Çoğu insan –erkek kadın ayrımı yapmıyorum- günümüzde keşke’lerle fazlaca yaşamaya başladı.

İşimizden gücümüzden, evimizden dünyamızdan, eşimizden dostumuzdan herkese her şeye keşke’lerle bahseder olduk. İyi ki’lerimizi daha bir sahiplenir hal aldık. Abartmıyorum durum bu, siz de bir düşünün hak vereceksiniz.

Ben bunu şöyle tanımlıyorum. O kadar çok başkaları için yaşamaya başladık ki, içinde bulunduğumuz yaşadığımız ortamda memnuniyetsiz olacağımız bir neden mutlaka buluyoruz. Başkaları için yaşarken memnuniyetsiz olduk, doyumsuz olduk. Bunu eleştiri anlamında söylemiyorum. Hak veriyorum aslında. Bazı istisnalar hariç memnuniyetsizlik yaşayanların haklı bir sebepleri mutlaka var. Çalışanlar işlerinden memnun değil, boşta olanlar işsizlikten; evliler evliliklerinden memnun değil bekarlar evlenemediklerinden; büyükler her türlü sorumluluk almaktan memnun değil küçükler büyük olmadıklarından; kısacası biz insanoğlu hiçbir şeyden memnun değiliz günümüzde.

Nedenine gelince hep bir koşuşturma,hep bir mücadele içerisindeyiz. Hayata yetmeye çalışırken kendimizi feda ediyoruz. Kimi zaman aileye, kimi zaman çevreye, kimi zaman işlere hemen her şeye. Önemli olan insanın önce kendi için yaşaması, sonrasında etrafını düşünmesi gerekirken maalesef birtakım fedalarla hep önceliği başkalarına veriyoruz, hayatımızı kendimiz için değil başkaları için yaşıyoruz. Başkaları için kişiliğinizi sıfırlamanın hiçbir gereği yok.

Neden hep başkaları için yaşarız? Küçükken anne babaların uslu çocuğu olmak, gençlikte okulun en gözde genç kızı ya da delikanlısı olmak, iş yerinde en gözde eleman olmak ve evlilikte en verici taraf olmak. Kendimize biçtiğimiz roller bunlar hayatta.

Herkesi memnun etmeye çalışırken kendimizi unutur ve asla mutlu olamayız. Kendi mutluluğumuzu başkalarının ellerine bırakmış oluruz.

‘Önce ben’ demeliyiz hayatta. ‘Önce ben’ demekle bencil olmazsınız merak etmeyin. Kendinizle barışık, üretken, mutlu olur hayatın tam merkezinde yer alarak rol yapmadan doyasıya yaşarsınız hayatı. Herkesi memnun etmeye çalışırken kendimizi unutur ve asla mutlu olamayız. Kendi mutluluğumuzu başkalarının ellerine bırakmış oluruz.

Diğer insanların sıkıntı ve sorunlarına sürekli çare aramaya çalışmayın

Başkaları için çok ama kendiniz için çok az şey yapmayın

İnsanlara hayır demekte zorlanmayın

Aşırı taviz vererek teslimiyetçi davranmayın

Yaşamınızla ilgili karar ve kontrolü başkalarına bırakmayın

Kendi ihtiyaç ve isteklerinizi ortaya koyun

Kısacası hayatı kendiniz için yaşayın. Rol yapmadan, olduğunuz gibi, nefes alarak, kendiniz olarak yer alın hayatta. İşte o zaman yaşadığınızı, yaşattığınızı hissedersiniz.

Gelin bugünden itibaren tüm bunları değiştirin. Gelmişine geçmişine diyerek, hayattan, hayatı kendiniz için yaşamaktan korkmayın. Neşeli ve hevesli yaşayın. Sabahları gözlerinizi dilediğiniz hayatı yaşamak için açın. Başkalarının sizin için yarattığı bir sahne üzerinde olmayın. Çünkü, kimse kimsenin hayatında figüran değildir.