Ekim ayına da 'Merhaba' dedik. Nasıl geçtiğini anlamadığımız bir yılı daha geride bırakacağız üç ay sonra.

İçinde bulunduğumuz bu ayda, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 'En büyük bayramımız' dediği ve milletçe büyük bir coşkuyla kutladığımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı, cumhuriyetin ilan edilişinin 99. yılını kutlayacağız.

Hepimizin bildiği, muhakkak gördüğü, 'Cumhuriyeti biz böyle kazandık' pankartlı bir fotoğraf var. Onun gerçek hikayesini paylaşmak istedim sizlerle bugünkü yazımda. 29 Ekim'in neredeyse simgesi haline gelen bu fotoğrafla ilgili hikayeyi yapımcı, oyuncu ve senarist Gülse Birsel 2015 yılında yazmış ve paylaşmıştı. Fotoğrafın, Uşak'ın ilk fotoğrafçısı Foto Kazım diye bilinen Kazım Özler tarafından çekildiğini belirten Birsel, dedesinin Kurtuluş Savaşı'nda savaştığını ve 4 madalyasının olduğunu dile getirerek, o fotoğrafın hikayesini "Uşaklı bir ailenin hikâyesi... Benim ailemin..." başlıklı yazısında şöyle anlatmıştı:

“‘Cumhuriyet'i biz böyle kazandık’ başlıklı, Kurtuluş Savaşı'nın sembollerinden biri haline gelmiş bu meşhur fotoğrafı biliyorsunuz. Bu fotoğraf 1933 yılında çekilmiş. O yoksul, Cumhuriyet'i küçük imkânlar ama gururla kutlayan şehir, Uşak. Yani babamın memleketi.

Onun babası, yani dedem, İstiklal Savaşı'nda 4 madalya almış Asım Bey. O zaman Kurtuluş Savaşı'nda mücadele edenlere çokça dendiği gibi, lakabı ‘Mücahit Asım’. ‘Cihat’ kelimesinin şimdi Ortadoğu'da olduğu gibi üzerine bomba bağlayıp masum insanların ortasında patlatmak için kullanılmadığı, bu vatanın bağımsızlığı için mertçe savaşmayı ifade ettiği yıllar.

Dedemin 33 kurşun deliği olan bir pelerini var, ilginç bir savaş anısı olarak sonradan Tarih Kurumu'na bağışlanmış.

"O GÖRDÜĞÜNÜZ SİYAH CEKETLİ ADAM..."

"Fotoğrafın ilginç ve benimle ilgili hikâyesine gelelim: 1933 yılının Cumhuriyet Bayramı'nda çekiliyor. Uşak'ın ilk fotoğrafçısı Hüsnü Kazım Özler tarafından. Babamın deyimiyle 'Foto Kazım'.

Fotoğrafta gördüğünüz siyah ceketli, kravatlı adam, babamın kuzeni! Dedem Mücahit Asım'ın eşinin (yani babaannemin) dayısının oğlu Kamil Kabalak. Uşak o zaman Kütahya'ya bağlı bir ilçe ve Kamil Bey de o ilçenin belediye başkanı.

FOTOĞRAF NASIL BULUNDU?

“1990'ların başında babam bu fotoğrafı evde buluyor! Resimdeki kuzeni Kamil Kabalak'ın oğlu Hasan Kabalak'a, Ankara'ya yolluyor. Onlar da Genelkurmay Başkanlığı'nın arşivine gönderiyorlar. Fakat arşive yanlışlıkla Ankara'da 1929'da çekilmiş diye kaydediliyor.

2007 yılında, fotoğraftaki Kamil Kabalak'ın yeğeni, Tuğgeneral Zeki Güngör, dayısının bulunduğu resmi, bir askeri tesiste "Ankara–1929" yazısıyla görüyor. Düzeltilmesi için dava açıyor. Fotoğrafın Uşak'ta çekildiği tespit ediliyor.”

İşte o fotoğrafın hikayesi böyle. Atamız'ın önderliğinde dedelerimizin, ninelerimizin zor şartlarda kazandığı cumhuriyetimize sahip çıkmak görevi de,  Atatürk'ün dediği gibi bize düşüyor; 'Gençler Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yaşatacak ve idare ettirecek olan sizlersiniz'