Hayatta çoğu zaman cevap ararız. Oysa bazen doğru cevabı bulmak yerine doğru soruyu sormak, çok daha büyük bir fark yaratır.

Çünkü doğru sorular, zihnimizi odaklar, belirsizliği azaltır ve yeni bakış açıları açar.

Sokrates’in dediği gibi: “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.”

Aslında hayatımızı derinleştiren şey, cevaplardansa sorduğumuz soruların kalitesidir.

Bazen hayat beklenmedik şekilde üzerime gelir. Bir anda tüm planlar bozulur, kalbim sıkışır, zihnim karmakarışık olur. O anlarda kendime sıkça “Neden bu benim başıma geldi?” diye sorarım. Omuzlarımın düştüğünü, üzerimde kara bulutların dolaştığını hissederim. Fakat sonra fark ederim ki bu soru beni çözümden çok karamsarlığa sürüklüyor.

“Neden bu hep benim başıma geliyor?” dediğimde aslında cevabı olmayan bir soruya takılı kalırım. Ne kadar düşünsem de çıkış yolu bulamam. Bu da sadece yükümü ağırlaştırır.

Ama soruyu değiştirdiğimde her şey değişmeye başlıyor. “Bu olay bana neyi fark ettiriyor?” veya “Buradan nasıl daha güçlü çıkabilirim?” dediğimde içimde bir pencere açılıyor. Cevabı hemen bulamasam bile önüme ışık düşüyor.

Albert Einstein’ın sözünü hatırlıyorum: “Eğer bir problemi çözmek için bir saatim olsaydı, 55 dakikasını doğru soruyu bulmaya ayırırdım.” Çünkü yanlış sorular bizi çıkmaza sokarken, doğru sorular yönümüzü bulmamıza yardım ediyor.

Günlük Yaşamdan Doğru Soru Örnekleri

“Neden bu benim başıma geldi?” yerine → “Bu olay bana hangi beceriyi kazandırabilir?”

“Neden kimse beni anlamıyor?” yerine → “Kendimi daha net nasıl ifade edebilirim?”

“Neden işlerim yetişmiyor?” yerine → “Önceliklerimi nasıl daha iyi sıralayabilirim?”

“Neden çok yorgunum?” yerine → “Enerjimi artırmak için bugün küçük hangi adımı atabilirim?”

“Çocuğum neden beni dinlemiyor?” yerine → “Onunla iletişim kurmak için hangi farklı yolu deneyebilirim?”

“Ben başarısız mıyım?” yerine → “Hangi güçlü yanlarımı daha fazla kullanabilirim?”

“Hayatım neden böyle oldu?” yerine → “Hayatımda gerçekten nasıl bir değişiklik görmek istiyorum?”

Voltaire’in şu sözü de konuyu güzel özetler: “Bir insanı cevaplarıyla değil, sorduğu sorularla yargılayın.”

Doğru sorular, doğru cevapları kendiliğinden getirir. Aslında hayatımızda ilerlemeyi belirleyen şey, cevaplarımız değil; sorduğumuz soruların kalitesidir. Kendimize daha güçlü, çözüm odaklı sorular sormayı öğrendiğimizde yaşamımızın yönü de değişir.