Uzun bir aradan sonra 'Merhaba'. Ocak ayı öyle bir kasvetiyle geldi çöktü üzerime, sanıyorum sadece bana değil hepimize, bir içe kapanıklık, bir motivasyon düşüklüğü, enerjiden yoksun bitmek bilmeyen bir Ocak ayı gibi hissettirdi ki, sanki yılın yarısını Ocak ayında geçirdik. Dün şubat ayına giriş yaptık, tahminim onu da ışık hızıyla yaşayıp nasıl bittiğini anlamayacağız.

Geçmiş yıllarda Şubat ayı 'Cüce Şubat' diye tabir edilen, özellikle giyim ürünlerinde yüzde 70'lere varan indirimleriyle hevesle beklenen bir aydı. Şimdi alışveriş sektörü o kadar geniş bir yelpaze olarak açıldı ki, internetten satışların rağbet gördüğü bu zamanda yok kara cumalar, yok 11.11,12.12 indirimleri vs. her gün bir indirim var. Yeter ki, alım gücü olsun. Maalesef o da yok.

Geçmişe özlemin had safhaya çıktığı günlerdeyiz. Çok değil, iki ya da üç yıl öncesine gidiyor, 'şunun fiyatı buydu, bunu bu kadara alıyorduk. Şunu şöyle yapıyorduk, bunu böyle ' söylemlerindeyiz. Ama öyle bir zaman yaşıyoruz ki, dün aldığımızın fiyatı bugün değişiyor. Hayat müthiş şekilde pahalı. İnsanlar ne yiyor, ne içiyor, nasıl geçiniyor, bilemiyorum. Önceden düşük gelirli, orta gelirli ve zengin kesim varken şimdi insanlar ya fakir ya da zengin. Rabbim herkesin yardımcısı olsun

Biliyorsunuz iki yıldır astroloji eğitimi alıyorum. Bir yıldır derslerimizde konuştuğumuz pahalılık, yoksulluk, kötüye gidişattı. Bunların göstergeleriydi. Ne derlerse desinler, astroloji çalışıyor, yeter ki farkında olalım. Hatta geçen gün Twitter da okuduğum bir paylaşım bana tebessüm ettirdi. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceği üzerine konuşuluyor ya, biri 'Rusya, işgal için retronun bitmesini bekliyor' diye yazmış. Astroloji camiasında bir gezegenin hızının yavaşlaması olayıdır retro ve o gezegenin konularıyla ilgili yeni bir şeye hiçbir şekilde başlamama tavsye edilir. Yani diyeceğim, astrolojik göstergelerin o kadar yerinde verdiği bilgiler var ki, yeter ki farkında olalım.

Gündemin hızla değiştirildiği bir ülkede yaşıyoruz ya, son dönemlerde çok ciddi olandan bir anda gözümüzü başka bir yere çevirten gelişmelerin hangisini takip edelim şaşırıyoruz. Ekonominin kötü gidişatı, zamlar, dolar, altın, yoksulluk, geçim sıkıntısı vs derken şimdi gündemimiz televizyondaki realite programları. Esra Erol'un programında yaşanan, genç bir kızın istemediği halde görüntüsünün ekrana yansıtılması. Evet olay kötü de, ben de sormaz miyim, eleştiren, program kaldırılsın diye vargücüyle bağıran insanlara, 'Şimdiye kadar aklınız neredeydi? Sadece Esra Erol değil, bu tarzda birçok program var. Bu olay mı dikkatinizi çekti de ancak şimdi linç edercesine tepki koyuyorsunuz? E sizin yaptığınızın ne farkı var? Tek bir kişiye yüklenerek, onu hedef göstererek üzerine gitmek hak mı? Yıllardır buna dikkat çekmek isteyenler oldu o zaman neredeydiniz de şimdi paylaşım yapıp duruyorsunuz? Bu şekilde bir tepkiyi ülkenin ekonomisi hakkında gösterdiniz mi, zamlarla ilgili bir paylaşım yaptınız mı? İşinize geldiği gibi tepki ya da magazinsel konularda tepki, o kadar.

Diyeceğim şu ki, verdiğiniz tepkinin muhatabı tek bir isim değil, birçok ismin de aynı tarzda yaptığı programlar. Değişecekse hepsine yerinde ölçülü tepki vereceğiz ki, tümden değişip düzelecek.

Hayatımızın her alanında güzel değişimlerin yaşanması dileğiyle, sevgiyle kalın.