Korku, belirsizlik karşısında tehdit algısıyla tetiklenen rahatsız edici bir histir.

Ama yalnızca bu kadar değil. Korku aynı zamanda bizi hayatta tutan, reflekslerimizi yöneten, geçmişle bugün arasında köprü kuran kadim bir sistemin parçasıdır. Bazen yaşam kurtarır, bazen bizi durdurur. Önemli olan, onunla nasıl bir ilişki kurduğumuzdur.

Beynimiz bu süreçte üç katmanla çalışır: ilkel beyin, duygusal beyin ve entelektüel (ön) beyin.

İlkel beyin, ani tehlikelere karşı refleks verir. Yırtıcıdan kaçan ilkel insanda da, trafikte üzerimize hızla gelen arabadan sıyrılan modern insanda da bu sistem çalışır.

Ben de geçen yıl oğlumla yürürken aniden üzerimize doğru koşan bir köpekle karşılaştım.

Düşünmedim. Sadece onu arkama alıp kollarımı açtım. İlkel beyin devredeydi.

Duygusal beyin, geçmişte yaşanan olayları ve onlara eşlik eden duyguları saklar. Bu yüzden çocuklukta sınıfta susturulan biri, yıllar sonra kalabalık önünde konuşurken titreyebilir. Bir öğrencimde bu duruma tanıklık ettim. Sınavlarda çok zorlanıyordu. Konuşunca anladık: yıllar önce aldığı "başarısız" etiketi hâlâ onunla birlikteydi. Beyni sınavı tehdit olarak görüyordu.

Entelektüel beyin ise düşünür, değerlendirir, analiz eder. Fiziksel tehlike olmadığında devreye girer. Tartışmalarda ya da karar anlarında bu beyinle sağlıklı bir yol çizebiliriz.

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım, oldukça sert bir şekilde beni eleştirdi.

O an içimde tanıdık bir sıkışma hissettim: reddedilme korkusu. İlkel beynim hemen savunmaya geçti. Duygusal beynim geçmiş bir hayal kırıklığını hatırlattı. Ama sustum. Derin bir nefes alıp düşündüm: “Bu duygu bugüne mi ait, geçmişten mi geliyor?”

Sakinlikle cevap verdim:

“Bunu bu şekilde dile getirmen beni incitti. Ama neden böyle düşündüğünü anlamak isterim.”

Bir kavga başlamadı, bir iletişim başladı. Çünkü korkunun farkına vardım ve onunla hareket etmeyi seçtim.

Korku, bizim düşmanımız değil; uyarıcımızdır. Onu yok saymak yerine anlamaya çalıştığımızda, cesaretin kapısı açılır.

Gerçek cesaret, korkusuzluk değil; korkunun içinden bilinçle geçebilmektir.