Çocukluğumuzdan beri kulağımıza aynı öğüt fısıldandı: “Önce başkalarını düşün, önce onlara ver, önce onların iyiliğini gözet.”

Kendi ihtiyaçlarımızı geri plana atmak, fedakârlığı kişiliğimizin bir parçası yapmak erdem gibi öğretildi. Oysa yıllar geçtikçe fark ediyoruz ki, insan kendini yok saydıkça ne kendisine ne de başkalarına faydalı olabiliyor.

Uçaklarda boşuna “Önce kendi oksijen maskenizi takın” denmez. Çünkü sen nefes alamazken, yanındakine nefes vermen imkânsızdır. Hayatta da aynı kural geçerli: Önce kendini kurtarmazsan, kimseyi kurtaramazsın.

Bir anne düşünün…

Ayşe, iki çocuk annesi. Günün ilk ışıklarıyla birlikte uyanıyor. Kahvaltıyı hazırlıyor, çocukları okula yetiştiriyor, ardından işe koşuyor. Akşam eve döndüğünde yemek, ödev, ütü, ev işleri… Kendine ayırdığı tek bir dakika bile yok. Bir zamanlar resim yapmayı seven, kitap okumadan uyumayan Ayşe, artık sadece yorgun düşmüş gözkapaklarını kapatabiliyor.

Yıllar geçtikçe sabrı azalıyor, sesi yükseliyor, gülüşleri soluyor. Çocuklarıyla geçirdiği vakit artıyor gibi görünse de aslında onlara sunduğu şey, tükenmiş bir annenin gölgesinden ibaret. Bir gün küçük kızı soruyor: “Anne, neden hep yorgunsun? Hiç gülmüyorsun.” O an Ayşe anlıyor ki, aslında kendini kurtaramadığı için çocuklarına da tam anlamıyla verememiş.

Psikolog Rollo May’in şu sözü aklına düşüyor: “Kendini sevmeyi öğrenmeyen kişi, başkasını da sevemez.”

Ve Ayşe ilk kez bir adım atıyor. Çocuklarını bırakıp değil, onları daha iyi kucaklayabilmek için kendine zaman ayırıyor. Bir saatlik yürüyüş, birkaç sayfa kitap, küçük bir nefes… Yavaş yavaş toparlandıkça, hem yüzündeki gülümseme geri dönüyor hem de çocuklarının gözlerindeki ışık artıyor. Çünkü artık tükenmiş bir anne değil; yaşam enerjisiyle dolu, güçlü bir anne var karşılarında.

Gerçek bencillik, başkalarının gözüne iyi görünmek için kendini yok saymaktır. Oysa kendine zaman ayırmak, “hayır” diyebilmek, nefes almak bencillik değil; daha çok verebilmenin, daha çok sevmenin tek yoludur.

Unutma: Önce kendini kurtar. Çünkü sen güçlüysen, başkalarının da kurtuluşuna yol açabilirsin.

Ve sen, bu yazıyı okuyan… Bugün kendin için küçük de olsa bir şey yap. On dakikalık bir kahve molası, kısa bir yürüyüş ya da uzun zamandır ertelediğin bir hayali hatırlamak. Çünkü senin nefesin açıldığında, sevdiklerinin de nefesi açılacak.