Üçüncü yılında bulunduğumuz pandemi süresince hep 'Geçsin bu günler, bitsin bu virüs' diye söylendik durduk. Kiminin sıkıntısı sosyalleşememek, kiminin sıkıntısı okula gidememek, kiminin sıkıntısı hastalığa yakalanmamak için mücadele olurken, esnaf kesimi ekonomik olarak bir hayli etkilendi. Kalan sağlar marketler ve manavlardı. Sabır çeke çeke bugünlere geldik. Herşey güzel olacak derken, topyekun hepimiz ekonomik bir darboğazın içerisindeyiz.

Ekonomik olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Anne babalarımızın, aile büyüklerimizin eskiden şöyleydi böyleydi diye yıllar yıllar öncesine dair anlattıklarını, biz ay, hafta hatta gün olarak yaşadıklarımızı eskiden diye bahsediyoruz. Markete gittiğimizde önceden aldığımız ürünün fiyatını artmış olarak görüyoruz, hatta bazılarını sınırlı sayıda alabiliyoruz. Akaryakıta her gün zam geldiği haberiyle uyanıyoruz ya da yatıyoruz. Herkes hayatını devam ettirebilmek için kendine göre birtakım önlemler alma derdinde.

Ama öyle bir kesim var ki, kimi dolar altın borsa arttı mı düştü mü onun derdinde, kimi ev fiyatları takibinde. Bir yere kadar hak veriyorum onlara, sonuçta elindeki parasını değerlendirmiş zarar etmek istemiyor. Aklımın ermediği kesim ise, marketleri talan edenler, benzin istasyonlarında kuyruğa girenler. Bencilce, şımarıkça hareket edenler. Yağ tenekesi peşinde koşarak 5 kiloluk yağlardan kaç tane alırım diyerek tek derdi o olanlar. Aman gideyim arabamın deposunu doldurayım diyerek kuyruğa girenler.  100 tane yağ alsan, arabanın deposunu son damlasına kadar doldursan ne olacak? Onunla bitti mi ki her şey? Çözüm mü bulmuş oldun? O anı kurtardın, anlık çözüm ürettim o kadar.

Kaldı ki bu pahalılık bitmeyecek, artarak devam edecek, gidişat o yönde. Belki de bugün pahalı da olsa alabildiğini gün gelecek bulamayacaksın. Üreten değil tüketim toplumu olduğumuz için, hemen herşeyi başka ülkelerden ithal ettiğimiz için bugün bu haldeyiz. Basit düşünmeye devam ettiğimiz için de yağ, benzin kuyruklarında fırsatçılık yapıyoruz. Yarınını düşünerek değil, anlık yaşıyoruz.

Uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle bugünlere gelmemizde rol oynayan ve yaşanan bu zorluklara çözüm bulması gereken yetkililer ise elleri kolları bağlıymışcasına ya da işin içinden çıkacak çözüm için ellerinden birşey gelmiyormuşcasına bir görüntü veriyor. Tatmin edici açıklamalarda bulunmuyor, ortada bir güvensizlik durum hakim. Hal böyle olunca da bir TV kanalı benzin istsyonundaki kuyruk haberini, 'Araçlar ucuz yakıt almak için kuyruğa girdi' başlığıyla veriyor. Bir diğer yandan ise adam, Almanya'da 2 Euro olan bir şeyi bizim paramız 15 lirayla çarparak, 'Bakın Almanya'da 30 liraya satılıyor bizde daha ucuz' diyerek akıllara zarar bir hesap yapıyor.

Hep beraber geçiyoruz bu günlerden. Bırakın bencilliği, sığ düşünmeyi. Kendimizle beraber tüm insanları düşünme vakti. Kendimizi iyileştirelim ki, dünya da iyileşsin. Bir arabada ön koltukta oturan nereye gidiyorsa arka koltuktakiler de oraya gider. Batarsak hep birlikte batacağız, çıkarsak da hep birlikte çıkacağız.