Süper Ligde haftanın maçı Fenerbahçe Trabzonspor maçıydı. Seyircisinin büyük desteği ile Fenerbahçe Kadıköy’de lider Trabzon’a 10 kişi ile kafa tuttu. Kimliğini ortaya koyarak derbi maçında şampiyonluk adayı Trabzon’a Kadıköy’de teslim olmadı. Karşılıklı gollerle maç 1-1 sona erdi. Sonra aynı derecede olmasa da Beşiktaş ile Başakşehir maçı da ikincilik yarışında yarı derbi dedirtecek bir maçtı. Heyecan dolu 4 golün atıldığı müsabaka 2-2 berabere bitti. Üç büyüklerden Galatasaray ise Konya’da buz kesti. Sahada varlığı ile yokluğu belli değildi. 90 dakika kötü oyunu ile Konyaspor’a 2-0 yenildi. Galatasaray Avrupa’ya gidecek, gelince Beşiktaş ile derbi maçı oynayacak. Bu maçtan Galatasaraylı olarak hiç umutlu değilim. Beşiktaş’ın Başakşehir karşısındaki oynadığı futbolun seyircisini tatmin ettiği düşüncesinde olduğum için mücadelenin favorisi Beşiktaş diyorum. Yazıma Fenerbahçe Trabzon maçının analizi ile devam ediyorum.
FENERBAHÇE KİŞİLİĞİNİ KOYDU ORTAYA
Derbi dediğin böyle olur dedirten bir maç izledim Fenerbahçe Trabzon karşılaşmasında. Tribünler maç boyu Fenerbahçe’yi desteklemek için tezahüratları ile oyunculara büyük moral verdiği nefeslerin kesildiği maçta puanlar paylaşıldı. Maçın 17. dakikasında İrfan Can-Siopis mücadelesinde maçın hakemi Zorbay Küçük devam dedi. Sonra VAR devreye girdi. Mete Kalkavan maçı yöneten Zorbay Küçük’e pozisyonu izle uyarısında bulundu. İzledi ve arka cebinden kırmızı kartı çıkararak İrfan Can’a gösterdi. Daha maçın başında Fenerbahçe 10 kişi kaldı ve sahanın ve tribünlerin karışmasına neden oldu.
Yakaladığı hava ile bu yıl ligin tozunu attıran lider Trabzon 22. dakikada Nwakaeme ile Kadıköy’de 1-0 öne geçti. 10 kişi ile oynayan Fenerbahçe müthiş seyircisi ile yediği golden sonra Kadıköy’de kişiliğini, büyüklüğünü ortaya koyan bir futbol oynamaya başladı. Lider Trabzon ise durumdan ürktü, vaziyeti idare etme yolunu seçti. 35. dakikada lider için şanslı bir dakikaydı. Fenerbahçe Trabzon kalesini abluka altına aldığı anda Crespo’nun sağdan yaptığı orta arka direkte Szalai kafayı vurdu. Uğurcan’ın çıkardığı top Serdar Dursun’un önünde kaldı. Bu futbolcunun yakın mesafeden vuruşunda Ahmet Can kale çizgisi üzerinden çıkardı. Yoksa Fenerbahçe 10 kişi ile yaptığı müthiş mücadele ile ilk yarıda eşitliği sağlamış olacaktı. Olmayınca olmuyor. İkinci yarıda Mert Hakan’ın 71. dakikada duran topu öyle bir kavis ile Trabzon ceza sahası içine ortaladı ki Zajc’a kafa vurmak düştü. Durum 1-1 olunca Trabzon lider olduğunu hatırladı. 84’te Trabzon Abdülkadir’in pasıyla gol fırsatı yakaladı. Nwakaeme’nin yakın mesafeden vuruşu Fenerbahçe kalesinin yan direğinden döndü. Fenerbahçe’nin prestij mücadelesi verdiği maçta sahaya seyirci girdi. Hakem Zorbay Küçük’e saldıracağı anda Fenerbahçe kalecisi Altay yetişti. Seyirciyi yakaladı. Ya o anda Altay olmasaydı Kadıköy’de maç yarıda kalabilirdi. Atılan yabancı maddeler de işin cabasıydı. İrfan Can’ın oyundan atılması ile ilgili Erman Toroğlu hakemin kararının doğru olduğunu Sabah’taki köşesinde ifade ederken Ahmet Çakar ise pozisyonla ilgili “Kasıt yok, düşünce topa. Hakemlik açısından kara bir geceydi. Zorbay Küçük dua etsin maç berabere bitti. Başı büyük derde girmeyecek” diye yorumluyordu. Sabah’ın usta köşe yazarı Yavuz Donat da Trabzon’a gitmiş. “Şampiyon Şehir” diye yazını pazartesi günü köşesinde yazmış. Ben Fenerbahçe’nin kendine gelip büyüklüğünü bu maçta göstermesinden memnun oldum. Galatasaray göstermelik galibiyetlerden sonra Konya’da rezil futbol ile Konyaspor’a yenilmesine kahroldum. Çünkü oğlum Gökhan ile maç öncesi Galatasaray’ın yenileceğini yediğimiz ekmek gibi biliyorduk.