Türkiye, 14 Mayıs’ta 13. Cumhurbaşkanını ve 28. Dönemin 600 milletvekilini seçmek için sandık başına gitti. 14 Mayıs’taki seçimlere 24 parti katıldı. Cumhurbaşkanlığı için 4 adayımız vardı. Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan ve Muharrem İnce… Muharrem İnce, seçime 3 gün kala cumhurbaşkanı adaylığından çekildi.

14 Mayıs seçimlerine katılım düzeyi yüksekti. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3 aday yüzde 50’nin altında kaldı. 14 Mayıs’ta bir ilki yaşadık… Ülke tarihinde ilk defa cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı. Bu hepimiz için de bir deneyim olacaktı. Şimdi o yaşanan düğümü 28 Mayıs’ta çözeceğiz.

28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur seçimlerinde en çok oyu alan iki adaydan biri, Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak.

İlk turdaki seçimlerde bazı usulsüzlük iddialarının olduğu söylendi. Senelerdir yaşaya yaşaya öğrendik. Sandığa ve oyumuza sahip çıkmamız gerektiğini. Siyasi partiler tabii ki yapacak işini ancak ülke olarak çok güvensiz günlerden geçiyoruz. Her seçim sonrası yaşadığımız şeyleri yaşıyoruz; kızgınlık, öfke… Ancak şu an bunun sırası değil. Odaklanmamız gereken şey öfkemiz değil. 28 Mayıs’ta oyunuzu kullandıktan sonra sandıklarınıza ve oyunuza sahip çıkmalısınız.

Öte yandan bazı seçmenler sandığa gitmeyeceğini söylüyor. Evet sandığa gitmemekte bir seçenek ancak bu bizim vatandaşlık görevimiz. Her ne olursa olsun vatandaş sandığa gitmeli ve iradesini sandıkta göstermelidir.

Sosyal medyada veya televizyonda haber takip etmek yerine o haberin öznesi olmalıyız. Oturduğumuz yerden söylenmek olmaz. Bir şeyleri değiştirmemiz gerek. O yüzden o yataklarınızdan kalkın. Her seferinde hayal kırıklığına uğradık, belki pes edecek duruma geldiniz. Ama tek bir gün daha uyanıp sandığa gideceksiniz ve vaktinizi sınıflarda geçirmek zorunda kalacaksınız. Oy vermek ve oylarımıza sahip çıkmak zorundayız.

Diyecek bir şeyim kalmadı artık… Son kez bitirmemiz gereken bir şey var!

Yurdunu seven sandığa gelsin!