Sevdiğimiz, sevmediğimiz, yok saydıklarımız, hiçbir his beslemediğimiz ve küçümsediğimiz insanlar… Kimler yok ki bu saydıklarım arasında. Bazen çocuklar, bazen kadınlar, erkekler, yaşlılar veya gençler… Kim biraz dişini çıkarırsa bize hemen bizler de diş çıkarmaya başlıyoruz.
Etrafımıza dönüp baktığımızda; birçok kişi küsünce birbirlerini sosyal medyadan siliveriyor. Bazılarınız diyecek ki “Ne kadar da çocukça bir hareket.” Fotoğraflar, yazılanlar silince aklımızdan çıkıyor mu? İşte yok saymak budur. Sanki yok oldu gitti her şey…
Bir de bizim toplumuzda çocuklara hiçbir şey sorulmuyor. “Çocuk onlar daha…” deniyor ne yazık ki. Oysa onların da bir birey olduğunu unutmamak gerek. Kadınlar… Yok sayılmaya, görmezden gelinmeye mahkum edilmiş bir varlık! Ailesi tarafından yok sayılır, iş hayatında da pek farklı değildir bu. Herkes başarısız olsa diye bekler. Bir hata yapsınlar ki, haklı çıksınlar. Yok etsinler sizi… Siyasete atılan kaç tane kadın görürsünüz? Meslekleri bile cinsiyetlere göre ayırırız. Kadın mühendis olamaz, kadın siyasetçi olamaz… “O kadın, o yapamaz” derler. Yok süsü veriliyor kadınlara. Biraz olayların üstüne gitsek; “Kadın evinde oturmalı.”, “Elinin hamuruyla ‘erkek işi’ne karışmasın” derler. Çok acı ki her gittiğimiz ortamda uçuşuyor bu cümleler.
Yok sayılan topluluğa erkekler de giriyor. Her işe koşarlarsa hor görülürler, biraz başı öndeyse ‘ezik’ muamelesi yapılır. Etrafımız böyle yok sayanlar dolu. Her yerde rastlarız bu ‘yok sayanlar’ ve ‘sayılmaya çalışanlara’. Yok edenler korkaktır aslında… Yok etmeye çalıştıkları istediklerinden korkarlar. Onları bastırmak için yok sayarlar. Yok sayanlar ve sayılmaya çalışanlar arasındaki ilişki zamanla dönüşür. Yok sayan kendini güçlü ilan eder. Çünkü ‘hırs’ onun gözünü kör etmiştir. O kadar kendine dönük bir kişiye dönüşmüştür ki, onun gözünde yoksunuzdur. Bu fikre kendini kaptırır ve gerçekten yok ettiğini sanır.
Aslında siz yaşıyorsunuzdur, birileri sizin farkındadır. Bu durum ispat edildiğin de büyük kıyamet kopar onun adına! Çünkü korktuğu başına gelmiştir. Yok sayılanlar aslında hep vardır…