El Nino sıcakları, çöl sıcakları ya da Afrika sıcakları… Bu rekor kıran ve bizleri bunaltan sıcaklar nereden geliyorsa geliyor. İsminin bir önemi yok. Ortalığı kavuruyor ismi her neyse bu sıcakların. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklar gündemin en üst sıralarına oturdu. Gündemde olması gereken ‘zamlar’ bile geride kaldı…. Varsa yoksa üstüne rekor kıran sıcaklar.
Gün ortasında dışarı çıkabilmek, bir yerlere yürüyebilmek mümkün değil. Bir yerlere gitmeyin zaten. Uyarı üstüne uyarı geliyor…. Sıcakların en yoğun olduğu saatler olan 11.00-16.00 aralığında burnunuzu bile dışarı çıkartmayın diye.
Rekor derecelere ulaşan, kavurucu sıcaklarda akıllara; orman yangınları, insan sağlığı ve sokak hayvanlarının susuzluğu geliyor. Sağlık Bakanlığı ve medya aşırı sıcakların yaratabileceği tehlikeleri, sağlık sorunlarını anlatıp bizleri uyarıyor. Sadece Türkiye’de değil, dünya sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Umarım uyarılar dikkate alınır da sıcaklara bağlı can kayıpları yaşanmaz.
Yangınlar… Ülkemizin dört bir yanını saran yangınlar yüreklerimizi parçalamaya devam ediyor. Yaz sezonunu açtığımızdan beri her gün yangın haberi okuyoruz. Bu sıcak havada otlar kolay tutuşuyor. Kolayca tutuşan otlar ormanı yakıyor. Piknikçilerin ormanlık alanlarda bıraktıkları eşyalarında yangınlara neden olduğunu biliyoruz. Kendi ellerimizle oksijenimizi öldürüyoruz aslında. Bir de ‘can kaybı yok’ deniliyor ya, deliriyorum. Ormanın içinde yaşayan onlarca ağaç, hayvan, bitki can değil mi?
Sıcaktan bunalan kediler, köpekler ve kuşları yok mu sayacağız peki? Sokakta yaşayan canlarımızı ihmal etmeyelim. Su kaplarını dolduralım.
Bizler ne yazık ki sonumuzu hazırlamış gibi gözüküyoruz… Sonun başlangıcı ne yazık ki bizim gibi olan ülkelerden başlaması çok daha üzücü. Önümüzdeki günlerde yaşanacak cehennem sıcaklarında dikkatli olmanız ve hayatta kalmanız dileğiyle.