Geçtiğimiz yıl yazdığım 'Gideni aratmadan gel' başlıklı yeni yıl yazımı okuduğumda, bugüne değişen pek birşey olmamış. Hatta olumsuzluklara hayat pahalılığı, geçim derdi daha da eklenmiş. Giden bir yılı uğurlar, gelen yeni yılı karşılarken hep bir umut olur, herkes iyi dileklerini dilerdi önce sağlık olmak üzere. Ama artık onun bile coşkusu kalmadı son üç yılda yaşananlar nedeniyle. Virüs, doğal afetler, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, ekonomik koşullar, geçim derdi ne tad ne huzur bıraktı. Virüsten kaçtık ekonominin çarkına tutulduk.

O yazımda, "Son günlerin malum konusu dolar çıktı, dolar indi. Doları olan da kur takibinde olmayan da. Dolar fiyatına bakan hemen arkasından altın ne kadar olmuş diye bakıyor. Tam bir, zenginin parası züğürdün çenesi durumu hakim ortalıkta. Market fiyatları, onlar hepten can sıkıcı. Bir de bunların üstüne yılbaşı eğlence programları reklamları çıkınca, insanların kafaya huni takıp dolaşası geliyor. Ha bakarsanız, ekonomi bu kadar bozuksa insanlar arabalarıyla oraya buraya gezmeğe gidiyormuş muhabbeti edenler, karşısındaki insanın cebindeki telefon lüks diye telefonu ağzına tıkayıp lafını kesenler de var tabii ki. Bilmem kaç milyon nüfuslu memleketimin yüzde bilmem kaçı olan standart ve üstü o kesim azınlık da olsa bayılıyoruz genele yaymaya bu durumu" demişim.

Şu anda iş çığrından çıkmış durumda. Zengin çok zengin, yoksul çok yoksul oldu. İnsanlar yetiremiyor, yetemiyor maalesef.

O yazımda sokak köpeklerini toplama olayına da değinmişim. "Sokakta başıboş sahipsiz köpekler toplanarak barınaklara götürülüyor. Ama sosyal medyada öyle fotoğraflar paylaşılıyor ki -inşallah kurgudur diyorum- karga tulumba toplananlara hayretle bakarken, ya poşetler içerinde cansız oraya buraya atılanlar. Sokak köpeklerine sahip çıkmak tamam da, bunun da bir usulü olmalı. 'Toplansın başıboş bırakılmasın' açıklaması yapıldı diye sadece ve sadece buna itaat etmek için bilinçsizce, cahilce bunu yapanlar tepkiye yol açıyor. Şimdi ben işi farklı boyutlara çekmemek için fazlaca açıklama yapmak istemiyorum ama, sokaktaki başıboş dolaşan grup halindeki köpeklerin küçücük çocuklara saldırması, bakılması yasak olan köpeklerin çocuklara öldüresiye vahşeti gibi durumlar yaşanırken, birtakım önlemler elbette ki alınmalı, çözümler sağlanmalı. Kimsenin bu işten canı yanmayarak, mantıklı, merhametli çözümler olmalı. Vahşi cins köpekler için demiyorum bunu, onlar için kesinlikle ve kesinlikle ceza yaptırımları uygulanmalı. Sokakta başıboş dolaşan iki ayaklı hayvanların görmediği muameleyi onlardan daha çok merhameti olan bu sahipsiz köpeklerin görmesi insanın içini acıtıyor. Yoluyla yordamıyla yapılacak işlere herkes tam destek verir. Lütfen biraz özen, biraz akıllıca ve insani çözümler" yazmışım. Yazmışım da burada da durum, barınaklardaki güya bakım ve koruma altındaki köpeklerin kafalarına kürekle vurarak katletme noktasına gelmiş durumda. Öte yandan, başıboş toplu halde dolaşan sokak köpeklerinin bir çok insanın canını yakması olayları da cabası.

Kadın cinayetleri, çocuk istismarları konularındaki isyanımı, aklımdakileri yazsam sayfalar yetmez. Ölen öldüğüyle kalıyor, taciz edilenler için 'Bir kereden birşey olmaz' diyenler çıkıyor, daha çocuk yaşta küçük gelinler tarikat içerisinde babası tarafından yaşça büyük kişilere eliyle veriliyor. Allah'ım sen bizleri koru, dualarımızı duy, ülkemize iyiliği, güzelliği, dirlik ve düzeni getir.

Bir yeni yıl yazısı yazmak isterdim, umut dolu. Can yakan olaylarıyla, akıttığı gözyaşlarıyla, bir lokma ekmeğe muhtaç insanların olduğu günümüzde bu mümkün mü? 2022 yılı için dilediğim ama olmayanları 2023 için de, bu kez olması ümidiyle diliyorum. 'Gideni aratmadan gel. Al üzerimizdeki hüznü, bir umut ışığıyla aydınlat etrafımızı. Unuttuğumuz güzel olan ne varsa onları getir bize. İyi günlerin kötü günlerden fazla olsun. Dönüp arkamıza baktıran bir yıl değil, önümüze düşecek, yolumuza çıkacak güzellikleriyle nefes aldıracak, huzur verecek bir yıl ol"

Herkesin yeni yılını kutluyor, iyi ki'lerimizin çokça olacağı bir yıl diliyorum herkese. Sevgiyle.