28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için sandık başına gittik. Sandıklar açıldı ve sonuçlar belli oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha Cumhurbaşkanı seçildi. Böylece Türkiye siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birisini daha geride bıraktık.

Ülkemize hayırlı uğurlu olsun.

5 yıl bizleri yönetecek kişiyi sandığa giderek belirledik. Önemli olan artık bundan sonra ne olacağı… Özellikle görülmek istenmeyen bir ekonomik krizimiz var. Bir de bazı anlayışların değişmesi gerekiyor artık. Ülkenin birlik ve beraberliğinin sarsılmaması için kutuplaşmanın yerini uzlaşmacı bir anlayışın alması gerekiyor artık. Evet, sayın Erdoğan kazandı… Ama burada bir not düşmek istiyorum. İlk defa kaybedenle kazanan arasında çok az bir fark var.

Bir de şunu söylemek istiyorum. Ülkenin geleceğini burada yaşamakta olan Türkler değil de gurbetçi olarak Almanya, Fransa gibi yabancı ülkelerde yaşayan Türkler belirledi desem abartı olmaz. Burada yaşamayan bir insanın Türkiye’de yaşayan bir vatandaşın kaderini belirlemesi ne kadar doğru? Tartışılır… Bir de sığınmacı adı altında vatandaşlığa geçirilen Araplar’ı, Afganlar’ı ve Suriyeliler’i göz ardı etmemek gerekir.

Artık sayın Erdoğan’ın yapması gereken şey, sandıktan çıkan sonucu iyi analiz ederek seçmenin ne demek istediğini iyi anlamalıdır. Meydanlarda söylenen vaatleri, sözleri hayata geçirmelidir. Çünkü sandıktan çıkan sonuç şunları gösteriyor; seçmen ekonomideki bu durumu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kadrolarının düzeltmesini bekliyor.

Düzeltebilecekler mi derseniz? Türkiye’de yüzde 52’lik bir kesim Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kadrosuna inanıyor. Bu yüzden süreci hep birlikte yaşayıp göreceğiz.