Kararsızlık, bir konu hakkında karar verememe, seçenekler arasında seçim yapamama olarak karşımıza çıkar.
Günlük hayatta çok fazla durumla karşılaşır, bazen bunlar hakkında kararlar almamız gerekir.
Bence kararsızlığın en büyük nedenlerinden biri ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi göz önünde bulundurmadan seçimler yapmamız olabilir…
Çünkü insan ihtiyaçlarını ve isteklerini doğru bir şekilde analiz edemezse, bu sorun sıkça karşımıza çıkar.
Bir şeye karar verirken ‘Bu benim için ne kadar önemli?’ ya da en başta ‘Bu benim ihtiyacım mı?’ diye sorgulama yapılmalıdır.
Eğer ‘ihtiyacım’ cevabını verebiliyorsak daha sonra işin içine fayda ve estetik boyutu girer. ‘Benim için hangisi daha faydalı’ sorgusuna girmeli, sonrasında ise estetik açısından değerlendirme yapılabilir.
Bazen de sorumluluklardan kaçmak, eleştiri almamak, reddedilmekten korkması, insanların kararlarını etkileyebilir. Bu düşünceler insanın kararsızlığında pay sahibi olur.
Kararsızlık bir karakter özelliği değildir. Bu özelliğimizi doğuştan getirmeyiz. Aile yaşantımız yaşadığımız çevre, insanların tutumları bu durumu etkileyebilir.
Karar akılla alınır. Yani düşünür, hangisi hayırlı ise o yöne yöneliriz. Peki düşündük, taşındık bir sonuca varamadık. Bu noktada, yani kararsızlığa düştüğümüzde meşverete başvurabiliriz. Nedir meşveret? İslam kültüründe Allah’la meşveret, yani istihare vardır. İstihare ise en iyisini ve hayırlısını istemektir.
Bazen alacağımız kararları aksatmak da bizi zorda bırakır. Geç alınmış karar, karar değildir.
Başkaları hakkında karar vermek de sorumluluğu olan bir iştir.
Alacağımız kararların hayatımıza güzellikler katması dileğiyle…