29 Ekim 2023 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yaşı kutlanacak. Dile kolay, 100 yıl… Böylesine önemli bir günde, Cumhuriyetin anlamını ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak yaşamsal bir öneme sahip.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i ilan etmesine bir gün kala söylediği “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” sözü bir ulusun kaderini değişti. O sözü söylediğinin ertesi günü, yani 29 Ekim 1923’te TBMM’de Cumhuriyet ilan edildi ve Meclis’te ilk Cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk seçildi. Bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti için yepyeni bir dönem başladı. Egemenlik padişahtan, halifeden alınıp halka devredildi. Atatürk, Cumhuriyetin temel ilkelerinden birinin laiklik olduğunu biliyordu. Bilge ve ileri görüşlü bir lider olduğu için, laik bir düzenin sağlanması için birçok devrim gerçekleştirdi.

3 Mart 1924’te halifelik kaldırıldı. 30 Kasım 1925’te tarikatların ve cemaatlerin yuvalandığı tekke ve zaviyeler kapatıldı. 1926’da Medeni Kanunun Kabulü ile hukuk önünde kadın-erkek eşitliği sağlandı. 1928 yılında “Devletin dini islamdır” ibaresi kaldırıldı. Böylece din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı. 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı ve 1937’de Türkiye Cumhuriyeti’nin laik bir devlet olduğunun yazılmasıyla beraber laiklik anayasanın değiştirilmez hükümleri arasına girdi

Bir milleti küllerinden doğurdu Mustafa Kemal Atatürk. Atatürk’ün Cumhuriyet yolculuğu bir milletin kurtuluşu oldu. O kurtuluş yolunda, hiçbir şey kolay olmadı... Düşmanla canla başla savaşarak, acıyla ve büyük zorluklarla kuruldu Türkiye Cumhuriyeti. Bugün bu topraklarda rahatça yaşayabiliyorsak Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde.

Son zamanlarda gördüğümüz savaş nedeniyle daha iyi anlıyoruz Cumhuriyet’in kıymetini. Hala Cumhuriyet’in kıymetini bilmeyenler olsa da, Cumhuriyet bize verilmiş en büyük değer. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, ülkeyi dağılmış bir imparatorluktan çağdaş, özgür ve kendi kendine yeten bir ülke haline getirdi. Bu yüzden Cumhuriyet Bayramı halkına verdiği değer sayesinde bile en büyük bayram olmalı.

Biz o kadar şanslıyız ki sağlam temellere oturtulmuş Cumhuriyetimiz var. Özgürlüğümüzü, yaşadığımız hayatı onlara borçluyuz. Bu borcu ancak, Türkiye’nin en büyük değeri Cumhuriyet’e sahip çıkarak ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde giderek ödeyebiliriz.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı kutlu olsun!