Empati, kişinin kendisini duygu ve düşüncelerinden soyutlayarak, kendisini onun yerine koyarak onun gibi düşünebilmesi, onu anlayabilmesi şeklinde tarif edilebilir.

Bu durumda olan kişi karşısındakini o kadar iyi anlar ki onun gibi hissetmeye başlar. Aslında empatinin iki boyutu vardır. İlki bilişsel boyutudur. Bu boyutta empati yapan kişi karşısındakinin neler hissettiğini anlar. Diğer boyutu da duygusaldır. Burada ise karşısındakiyle duygusal paylaşıma girer.

Araştırmalara göre kadınların erkeklere göre daha çok ve daha yüksek seviyede empati kurabileceği ortaya konulmuştur. Bir diğer husus ise empatinin yaş ile olan ilişkisidir… Yaş ilerledikçe empati yeteneği artmaktadır. Yani empati ile yaş doğru orantılıdır.

Empati kuran kişi karşısındakini o kadar iyi anlar ki onun gibi hissetmeye başlar, kendisini empati kurduğu kişi ile özdeşleştirir.

Empati yeteneğini kazanabilmenin yolu; açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek, yorumda bulunmak, kesin yargıya varmaktan vazgeçmek, yaşadığımız olaylardan ders çıkarmak, bazı olayları akışına bırakmak, kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belirli sonuçlar oluşturmak etkili olabilir.

Empati sayesinde insanlarla olan ilişkilerimiz gelişir. Çünkü kendimizi onun yerine koyduğumuz için neden öyle davrandıklarını anlayabiliriz. İnsanların iletişimi olumlu yönde etkilendiği için kaygılarımız azalır. Aile içi ilişkilerimiz de bundan olumlu etkilenir. Bize farklı bakış açıları kazandırır.

Sosyal ilişkilerimizi üst düzeye taşır. Empati kurmak, kişinin karşısındaki insanı anladığını ve o kişiyi önemsediğini gösterir. Empati yeteneği yaşla doğru orantılı olsa da bunun doğuştan geldiğine inanılmaktadır.

Empatiyi taklit yeteneğiyle edinen bebekler vardır. Empati erken yaşlardan ortaya çıkan, gelişmeye başlayan bir yetenektir. Ailenin çocuğunu yetiştirme tarzı da empati gelişimini etkiler. Çocuklar çoğu zaman verilen nasihatlerden davranışa bakar ve onu edinirler. Onlar için rol model önemlidir.

Neler yaparak empati yeteneğini olumlu yönde etkileyebiliriz? Ailenin cezalandırmadan, onun şevkini kırmadan ona imkan vermesi. Paylaşımın, nezaketin öneminden bahsetmek. En önemlisi de çocuğa rol model olmak. Başkalarına zarar verme durumunda, bu davranışın neden yanlış olduğu, bunu değiştirmek adına neler yapılabileceği hakkında bilgilendirmek. Okula giden çocukların arkadaşlarıyla olan problemlerini konuşarak çözmeleri hakkında cesaretlendirmek olabilir.

Evet, ağaç yaşken eğilir. Bunların hepsi çocuklarımıza bir nebze de olsa faydamız olabilmesi adına yapabileceğimiz şeylerdir.

Bir sorun ya da bir durum esnasında ‘o insan ne yapardı?’ diye kendimize soru sormak, sonrasında o sorunun cevabını karşımızdaki insan gibi düşünerek bulabilmektir empati.

Empati kurarken kişi ilk olarak kendi duygularına yoğunlaşmalıdır. Duyguları tanımalı, hangi duygunun hangi durumla ilişkili olduğunu daha iyi kavramalıdır. Bir diğer husus ise kişinin ve diğer insanlarla arasındaki benzerlikleri ya da farklılıkları görmesini sağlar.

Bir yerde role bürünme, rol yapma çalışmalarıyla empati kurarız. Bu da farklı bakış açılarını kazanmamızı, değişik fikirlere açık olmamızı, problemleri daha etkili bir biçimde çözmemizi sağlar. Olaylara karşı daha esnek dururuz. Çözüm yolları bulmak kolaylaşır.

Araştırmalara göre empati duygusunun oluşmasının ve karşıdaki insanın algı ve düşüncelerini tatmin edebilme yeteneğinin ayna nöron sisteminin bir ürünü olduğu iddia edilmektedir. Empati duygusunun gelişmemesi sosyal bir gerilik olarak nitelendiriliyor.

Peki bunun fazlalığı neye sebep olabiliyor? Bu durum ise aşırı odaklanma haline sebebiyet veriyor. Bu da odaklandığı olay dışındaki her şeyi önemsiz hale getiriyor. Diğer olaylara karşı duygusuzlaştırıyor. Empatik duyarlılığın çok fazla olması iyi bir şey değil. Ne demişler, azı zarar, çoğu zarar, ortası karar.

Neler yapabiliriz farkındalık seviyemizi yükselterek, karşı taraftan adım bekleyeceğimize insanlık ilişkilerimizi yükselterek, bir adım atarak empatik düşünebiliriz.

Empatinin hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığının farkına varalım. En yakınımızdan başlayarak çemberi genişletebiliriz. Bu çember genişledikçe güzellikler daha da artacak. Örnek olabiliriz. En basitinden sokak dostlarımıza birer kap koyarak yiyecek, su bırakarak etrafımızdakilere örnek olarak hem hayvanların karnı doyar hem de etrafımızdaki insanlara öncülük etmiş oluruz.

Empati en çok iletişimi güçlendirir. Güven ortamı verir. Yaşadığımız durumla ilgili paylaşımlarımızı daha kolay yaparız. Kısaca diyebiliriz ki empati iyileştirir. Daha güzel günlere…