Manisa’nın dışına çok fazla çıkan birisi değilim…

Bu nedenle diğer illerde durum nedir bilmiyorum… Ancak Manisa özelinde bir konu var ki dikkatimi çeken, aracım olmamasına rağmen, trafiğe sadece toplu ulaşımla çıkmama rağmen benim bile dikkatimi çekti. Allah kurallara uyan sürücülerin yardımcısı olsun.

Çok basit gibi görünen bu olay, kentin kanayan yarası. Belki aklınızın ucunda bile yok bu konu. Ama okuyunca ‘Hah, haklı bir yazı’ diyeceksiniz.

Nedir bu konu? Konu şu: dörtlü sinyaller… Arkadaş bizim kentte öyle bir algı var ki, aracının dörtlülerini açan sürücüler, araçlarını istedikleri yere koyabileceklerini sanıyorlar, hatta buna yolun ortası dahil.

Bir bakıyorsun, onlarca araç arka arkaya birikmiş, kornalar, sirenler gürültü o biçim… En öne bak, bir araç dörtlülerini açmış, şoför ya markete girmiş, ya fatura ödemeye gitmiş ya da ne bileyim işte… Keyfine laklak yapıyor.

Ama dörtlüler yanık ya, istediği kadar durabilir. Trafik kilitlenmiş, insanlar gideceği yere geç kalmış, farzı misal bir ambulans gelmiş tıkalı yolda ilerleyememiş… Bunların bir önemi yok, çünkü şoför abimin/ablamın dörtlüleri açık.

Hele bir de uyarmaya kalk da al başına türlü belayı. ‘Kör müsün kardeşim, dörtlülerim açık. İki dakka markete gittim, canın mı çıktı?’

‘Arkadaşım koca yol, tır geçer burdan, bak dörtlülerim açık, demek ki işim var da durmuşum.’ Gibi gibi birçok tartışma konusu.

Dedim ya, benim aracım yok, trafikte sadece toplu taşımayla seyir halindeyim. Ona rağmen buna benzer defalarca ve çok çeşitli olaylar başıma geldi.

Hatta kavgaya varan tartışmalara şahit oldum.

Kural varsa herkes için var, buna uymak herkesin görevi. Ne hakkın var kardeşim, diğerlerinin özgürlüğünü elinden almaya.

Ama Manisa’da şöyle bir kültür de var, bu durumda o kültürün etkisi de büyük…

O ne? Şu; evimin, işyerimin, alışveriş yaptığım yerin kapısından çıkayım, ayağım yere değmeden aracıma bineyim.

Bu algıyı kıramadığımız için oluyor bu. Aman 100 metre öteye park etmesin aracını sürücülerimiz. Maazallah biraz yürürler de ayakları aşınır falan.

 Lütfen, biraz daha dikkat. Kendi keyfimiz için, başkalarına çile yaşatmayalım…