Evet, bilenler bilir… Anıl ve Atıl iki kardeş. Onlar Manisa’nın en eski adıyla Uzunçarşı olarak bilinen, sonra Sadık Ahmet Caddesi olan, halk arasında da kuyumcular çarşısı diye tabir edilen şehrin en eski, en kadim çekirdeğinde yetişip büyüdüler. Özellikle Anıl, tahminen 45 yıldır çarşının simgesi, neşe kaynağı oldu.

Yine bilenler bilir, yeni bir durum yaşanıyor. Bu iki kardeş artık Manisa’da yaşamayacaklar.

Bu yazıda gelinen bu süreci anlatmaya çalışacağım.

Önce babaları Feridun Andiç’i kaybettiler, sonra annelerini… Ve bu iki engelli kardeş yapayalnız kaldılar. Gerçi başta Uzunçarşı olmak üzere, Şehzadeler Belediyesi ve diğer kurum ve kuruluşlar ihtiyaçlarını giderdiler, aç ve açıkta kalmadılar ancak, iki kardeş yaşlandıkça bakımları da zorlaştı.

Sahip çıkılamaz mıydı? Elbette bir yolu bulunabilirdi.

Doğup büyüdükleri, sosyalleştikleri doğal ortamları Manisa’ydı, gönderilmeyebilirlerdi. Ama olmadı, başaramadık.

Her ne kadar yükleri ağırlaşsa da onlara sahip çıkılabilirdi, ama olamadı işte.

Anıl ve Atıl kardeşler, bundan sonra Muğla’nın Fethiye ilçesinde, özel durumu olan ve bakıma muhtaç kişilere hizmet veren bir kamu kurumunda yaşamlarını sürdürecekler.

Dün akşam Facebook’taki Anıl ile ilgili sayfada bu durum kamuoyuna şu sözlerle duyuruldu:

Evet Manisa, bu hikayenin de sonuna geldik gibi görünüyor. Anıl hocamız ve Atıl abimizi Manisa'dan uğurladık, artık yeni yerlerinde İnşaallah daha iyi bakılacaklar, mutlu huzurlu sağlıklı olacaklar, belki de artık bu sayfadan paylaşım da yapılmayacak, onlar iyi olsunlar yeter, bizzat sordum hakkım helal olsun Manisa dedi...

Bu paylaşım beni epeyce duygulandırdı. Hüzünlendim. Anıl ile ilgili anılarımız çokçaydı.

Murat Pekcan kardeşimiz, Mustafa Arınç kardeşimiz, Berrin Can hanımefendi, Hakan Akiş, Özcan Aykıran, Hakan Özkesici, İsmail Kılıç, Ercan Kavukçu, Hacer Neze, Ramazan Kurt, Ali İhsan Ütücüler, Aydın Vatan, Ahmet İnce… Ve daha pek çok kardeşimiz hepsi hissiyatlarını ifade eden yorumlar yazmışlar… En güzel temennileri dile getirmişler…

Öyle tahmin ediyorum ki, daha yüzlerce takipçi duygu ve düşüncelerini yazmaya devam edeceklerdir.

Bu yazdıklarımız birkaç gün okunur, konuşulur ve en acısı unutulup gider.

Ben, bu ayıp unutulmasın istiyorum aslında. Özel durumu olan, kimsesiz iki kardeşe sahip çıkılamamasını, taaaa Fethiyelere gönderilmesini içime sindiremiyorum.

Mehmet Güren hocam da çok güzel bir ifadeyle hissiyatını dile getirmiş, kendisine ayrıca teşekkür ediyorum.

1 Mayıs 2023 tarihli gazetemizin altıncı sayfasındaki yazımızda “Manisa’nın velileri” başlığıyla Anıl kardeşimizden bahsetmiştim. Seneler önce Hüseyin Köroğlu’nun yaşayıp gözlemlediği hikayeyi anlatmıştım. Gözden kaçıranlar varsa, şu adresten yazıya ulaşabilirler: https://www.manisakulishaber.com/carsimizin-velileri

Bunun gibi birçok anı gelip geçiyor aklımdan ama gerçek olan başka bir şey var ki, Anıl ve Atıl kardeşleri çok anacağız…

Tüm okurlarımızın Kurban bayramını tebrik ediyorum… Kalın sağlıcakla…