Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Bandırma vapuru ile Samsun’a çıktığı gün, aslında Türk Kurtuluş Savaşı’nın da başladığı gündür.

İtilaf Devletleri’nin işgaline, bir karşı koyuşun başlangıcıdır. Her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın önemi de buradan gelir. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, resmi bayramlarımızdan bir tanesidir. Uzun yıllar ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlanırken, 1981 yılında dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren tarafından ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ adını almıştır.

Atatürk, genç nesle çok büyük önem vermiştir. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı da gençlere armağan etmesi bunun en güzel örneği ve en önemli göstergelerinden biridir. Milli Mücadelenin başladığı günden itibaren eski, köhneleşmiş, çağdışı kalmış fikirlerin engellenmesi, bunların ortadan kaldırılmasının sadece genç neslin taze, yenilikçi fikirleriyle gerçekleşeceğine inanıyordu.

42 yaşında Cumhuriyet’i ilan etmiş, 44 yaşında şapka ve kıyafet inkılaplarını yapmış, 48 yaşında Arap harflerinin yerine yeni Türk harflerini koymuş olan Ulu Önder Atatürk ruhunda taşıdığı yenilikle, yenilikçi düşünceyle gençliğin biyolojik yaşla değil, düşünceyle ortaya koyulacağını göstermiştir.

İlkelere bağlı, çalışkan, vatansever bir gençlik; Atatürk’ün ideali idi. “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler. Bu memleketi, sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum…” diye seslenirken, gençliğe olan güveninden de bahsetmiştir.

Gençlere düşen en büyük görev, Atatürkçü düşünceyi benimseyip bağlanmak, Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkmak ve gelecek kuşaklara aktarmaktır.

Atatürk gençlerden çok şey beklemektedir. Bize düşen de araştırmak, bolca okumak, teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanmak ve en nihayetinde ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinde yer edinmesini sağlamak.

Cumhuriyet kolay bir şekilde kazanılmamış… Vatanımız çok kutsal… Uğrunda çok şehitler ve gaziler verilmiş… Hala da vermeye devam ediyoruz, sırf bütünlüğümüze zarar gelmesin, milletimiz yurtsuz kalmasın diye… Vatanımız sadece bir toprak parçası değil, kutsal bir hazinedir.

Bize düşen bunların farkında olmak, farkında olan nesiller yetiştirmek, düşmana fırsat vermemek.

Unutma Türk genci! Muhtaç olduğunu kudret, Ata’nın da dediği gibi ‘Damarlarındaki asil kanda mevcut!’