Havalar ısındı. Hem de öyle böyle değil… 40’ları 45’leri konuşur olduk… Bu rakamlar normal değil tabi ki ama bizim ilgileneceğimiz konu -en azından bugünlük- bu değil.

Neye mi değineceğim? Orman yangınlarına efendim, orman yangınlarına…

Daha dün açıklandı, 1 ile 20 Temmuz arasında 300’e yakın orman yangını meydana geldi… Sadece 20 günde bu rakam çok büyük bir rakam. Bu ne demek; daha da açmak gerekirse günde 15 yangına tekabül ediyor.

Bu kadar yangına ne orman dayanır, ne ekip yeter, ne su…

Bizim dikkatli olmamız gerekiyor. Provokatörleri, hain örgütün aptal propagandaları sonucu çıkan yangınları biliyoruz. Devletimizin güvenlik güçleri amma yangın öncesi, amma sonrasında bunları bulup cezalandırıyor.

Ama bir de masumane görünüp büyük hasarlar verenler var. İşte en basitinden yoldan geçerken sigara izmariti atmak olsun, iki parça tavuk yiyeceğiz diye –et pahalı olunca mangal işleri tavuğa döndü- mangal yakanlar olsun, gelişi güzel atılan çöplerden kaynaklı yangınlar olsun… Bu şekilde çıkan yangınlar da az değil.

Dikkat etmek gerekiyor. Havalar yeterince sıcak, yerdeki otlar, ağaçlardan düşen yapraklar oldukça kuru… Büyük ateş olmasına gerek yok, tek kıvılcım çatır çatır tutuşturuveriyor.

Yanan sadece ağaçlar mı? Tabi ki hayır. Ağacından otuna, börtü böceğinden ormanda yaşayan büyüklü küçüklü canlılara kadar hepsi bu durumdan etkileniyor.

‘Bir ağaçtan bir milyon kibrit çıkar, bir kibrit bir milyon ağacı yakar.’ İşte bir kibrit, saniyeler içinde koca ormanlık alanı alevlerle kaplıyor.

Lütfen dikkat edelim, ne doğamıza, ne ormanlarımıza, ne ormandaki canlılara zarar vermeyelim. Unutmayalım ki bu işin dönüşü yine bize olur. yanarsa negatif, yanmazsa pozitif… Bizim elimizde.

Yeri gelmişken bir konu daha var. Anız yakan çiftçi abilerimiz, dayılarımız, amcalarımız. Yahu yakmayın yakmayın. Sürün toprağınızı, karışsın toprağa doğal gübre olsun. Siz sanıyor musunuz ki yakınca daha sağlıklı? Hayır anlamadığım konu şu; bunun yanlış olduğunu en iyi çiftçilerin bilmesi gerekmiyor mu?

Ya işin uzmanları yanlış biliyor, ya da çiftçiler? Uzmanlar yakmayın dedikçe üretici yakmayı tercih ediyor…

Bana sorarsanız uzmanlara kulak verin. Bırakın anız kalsın yerde, toprağa karışsın… Siz salın pullukları toprağa, getirin altını üstüne, sonra bir sürgü… Tamam işte ne anız kalır ne başka bir şey. Üzüm mü sereceksiniz, darı mı ekeceksiniz, karpuz mu yetiştireceksiniz, nadasa mı bırakacaksınız, ne yapacaksınız o şekilde yapın…

Kalın sağlıkcakla…