Merhaba sevgili okurlar… 31 Mart’ta Türkiye, tarihinin en şaşırtıcı ve en önemli seçimini yaşadı.

Seçimlerle ilgili öyle kapsamlı analizler yapmaya gerek yok aslında. Ben size seçimde neden beklenmedik sonuçlarla karşılaştığımızı anlatmak istiyorum.

“Ekonomik göstergelerimiz iyi.”,Asgari ücreti artırdık.”, “Emekli maaşlarına zam yaptık.”, “Togg’umuz var.”, “İHA’mız SİHA’mız var.”, “Yollar inşa ettik.” gibi söylemlerle her şeyin yolunda olduğu izlenimi verilse de vatandaşın geçim derdi göz ardı edildi. Ekonomik krizin faturası dönüp dolaşıp vatandaşa kesildiği için milyonlarca seçmen sandıkta tepkisini ortaya koydu.

Merhum Süleyman Demirel’in efsane sözü, “Boş tencerenin götürmeyeceği iktidar yoktur.” hafızalardan hiç silinmediği gibi Demirel’in bir kez daha haklı olduğu ortaya çıktı.

**

Seçmen, 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde gösteremediği tepkisini 31 Mart’ta göstererek net bir mesaj verdi.  Vatandaşlar bir uyarı daha yaparak varlığını gösterdi, tepkisini koydu. “Ben buradayım karar benim.” dedi.

Peki, uzun yıllar sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin, seçimde önde gitmesinin sırrı “yeni bir lider” veya yönetim mi?  Size söyleyeyim… Bunların ikisi de değil.

Vatandaşlar bir çare arayışında. Çünkü vatandaşın karnı doymuyor, evinin kirasını zor ödüyor, bir kahve içmeye bile çıkamıyor. Artık kahve içmeyi geçtim insanlar temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor.

**

31 Mart 2024’te halk bir kez daha egemenliğin kendilerinde olduğunu göstererek partilerin halk için var olduğunu hatırlattı. İşçisi, memuru, emeklisi, genci, yaşlısı verilen vaatlerin karşılığını alamadığı için memnun olmadığını yerel seçimlerde gösterdi.

Seçmen hükümete olan tepkisini bu şekilde verdi. Hükümette zaten sonuçlara itiraz etmedi. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan yerel seçim sonuçları sonrası yaptığı balkon konuşmasında mesajı aldıklarını ve hatalarını düzelteceklerini söyledi.

CHP de çok sevinmesin… Çünkü bu CHP’nin değil, boş tencerenin zaferi!