Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açık havada maske zorunluluğunun kaldırıldığını, kapalı alanlarda havalandırma müsaitse maske takmanın şart olmadığını, HES kodu zorunluğunun kaldırıldığını açıkladı.

Bakan Koca, maske zorunluluğunun kaldırılacağını açıkladıktan sonra birçoğumuz dedik ki tamam. Buraya kadarmış... Pandeminin başından bu yana şahsen namusum gibi koruduğum solunum yollarımın taşlı tarla yoluna döneceğini kabullenmiştim.

Tabii maske zorunluluğu varken de kimseler takmıyordu diyenler oldu. Doğru.

Koronavirüs ile geçirdiğimiz 2 yılın ardından kendisine alıştık. Belki 2 yıl boyunca koronavirüs kelimesini duymadığımız, görmediğimiz bir gün bile olmadı.

Televizyonlarda, gazetelerde, internette, her yerde...

Hal böyle olunca insanoğlunun en önemli özelliği olan uyum sağlama sayesinde yabancılık çekmemeye başladık.

Yüzyılın en büyük olaylarından biri olan bu virüs içimizden birilerini aldı, birilerini yataklara düşürdü ama en nihayetinde içimizden biri oldu.

Kucaklaşmanın, tokalaşmanın neredeyse zorunlu olarak görüldüğü Anadolu topraklarında maskenin zaten çok bir önemi kalmıyordu artık.

Ancak biz terse gitmeyi de çok severiz.

Maske zorunluluğunun kaldırılacağının açıklandığı toplantının ertesi günü sokağa çıktığımda bunu net bir şekilde gördüm.

Maske takma oranı artmış gibiydi.

Mendil satan çocuklardan dolmuş bekleyen çalışanlara kadar herkes büyük bir özenle maskesini takıyordu.

Bu herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine durumu, Mersinliler de dahil olmak üzere ne kadar sürer bilmiyorum ama tam anlamıyla bir rehavete kapılmamamız içimi rahatlattı.