Tutturdular bi 65 üstü, tutundular 65 üstüne. Nice 65 üstüler var dilleri dualı, nice 65 üstüler var elleri kınalı. Emekli de olsalar evin ihtiyaçları var: Küçük şehirler, kasabalarda anlarım da büyükşehirlerde metropollerde bir yerden bir yere gitmek bir iki saat izinli çıksa dönüşte evine yetişemez. Kendi evine baktığı yetmezmiş gibi çocuğunun evine, çocuğuna torununa da bakmak zorunda bu emekli veya 65 üstüler. Aynı zamanda kamu görevi de yapıyorlar. “Yetmiyo, iş yok, dükkanım kapalı, işten çıkarıldım.” Daha birçok madur vatandaşlara maddi manevi desteklediği, çocuğuna emekli maaşından kıyıda köşede kefen parasından ekonomik destek verdiği gibi evde yaptığı tarhana bulgur börek yemek ile de yokluğu gidermeye çalışıyorlar. Bu bir nevi kamu görevidir. Çok sesliliği tek sesliliğe dönüştürme çabasıdır.

      Birçok 65 üstüler kısıtlı zaman yetmediği, evde otur otur zaman geçmediği, tutuk olan her bir yanımızın daha da tutulduğundan şikayetle, yasağı kısıtlamayı aşma çareleri arıyorlar. Çoğu kazı kazan, milli piyangoculuğa başlamayı bile düşünüyor.

       “Öyle bir an geldiki mehtap seni sandım” misali öyle bir an geldiğinde çık desenizde kimsenin çıkmaya mecali kalmayacak. İşte o zaman şehir hastaneleri devreye girecek. Yeşil boyalı veya çizgili, üzerinde filanca belediye yazan araçlar yetmeyecek. Şehirlerimizin çarpık yapılaşma ile tek tipe dönüşüp kentin kimliğini kaybettiği yetmezmiş gibi kentin hafızası da bir bir yok olacak.

      Genç nüfusla öğünüyorduk; bir beş yıl sonra yaşlı nüfus oranı artarak orta yaş, 10 sene sonra yaşlı ülke konumuna geleceğiz diyor istatikçiler. Ama 35’in yolun yarısı olduğu zamanlar geçti, şimdi 65-70 olan yaşlıdan sayılmıyor hatta orta yaş deyip yaşama sevincine gark olanlar var. “Ömür dediğin ne ki? Üç gün” medya söylemi. Aslolan, 75’likler ülke yönetiyor. 65 üstüler çıkamasada çıktıklarında gidecek yolları, söyleyecek sözleri, yönetecek güçleri var. Ayağını sürüyen değil bacaklarını geren var. On dakikalık katarakla ayaklarının üstünde İstanbul’u gören var. By pass ile Avrupadan Asyaya koşarak geçen var. Bisikletle Türkiye turuna iki kişi olup Moğolistan'a giden var. Kitap yazıp, hayatını anlatıp,  nobelin kapısından dönen var.

       80 yaşında baba olan bile var ama onu daha sonra anlatacağım.