Yıllar önce gitmiştim, mimarlığımın ilk yıllarıydı, meslektaşlar ile gitmiş evlerini sokaklarını gezmiş o yılda 8 yaşında olan oğlum Batuhan diğer meslektaşlarımın çocuklarıyla daracık sokaklarında koşuşturmuş doyasıya oynamışlardı. Şehrin hemen yakınında koyu kahve taşlar hiç dikkatimizi çekmemiş, sadece şöyle bi bakıp geçmiştik. Zaten Kulalılarında umurunda değil KARATAŞ diyorlardı.

2013 yıl sonunda henüz  Büyükşehir yasası yürürlüğe girmediği tarihte Kula’ya gittim yine bu koyu kahve renkli taşlar konusunda bilinçli değildim. Ama UNESCO tescil belgesini henüz yeni aldığını öğrenmiş bu belge bu taşlar ne alaka diye, yanımdakilere cahilliğim çıkmasın diyerek kendime sormuştum.

Sokakları, evleri, karataşları, Emreköyü, Carullah Camisi’ni günboyu hava kararıncaya kadar gezdim. Manisa’ya dönüşümde birçok şey konusunda yüzeysel de olsa bilgilenmiştim.

 2006 yılında başlayıp 2013 yılında Küresel Jeoparklar Ağı (GGN) ile Avrupa Jeoparklar Ağı’na (EGN) ve 2015 yılında ise UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı’na (UNESCO GGN) giren Türkiye’nin ve Türk Dünyasının ilk ve tek UNESCO Küresel Jeoparkı olduk. Ayrıca, halihazırda Kula-Salihli UNESCO Küresel Jeoparkı Ortadoğu’nun 2.Avrupa’nın 58.Dünya’nın 101. Küresel Jeoparkı durumundadır.

2014 yılı yerel seçimlerinden hemen sonra Kula’yı, severek isteyerek görev edindim. Kula’nın, Jeopark’ın, Manisa Büyükşehir Belediyesi Cengiz Ergün’ün Başkan temsilcisi olmuştum. Jeopark ile her türlü projelendirme, UNESCO belgesini sürdürme, Kula'nın tarihi evlerinden restore edilecek gösterişli evleri satın alma, Kula’nın kentsel sit alanının koruma planının revizyonu, tescilli evlerin Koruma Kurulunca tescillenmesi işleriyle ilgili neredeyse her gün her hafta Kula’daydım. “Ne diye bu kadar çok Kula’ya gidiyorsun?” Diyenlere eşim Kula’lı demeyi “Haaa tevekkeli.” Dedirtmeyi çözüm olarak bulmuştum.

2016 yılında Büyükşehir, Kula, Salihli üç belediye birleşerek Jeopark Belediyeler Birliği’ni kurduk. Birlik Meclisi, encümenini oluşturduk, kendi bütçesini, yönetimini, yönetmeliğini, yaptık.

Kula tarihi evlerinden satın alarak restore ettiğimiz beş evden birini VİP ziyaretçi evi yaptık, diğerlerini turizm konaklamasına destek sağlaması için butik otel olarak  planladık.

Restore edebileceğimiz eski evler ile takas yapılması için Kula merkezde 33 yeni konut uygulamasını bitirdik.

Kula turizm destinasyon noktalarını arttırmak için Emreköy’de ki Tapdukemre/Yunusemre Türbesi meydan düzenlemesini planladık. 2020 yılında tamamladık. Bu arada, yaptıklarımızın, jeoparkın tanıtılması bilgilendirilmesi amaçlı hem Kula Haber, hem Manisa Olay yerel gazetelerinde kitap olacak kadar çok köşe yazıları yazdım.

2017 yılı Eylül ayında Antalya Akdeniz Üniversitesi‘nden Prof.Dr.Tuncer Demir ile Urfa Harran Üniversitesi’nden Doç.Dr.Serdar Aytaç öğretim üyeleri ile danışmanlık anlaşması yaptık. 2017’nin Temmuz ayında UNESCO denetiminde sarı kart almamızı ardından hocalar geldikten sonra 2019 yılında yapılacak olan UNESCO denetimine kadar çok sıkı çalıştık. Emeklerimizin karşılığında Yeşil Kart alarak denetimi başarıyla geçmiştik. Bu başarımızdan sonra UNESCO’ya aday olacak potansiyel jeoparkı olan Orta Asya Türk Devletlerine (Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan) Avrupa Jeoparklar Birliği (EGN) ve UNESCO’nun talebiyle danışmanlık görevini üstlendik.

Hazırladığımız projeyi Zafer Kalkınma Ajansından kredi desteği alarak, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı Ziyaretçi Merkezi’ni tamamlayarak kullanımaya başladık. Ziyaretçi Merkezi içinde bulunan Jeopark müzesi için ZE-KA Ajansında 10 milyona yakın proje desteği alarak ihale ettik beş ay sonunda ziyarete açacağız.

Tüm bu çalışmaların yanında jeoparkımızın kültürel jeositi olan Kula Çarşısı’nın sokak sağlıklaştırma uygulamasını bitirdik, ayrıca yine jeoparkın kültürel jeositi Kula Tarihi Evleri’nin iki sokağını Kula Belediyesi sokak sağlıklaştırma çalışmalarına devam ediyor.

Tüm bu işler için milyonlarca lira, emek, proje,  Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nı, ülke ve UNESCO sayesinde dünya turizmine kazandırmak için harcadık, yaptık.

Bu yılın 2023’ün Temmuz ayında dört yılda bir yapılan UNESCO denetimine hazırlanıyoruz.

Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı: Kula ve Salihli ilçelerinin idari sınırlarını kapsamakta olup 2320 km2 alanda, Sart Antik Kenti ve dünyada eşi olmayan Bintepeler Tümülüsleri’ni de içerisine alan, Kültürel, arkeolojik, jeolojik, jeomorfolojik özellikleri bakımından tespitleri yapılmış ve UNESCO tarafından tescillenmiş 100’e yakın jeositimiz bulunmaktadır.

2017 yılında 40 öğrencisiyle Kula’ya gelen ve jeoparkı birlikte gezdiğimiz, Prof.Dr. CELAL ŞENGÖR hoca ayrılırken; bu jeopark bir laboratuvar, eşsiz bir tabiat harikası, buraya insanları dahi sokmayın demişti. STRABON M.Ö.7 yılında yazdığı (GEOGRAPHIKA) Coğrafya Kitabı’nda, bu bölgeye geldiğinde buraya KATAKAKUEMENE (Yanık Ülke) adını vermiştir.

Dünyada UNESCO’nun tescillediği 177 jeoparktan biri olan Kula-Salihli UNESCO Küresel Jeoparkı için, burada yapılmak istenen projede çok hassas olunması gerektiği, her türlü proje ve yatırımın çok dikkatle, yöreye olumsuz etkileri çok detaylı incelenip hesaplanarak karar verilmelidir.