Yurdum insanlarımız o kadar çeşitli ki. Ben, o gönlünün saflığıyla hareket edenlere bayılıyorum. Yapıyor kısa ve öz. Nedeni, niçin yok. Öyle rahat ediyor ya da öyle yapmasın onun için uygun olanı.

Hemen herkes de, biliyorum böylesi kişilerle karşılaşıyor günlük hayatında.

Biz şaşkınlıkla bakarken, onlara göre hava hoş. Bizi garip buluyorlar, şaşkın bir şekilde baktığımız için. Hatta neredeyse, "Hayırdır birşey mi var?" diye soracaklar. Çünkü, onlar için yaptıkları çok normal.

Buldukları çim alanda piknik yapanını, mangal yakanını ilk günlerdeki gibi yadırgamıyoruz artık. Geçmiş yıllarda, döner kavşaktaki yeşilliğin üzerindekileri gördüğüm gün vazgeçmiştim ben hatta. Ama bazıları var ki, "Yok artık bu da yapılır mı? " dedirten cinsten oluyor.

Kentpark. Yaz gecelerinin vazgeçilmez serinleme yeri. Akşam yemeğini yiyen, ağzındaki son lokmasıyla soluğu orada alıyor çoluk çocuk. Çimlerin üzeri insandan geçilmiyor. Sermişler kilimlerini, almışlar çay termoslarını keyif yapıyor. Kimileri tam teçhizatlı, masası sandalyesi dört dörtlük. Gençlerin çoğu kamp sandalyesini açmış oturuyor. Sohbet halinde. Bayılıyorum kafası telefona gömülmeyen o gençliğe.

Yine bir yaz akşamı. Herşey yazdığım gibi. Gelinmiş, çimlerin üzerine oturulmuş. Ama biri var ki, Kentpark'ı o kadar benimsemiş ki, evim misali rahat. Ha evi, ha Kentpark'ın çimleri.

Tam teçhizatlı olan kesimden.

Amcam masası sandalyesi yetmemiş. Yatak döşeğini de taşımış. Getirip koymuş çimlerin üzerine. Hadi abarttım biraz, yatak yoktu ya. Ama koskoca battaniyesiyle gelmişti, burası doğru. Yatmış, uzanmış, o kadar serin ki battaniyesini de almış.

Herkes şaşkınlıkla bakıyor tabii ki de, görülmüş manzara mı? Sorsanız, doğal ortamda doğal hareketler ona göre. Yadırgamayacağız.

İzmir'le farkımız işte burada yine çıkıyor. Onlar da orada çimlere oturuyor, çayını, kahvesini içiyor. Hatta içki masasını bile kuruyor. Arada ben de yaparım, müthiş keyifli oluyor. Ama şimdiye kadar hiç öyle çimlerin üzerine battaniyesiyle uzanan görmedim. Ki, deniz kıyısı orası daha serin oluyor.

Benim bazen aklım değişik çalışır. Arada bir düşünürüm, İzmir'e gidip masayı kurduğumda. 'Acaba bu masayı Kentpark'ta da kursam nasıl olur' diye. Belki bir gün, battaniyesiyle gelen amcamın yanına kurarım o masayı. Şaşkın ve sorgulayıcı bakışların hedefini şaşırtmak için? Yapar mıyım?...