“Göz göre göre gelen felaket, “Uzmanların uyarılarını dikkate almadılar, “Denetim yapılmadı”...

Yukarıda bahsettiğim ifadeleri haberlerde ve çevremizde sıkça duymaya ne yazık ki alışmış durumdayız. Çok acı ki başımıza gelen bu felaketleri kabullenmiş gibiyiz… Tepkilerimiz artık “Alıştık böyle şeylere görmeye” der gibi.

Kötülük ve hatalar sürekli olunca artık “sıradan” bir hal alıyor, vicdanın dengesi bozuluyor –İnsanları böyle bir felakete sürükleyen kişilerin ne kadar vicdanlı oldukları tartışılır-, sorumluların hesap vermiyor ve cezalandırılmıyor.

Geçen hafta yüreklerimizi yakan Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden faciası ülkemizin içinde bulunduğu yozlaşmışlığı bir kez daha gözler önüne serdi.

Dokuz canın kaybı ve bir ömür etkisi sürecek olan bu trajedinin göz göre göre gelen bir felaket olduğunu herkes biliyor.  Toplumsal olarak çürüdüğümüzü acı bir şekilde hatırladık.

“Güç, para, rant” peşinde koşanların sömürgeci bir zihniyetle, çevreyi talan ettiklerini ve milyonlarca vatandaşın yaşam hakkını nasıl gasp ettiklerini gördük. Bilimin, etiğin, hukukun hiçbir şekilde önemsenmediğini de…

O zehirli toprağın altında canlarımız kaldı. Felakete göz yuman sorumlulardan ses yok. Hesap veren yok anlayacağınız!

**

Erzincan’daki facianın boyutu resmi makamların verdiği rakamlarla ortaya çıktı: “10 milyon metreküplük toprak kaydı”,  “En az 400 bin kamyona ihtiyaç var…”

Türkiye’de bu tarz bir olay daha önce yaşandı mı? Böyle bir hikâyeyi duysak dahi inanmamız güç olurdu.

İliç’teki facianın boyutu sadece hacim olarak yaşanmadı. Rakamlarla korkunç boyutu ortaya çıkan o toprak, siyanürle zehirlenmiş bir atık.

Havayı, suyu, toprağı zehirliyor ve sonrasında neler yaşanacak tam olarak bilmiyoruz.  Sadece bildiğimiz tek şey çok kuvvetli olan siyanürün havaya, suya, toprağa karıştığı zaman insanlar ve diğer canlılar açısından zararlı olduğu…

Maalesef ki vatandaşlarımızın payına açlık-yoksulluk sınırının altında geçimini sağlamaya çalışmak ve “ölmek” düşüyor. Bütün bu yaşananlar “kader” ile açıklanıyor. Çünkü bu işin fıtratında var… İnsanların ölmesi onların kaderi çünkü(!)

Türkiye’de yıllardır bütün felaketler göz göre göre yaşanıyor. Milyonlarca insanın canı pamuk ipliğine bağlı… En acısı da biz bu durumlara çoktan alıştık…

Ülkemiz artık ders alıp yeni felaketlerin yaşanmasını hesap sorarak engellemeli!