Bugün insanlar spritüel anlamda ve bilimsel olarak birçok bilgiye ulaşır durumda. Daha eskilerde spritüel bilgilerin çoğu insanlar hazır olmadığı için saklanmış tıpkı bilimsel araştırma sonuçları gibi. Daha da saklananlar vardır illaki. Bende okuduklarımdan yola çıkarak paylaşıyorum bu bilgiyi.

Bilimsel anlamda ne yapmış olabilirler diye aklımın alamayacağı deli sorular mevcutken ruhsal çalışmaların bizleri ulaştırabileceği sonuçlarda çok da farklı değil sanırım. Ben işin daha çok ruhsal kısmındayım.

Artık bir çok ermiş deyin, keşiş deyin sıfatı ne olursa olsun bu insanlar yaptıkları meditasyonlar( Wikipedia tanımı ile; öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri) ile kendileri, evrendeki yerleri, karanlık yanları ile tanışmış. Bu bilgilerin çoğu da dünyaya yayılmış durumda. Peki neden bu bilgiler dünyaya daha hızlı bir şekilde yayılmaya başladı, erişilebilir oldu ve insanların dikkatini çekti acaba? Artık bir çok insan yaşadığı hayattan zevk almadığını, nefes alıp verirken zorlandığını algılıyor. Başka bir hayatın mümkün olabileceğini, nasıl oluyor da  birbiriyle alakasız gözüken bir çok şeyin iç içe olduğunu fark ediyor. Gözümüz açılıyor, hissetmeye başlıyoruz. Olan olaylar zihnimizde göre o kadar uçuk ki artık sorgulamak zorunda kalıyoruz. İnanılmaz şiddet, ekonomik sıkışıklık bizi sıkıştırdıkça yaşadığımız kaygılardan kurtulup zihnimizi kontrol etmek istiyoruz. Çünkü bilinç altı biliyor aslında; zihin sakinleştikçe çözümler, kabullenmek ve cevaplar geliyor.

O zaman biraz meditasyondan da bahsetmek gerek. Gülse Birsel bir yazısında kafamızın içinde oturan yaşlı bir teyzeden bahseder. Sürekli eleştiren, konuşan, hiç susmayan. Onu dinlemeyin he he deyin devam edin der. Zihni sakinleştirdiğinde işte o teyzeyi artık duymamaya ya da dozunu azaltmaya başlıyoruz. Sadece oturup değil günlük hayatta da uyguladığımız da etkisi daha büyük. Bir işi yaparken tüm dikkatini vermek, tüm duyguların ile orada olmak, yaptığın işten başka hiçbir şey düşünmemek bunlardan bir tanesi. Eğer oturarak zihnini boşaltmak istiyorsan buna zaman ayırmalısın. Dik bir şekilde sandalyede ya da yerde oturup ister gözlerin açık bir noktaya bakışlarını sabitle, istersen gözlerini kapat. Aldığın ve verdiğin nefese odaklan. Bir süre sonra etraftan gelen sesleri fark et. Sonra oturduğun yeri ve üzerine giydiğin şeyleri hisset. Ağzında tat var mı, koku alıyor musun onlara odaklan. Kafandan geçen bir düşünceyi fark et ve vücudunu hisset. Tek tek parmakların kolların gibi vücut bölümlerini fark et. Hiç bir yerde oyalanmadan zihnin sadece gezinmesine izin ver. Bir süre sonra belki zihninin boşaldığını hissedecek ve bir şey düşünmeden oturabileceksin. Kolay gibi gözüken ama sabır isteyen bu alıştırmaları ne kadar sık yaparsan zihnini kontrol etmeye o kadar yakınlaşacaksın.

Zihnin kontrolü insan için en büyük başarılardan biridir. Ödülü ise daha farkında olarak yaşamak, olan olayların nedenlerinden çok onları nasıl yöneteceğimize odaklanmaktır. Hayatınıza meditasyonu sokmanız dileğiyle.