Pazartesi sabahın erken saatinde oğlum Gökhan arayınca içim cız etti. “Yine kimi kaybettik” diye mırıldanırken telefonumu açtım. Oğlum Gökhan “Baba Hıncal Uluç’u kaybettik. Cumhurbaşkanı da taziyelerini bildirmiş. Öcal Uluç abime de başsağlığı dileklerimi ilettim” dedi. Hey gidi dünya hey. Sabah Gazetesinin duayen köşe yazarı Hocam Öcal Uluç’un kardeşi Hıncal Uluç’u (83) hakkın rahmetine kavuştu. Allahtan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Öcal Uluç hocamın halini düşünüyorum da çaresizliğimi Hıncal Uluç hocamla en son 2018 9 Aralık Pazar günü şakır şakır yağan yağmurlu bir günde Aynı Ali’de Öcal Uluç, Ünal Ersözlü, Çapala Mehmet, rahmetli Aydın Besen ve oğlum Gökhan ile birlikte olmuştuk. Valimiz Ahmet Deniz’de Aynı Ali’deydi. İzmir’de abisi Öcal Uluç’u ziyarete gelmenin mutluluğu Hıncal Uluç’un yüzünden okunuyordu. Purosunu tüttürerek Ege ile ilgili değerlendirmeler yapıyordu. Her gelişinde Hıncal Uluç’u önce köfteci Onur’a götürüyor onun lezzetli köftelerini ikram ediyordum. Allah rahmet eylesin Hıncal Uluç ustanın anlatımını sessizce dinlerdik. Vaktin nasıl geçtiğini anlamazdık. Kısa bir süre önce Öcal Uluç hocam eşi ve Berrin Tuncer ile Manisa’ya geldiğinde Ayni Ali’de “Nasılsın?” diye sorduğumda bana “Böyle soru sorma, nasıl olayım kardeşim Kemal’i kaybettim. Şimdide Hıncal yoğun bakımda” demişti. Hıncal Uluç için bana ve Gökhan’a “Dualarınız Hıncal için olsun” diyordu.

Yavuz Donat üstat da Hıncal Uluç’un sağlığı ile ilgili önceleri sevindirici şeyler yazıyordu. Sonra Yavuz Donat üstatla görüştüğümde “Umutsuzum” diyordu. Benim gibi iyi bir Galatasaraylıydı. 1960 yıllarında gazeteciliğe başlayan Hıncal Uluç mesleğine spor yazarlığı ile başlayıp çeşitli dergilerde çalıştıktan sonra 1990 yılından bugüne kadar Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu. Evinde düşüp kalça kemiğini kırdıktan sonra tıbbın yaptığı müdahaleler üstat Hıncal Uluç’u hayata döndüremedi.

HINCAL ULUÇ KİMDİR?

Türk medyasının duayen isimlerinden Hıncal Uluç, 1 Kasım 1939 tarihinde Kilis'te dünyaya geldi.

Uluç, baba tarafından Ubıh asıllı, anne tarafından ise Kilislidir. Ayrıca anneannesi Rumeli (Arnavut, Boşnak) göçmenidir.

Uluç'un subay olan babası Fuat Uluç'un, II. Dünya Savaşı sırasında Bulgar sınırında görevli olması sebebiyle, ünlü gazeteci üç yaşına dek anneanne ve teyzesi tarafından büyütülmüştür. Hıncal Uluç'un babası Çaldıran'a tayin olduğunda ise ailesi yeniden bir araya gelmiştir.

1952 yılında Antakya'da ortaokula başlayan isim geri kalan eğitimini de Ankara Kurtuluş Lisesinde bitirmiştir. 1980 yılına dek Ankara'da kalan Uluç, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine yazılmış, bir sömestr sonunda yeniden Ankara'ya dönüş yapmıştır. Ankara'ya dönmesinin ardından diğer sene Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazanmıştır.

Askerden döndüğü 1967 yılında, eski Yenigün ekibinin çıkardığı Yankı gazetesinde çalışmaya başlayan Uluç, 1980 senesinde ise Gelişim Yayınları'nın sahibi Ercan Arıklı ile bir dergi çıkarmak üzere İstanbul'a gelmiştir ve Zafer Mutlu'nun daveti ile 1990 senesinde Sabah gazetesinde yazılar yazmaya başladı.

Uzun süre köşe yazarlığı ve spor yorumculuğu yapan Uluç, son olarak Sabah gazetesinde köşe yazıları yazmakta; ayrıca, A Spor'da yayımlanan Hıncal Uluç ile Baş Başa programında spor yorumculuğu da yapmaktaydı.