15 gün sonra ülkenin kaderini belirleyecek 1 Kasım seçimleri var. Demokrasinin kuralı işleyecek, halk sandık başına giderek tercihini yapacak.
Sabah Gazetesi'nin usta kalemi Yavuz Donat'ın ülkeyi bir baştan diğer başa dolaştığında gördüğü tablo, 1 Kasım seçimlerine halkın ilgisinin yok gibi olmasıydı. Aynı manzarayı Manisa'da da yaşıyoruz. Seçim havası yok. Vatandaşın bu kadar ilgisizliği beni korkutuyor. Seçime katılım oranının düşük olma olasılığını da düşünüyorum. "Sessizlik, iyiye alamet değildir" derler. Ya vatandaş kararını vermiş sandığa gidip rengini belli edecek, ya da bu seçimde araştırma şirketlerinin verileri hiç tutmayacak, sandıktan beklenmedik bir sonuç çıkacak.
HEP AYNI KISIR DÖNGÜ
Her akşam haber bültenlerini dinliyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerini dinliyorum. Hep aynı kısır döngü içinde dolanıp kalıyorlar. Halbuki, geçen gün yazdığım gibi ülke zor günler geçiriyor. Ortadoğu'da kan gövdeyi götürüyor. Irak ve Suriye paramparça. Her ülkede halkını koruyacak Devlet yok. Terör örgütleri kendi inanç ve hayallerini gerçekleştirmek için her gün yüzlerce insanı çoluk-çocuk demeden öldürüyor. Girdikleri şehir ve kasabaları harabeye çeviriyorlar. Silah tüccarlarının sevinçlerinden yanlarına varılmayacak hale geldi. Amerika, Irak'a girmenin hata olduğunu yıllar sonra söylemeye başladı. Suriye'de Esat, ülkesinin bir parçasında hükümdarlığını sürdürmek için Amerika, Rusya ve İran'dan güç almaya çalışıyor. Türkiye, sınırındaki bu çalkantıların tam göbeğinde. Dış güçlerin bizi de bu ateşin içine itip eritme planları yaptığı aşikar. Başkent'te patlayan, 100'den fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği olay ortada. Devlet bağlantıları çözmeye çalışıyor. Anlaşılan kimin eli kimin cebinde belli değil. Ülkemizi kaos ortamına sokup seçimleri yaptırmama çalışmaları hala sürüyor. Bunda başarılı olmaları mümkün değil. 1 Kasım'da sandık başına gidip oyumuzu kullanacağız. Sandıktan çıkan sonuca bütün siyasi partiler saygı gösterecek, demokrasinin kuralı bu.
SESSİZ VATANDAŞIN NE YAPACAĞI BELLİ OLMAZ!
Bir yılımız heba oldu, yatırımlar durdu. Ekonomideki durgunluk belirginliği sürüyor. AK Parti tek başına iktidar olma umudunu yaşıyor. Üç ayda çok şey değişir mi? Ana soru bu? Anketler bunu göstermiyor. Sessiz vatandaşın da ne yapacağı belli olmaz! Gözlemlerime göre CHP'nin oylarında bir miktar artış olacak. AK Parti gibi CHP'nin de tek başına iktidar olma şansı görünmüyor. Her iki partinin oylarında bir miktar artış olması bekleniyor. MHP ve HDP'nin bu seçimlerde alacağı sonuç AK Parti'nin kaderini belirleyecek. CHP 7 Haziran seçimlerinde geçim derdi içinde olan vatandaşlar için çeşitli vaatlerde bulundu. Kamuoyunda yankı uyandırdı. Ama CHP açısından bu vaatlerin meyveleri sandığa yansımadı. AK Parti de 1 Kasım seçimleri için hazırladığı beyannamesinde CHP'nin vaatlerine benzer sözler verdi.
Bakalım seçmen ne yapacak? Tekrar yazıyorum, bu seçim Türkiye'nin geleceğini belirleyecek.