Başucunda bekleyen dallarını koruma kollama edası ile eğmiş yılların dostu çınar, taşına oyulmuş kovuğunda ne kadar çok gizlense de, artık kaybolmuş tası, mekanizması bozuk, suyu tutmaktan acze düşmüş sonunda koparılmış kurnasıyla, duvarları çağımız hastalığı sprey boya ile yazı yazan kültür yoksullarının karalamaları ile boyanmış, yıllara direnmiş usta bir elin keskiye vurulan ahenkli sesiyle yontulmuş taşlar.

Ne tası kalmış, ne suyu, matrakça yazılardan karalanmış duvarlarının oymaları, işlemeleri kapatılmış, yol üstüne yol yapa yapa çukurda kalmış yalağına taş toprak yetmezmiş gibi çöp de atılmış, hem de tıka basa.

Tüm bu işkenceler, kimsesiz kalmasından savunmasız olmasından. Aksa suyu içecek bulunacak, gelen geçen insanlar koruyacak. Kaderine terkedilmiş tarihin şahitleri bir bir kaybolurken köksüz, dipsiz, kimsesiz hayatlara yaşantılara yolculuğumuz buralardan başlıyor.

Sonunda; kaldırımdaysa, yol kenarındaysa veya bir duvara yaslanmışsa yıkılması için bahane hazır demektir. Suyunu akıtalım, tasını yerine koyalım, belli belirsiz karalanmış yazıları temizleyelim, onaralım, yine eskisi gibi akıtalım demenin, kime ne zararı var?

Var elbette. Bi defa suyu analiz edilmeli, temiz bile olsa sık sık kontrol edip analize yollanmalı, tepesinde dikilinmese de bakarak olunmalı. Tasına, yapısına, taşına, duvarına, boyanmasın diye her yanına. Zor tabii ecdad binbir güçlükle tepelerden bulduğu kaynağı biraz daha eşeleyip suyunu bolca ettiği, tepelerden aşağıya kah dereden kah ormandan kah oradan ama kah buradan toprak künk borular döşeyerek suyunu getirdiği şarıl şarıl akarken hayvan haşat içsin diye yalak yaptığı yalaktan akan atıksuyu bir kanala bağlayıp dereye tahliye ettiği, yine de arkasına depo yaptığı hatta depo dahi yetmezse fazladan bolca suyunu bi alttaki sokağa bir başka köşe başına yeni bir çeşme yaptığı düşünülürse, damacana suya hop cepten hop sucuya para vermek çok daha kolay tabii.

Böyle çok çeşmelerimiz vardı bu kadar tantanalı yapılamayan çeşmeler de dökümden yapılmış hazır çeşmelerden yine yayla kaynak suyu akıtılır 40-50 sene önceki Manisa’lı içerdi.

Çok az sayıda kalmış olsa da; üç günde bir damacana su parasını öderken bi o kadarını bir ay kenara koysak, şöyle bir hesap yapalım: Damacana su 10 TL bir ay dört hafta 40-50 TL. çeşmeye 100 metre sağa, 100 m.sola mesafede yani 200 m. içinde sağlı sollu 40 apartman

 5 katlı. 40X5katX50TL=10.000 TL. ayda toplanır. İki bilemediniz üç aylık toplanan para ile çeşme restore edilir su hattı yenilenir ve su akıtılır. Hane başına 100-150 TL’ye malolur.  Mahalle muhtarı, korur kollar arada bir analize yollar.

Bu işe, yap da görelim denirse. Bakkal Sadullah yapıyor. Bugüne kadar belki 200 çeşme yapmıştır. Hem kaynağını bulmuş hem borusunu döşemiş hem de taşdan duvardan çeşmesini de yaptırmıştır.

Bir de ne var biliyor musunuz? İşin hayır ve dua ile anılmak tarafı da var.