Ne bir santim fazla
Ne bir santim az.
Dünya da hacmin kadar yer kaplarsın.
1.20 den, 2.20 cm kadar
Ne insanlar gördük.
Ya çimentoları eksik
Ya demirleri noksandı.
En küçük sarsıntıda "yerle yeksan oldular"
Toplumsal
Ahlaki etik yönetmenliğine
Uygun olmalı kalıplar.
8.5 şiddetinde yer sarsıntılarına değil.
Milyon dolarların cazibesinde kılı kıpırdamamalı!
Her türlü adaletsizliğe
Hukuksuzluğa eşitsizliğe
Kalıbı ile karşı durmalı!
Yoksa dev gibi olsanız
" kalıbın adamı değil" damgası vurur toplum.
... Ve toplum vura
Vura!
Kalıpsızlar, arasında yaşar olduk!
*****
Bozdağ gitti
Abdülhamit Gül geldi.
Gül gitti.
Bozdağ geldi.
40 Bozdağ gider
40 Gül gelir!
Lakin
Adalet gideli seneler oldu, DÖNMEDİ!
Salt bakanlığın elinde
Gözleri bağlı
Bir kadın ve elinde pazarcı terazisi ile
Kağıdı kesmeyen kılıç kaldı!
*****
Sıvılar
İçerisindeki bulundukları kabın şeklini
Alır.
Küpün içine giren küp.
Amorf bir şeklin içine giren şekilsiz olur.
Şekli kaçtı siyaset kalıbının.
Doğrular eğri.
Gerçekler, yalan oldu.
Kalıplar
Bedenlere uymuyor!
Altı yılan, üstü insan
Kalıbımı basarım.
Bu her konuda kıvır kıvır kıvıran, Şahmeran!
*****
“Ne kalıpsızsın be arkadaş!”
Sözü
Binlerce yılda oluşan,
Hiçbir
Örf, adet, kültür kriterine uymayanlar için deyiştir.
Seçilip, yalanla geçinen.
Vaat edip, mecliste saat dolduran,
Umut pompalayıp, somut hiçbir şey yapmayan,
Seçim zamanı kuru kilimde oturup
Tencereye kaşık sallayan,
Seçilinde koltuktan poposunu kaldırmayan,
Millet açken tok yatan;
Emekliye çay kaşığı ile zam yaparken
Kendilerine kepçe ile koyan,
Kalıplı, yakışıklı seçilmişler!
Değerlerimizi hangi kalıpta eriteceklerini
Düşünmekten kalıptan, kalıba giriyorlar.
Hiç düşünmeyin!
Mum bize, en çok yakışan!
Günden güne eriyip, bitiyoruz
*****
Yılan deri atmakla kalıbından kurtulmaz.
Kafasında varsa hinlik cinlik
Saç sakal ile hoca olunmaz.
Melekte olsa,Şeytan hiç günahsız sayılmaz!
Adam dediğin;
İnsani değerler dışında hiçbir kalıba sığmaz!