Bugün siyaset yazmayacağım. Hem belki yazdıklarımdan rahatsızlık duyanlar birkaç günlüğüne de olsa, rahat nefes alırlar.  Doğup büyüdüğüm kentte, okuduğum ilkokulun son günlerde gündemden düşmeyen hazin hikayesini anlatacağım. Belki okuyanlar, duyanlar ibret alırlar da hatalarından vaz geçerler.

Ali Rıza Çevik İlkokulu benim mezun olduğum ilkokul. 1963 yılında rahmetli babamın Kayseri cezaevindeki tutsaklığı sona erdikten sonra Manisa’ya dönmüş ve 3. Sınıfta merhum Nimet Özyürek öğretmenimin şefkatli ve usta ellerine teslim edilmiştim. Nimet hanım idealist bir cumhuriyet öğretmeniydi. 5. Sınıfa geldiğimizde sınıftan seçtiği birkaç arkadaşımızla paydostan sonra sınıfta kalır bir saat kadar daha test çalışırdık. O zaman ne dershane vardı ne de test kitapları. Nereden temin ettiyse test sorularını bulur karbon kağıdıyla üç, beş kopya daktilo eder bize dağıtır soruları çalıştırırdı. Arkadaşlarımız arasından ben ve bir arkadaşım daha İzmir Koleji (BAL) sınavını kazandık. Parasız yatıl sınavını kazanan arkadaşlarımız da oldu. Diğer arkadaşlarımızın birçoğu Manisa Lisesine hali vakti yerinde olanlar da İzmir’deki özel kolejlere yatılı gittiler.

Ali Rıza Çevik ilkokulundan mezun olanlar Manisa’mızın ve ülkemizin başarılı kişileri arasında da saygın yerini almışlardır. Birçok siyasetçi, sanatçı, bürokrat, genel müdürler, paşalar, yüksek yargıçlar, profesörler, doktorlar, avukatlar, mühendisler, saygın iş adamları bu okuldan yetişmişlerdir. Ali Rıza Çevik İlkokulu bana göre ayrıcalıklı bir okuldur. Her ilde, ilçede böyle ayrıcalıklı okullar vardır. Bu ayrıcalıkları tarihinden, geleneklerinden, köklü ve seçkin hocalara sahip oluşlarından,  mezunlarının başarılarından ve onlarda bir aidiyet duygusu yaratmış olmasından kaynaklanır.

Ne yazık ki, il yöneticilerimiz, yerel yöneticilerimiz, iktidar partilerinin yerel yöneticileri, vekilleri Ali Rıza Çevik’in bu ayrıcalıklı durumundan bihaberler. Biz yaptık oldu mantığıyla hareket ediyorlar. Edemezler... Ettirmeyiz… 80 küsur yıllık mazisi olan bu okulu sahipsiz sanıyorlar. Değildir! Elbette onlar da göreceklerdir sahipsiz olmadığını. Yaşlısı genci binlerce mezunu okuluna sahip çıkacaktır. Çıkmalıdır…

 Gelelim okulun mezunlarının ve Manisa kamuoyunun haklı tepkilerinin nedenine. Birkaç yıl önce yurdun birçok yerinde okulların depreme dayanıklılıkları test edildi bazılarının yenilenmesine karar verildi. Ali Rıza Çevik ilkokulunun da 80 yıllık binanın yenilenmesine kimsenin itirazı olmaz, doğru bir iş. Bir süre sonra alayı vala ile Şehzadeler belediyesi ile Milli Eğitim arasında protokol imzalanarak binanın yıkımını belediye üstlendi. Böylesine gösterişli bir törenle imzalar atılınca kamuoyunda sanki binayı da belediye yapacakmış gibi bir algı oluştu. Oysaki tehlike arz eden ve yıkımı kararlaştırılan binalar sahibi tarafından yıktırılamıyorsa görev zaten belediyenindir. Belediye yıkar bedelini sahibinden tahsil eder. Yani bunun için bir protokole gerek yoktur ama dostlar alışverişte görsün, vatandaşın gözü boyansın, algı yapılsın. Hadi onu da geçtik, o arada basında, kamuoyunda birçok söylenti dolaştı. Yok otopark olacakmış, Büyükşehir başka bir proje yapacakmış falan gibi dedikodularla kentin en merkezi arazisi herkesin iştahını kabarttı. Biz de izlemede kaldık.

Geçenlerde Manisa’ya gelişimde Şehitler Ortaokulu önünden geçerken, Ali Rıza Çevik Ortaokulu tabelasını gördüm. Yok artık! Denecek kadar anlaşılmaz bir durumdu benim için. Oradaki tarihi bina Manisa Ortaokulu binasıydı. Rahmetli babam O tarihte Demirci’de ortaokul olmadığı için o okulda okumuş, liseye de İzmir Birinci Erkek (Atatürk) lisesinde devam etmişti. Benim çocukluğumda ortaokul ile lisenin ayrılması gereği doğunca Manisa Lisesi yeni binasına taşınmış o bina da Şehitler Ortaokulu olmuştu. Bugün tarihi değerler ne yazık ki korunamıyor. Orası her hali karda Şehitler ortaokulu olarak kalmalıdır. Ali Rıza Çevik İlkokulu da eski yerinde aynı adla eğitime devam etmelidir.

Malum, iktidar yeterince geçilmeyen, yollara, köprülere, uçak inmeyen hava alanlarına milletin cebinden fuzuli para ödemekten, israfa ve debdebeye harcanan paralardan, yandaşların silinen vergi borçlarından ve daha birçok gereksiz harcamadan okul yapacak parayı bulamıyor ve hayırseverlere havale ediyor. İyi ki onlar var, Allah onlardan razı olsun, onlara diyecek tek sözümüz yoktur. Ancak onlara kentin yeni gelişim alanlarında ihtiyaç bulunan yerlerde yer gösterilmeliydi. Yoksa var olan tarihi bir ilkokulun adının değiştirilmesi asla kabul edilemez. Sanırım hayırsever dostumuz da bunu anlayışla karşılayacak, hayır yapmak isterken binlerce mezunun ve Manisalıların ahını almak istemeyecektir.

Yetkililerden ve hayırsever yurttaşımızdan anlayış ve bir orta yol bulunmasını bekliyoruz. Örnek göstermek gerekirse kulüplerin statlarının adı aynı kalmak kaydıyla sponsorların adları da ekleniyor. Örneğin Türk Telekom Arena Ali Sami Yen Spor Kompleksinde Türk Telekom adı Rams Park olarak değişti Ali Sami Yen sabit kaldı. Burada da pekala Ali Rıza Çevik İlkokulu Münire Bayer binası denilebilir. Girişine de hem hayırsever yurttaşımızın hem de merhum eşlerinin anısına bir kitabe yazılır. Böylesi hem Manisalılar için hem de hayırsever yurttaşımız ve yetkililer için daha hayırlıdır. Böylelikle Ali Rıza Çevik İlkokulunun yaptırılmasına vesile olan merhum valimiz Ali Rıza Çevik ve katkıda bulunan büyüklerimizin de ruhu şad olur.

Merhum valimizden söz etmişken okulun yapılış hikayesine de bir göz atalım. Ali Rıza Çevik Manisa valileri arasında en uzun süre görev yapan valimizdi (1942-1949). Göreve başladığı günlerde Manisa’da okul ihtiyacı had safhadaydı. Uluparkın hemen arkasındaki alana ilkokul yapımı başlanmış ama 2. Dünya savaşının yokluk ve karne dönemlerinde devlet okul yapımı için gerekli ödeneği sağlayamıyordu. Mahsul para etmiyor halk giderek daha da yoksullaşıyordu. Okulun yapımı için Vali Bey kendi birikimlerinden önemli bir miktar bağışladı, şehrin ileri gelen zenginleri de katkı verdiler, fukara halk da üzüm ve pamukla katkılarını esirgemedi ve kısa sürede okul eğitme açıldı. Manisa halkı da bu girişiminden dolayı Vali beyin adının okula verilmesini istedi. İleriki yıllarda tarımda ilerleyip mahsul para etmeye başlayınca pamuk üreticileri bağışlarıyla okula ek bir bina kazandırır ve oraya da Pamukçular adı verilir.

Şimdi siz hem merhum Vali Beyin, hem Manisa halkının hem de pamuk müstahsillerinin bağışlarını bir kalemde silip atacaksınız, bir kişiye adeta okulun ismini satacaksınız. Buna Allah da razı gelmez kul da. Manisa halkı da biz de razı gelmeyiz. Yol yakınken yanlışınızdan dönün, orta yolu bulun. Mahkeme kadıya mülk değildir gün gelir hak yerini bulur. Benden söylemesi.

Kalın Sağlıcakla…