Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında seçim kaybeden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun istifa edip etmeyeceği konusunda bir haftadır yazılan çizilen ve yapılan yorumlara bakıyorum. Başkentte CHP’yi takip eden anlı şanlı sıfatların kendilerine yakıştıran gazeteciler havanda su dövüyorlar. KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP GENEL BAŞKANLIĞINDAN KESİN İSTİFA ETMEYECEK. Ekrem İmamoğlu da boşu boşuna beyaz gömleği ile kollarını sıvayıp yalancı pehlivan gibi ortaya çıkmasın. KEMAL KILIÇDAROĞLU 2024 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler sonrasına kadar CHP’nin genel başkanı sıfatı ile koltuğunda oturacak. Nasıl milletvekili listelerini tek başına kendi oluşturmuşsa 2024 yerel seçimlerinde belediye başkanlarını kendi belirleyecek. Kaç seçim kaybettiğini unuttuğum Kılıçdaroğlu’nun istifa edip CHP’nin başından gideceğini düşünen ahmaklara Allah akıl fikir versin. CHP’de 13 yıldır Kemal Kılıçdaroğlu tek adam olarak astığını astık kestiğim kestik projelerini 2024 yerel seçim sonuna kadar keyifle sürdürecek. Eyy CHP’liler. Hala daha Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak diktatör olduğunu anlayamadınız mı? Vah vah sizlere. Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal da Kılıçdaroğlu için diktatördür diyor. Hala anlamadınız mı?

İSTİFA ETSE NE OLUR?

Var sayalım istifa edip gitse partililerin umudu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP genel başkanı olsa ne yazar? CHP koşa koşa iktidara mı gelir?

CAHİLSİN, ÇAĞ DIŞISIN, NOBRANSIN, BENCİLSİN, KÜSTAHSIN, KİBİRLİSİN

Hürriyet Gazetesinde geçen hafta seçim sonrası Ahmet Hakan köşesinde CHP’yi çok güzel tahlil eden bir yazı yazdı. Ahmet Hakan diyor ki:

Cahilsin... Çünkü desteklediğin tarafta zerre kabahat bulmayıp “Oylarımızı çaldılar” tarzı palavralara sorgusuz sualsiz inanıyorsun.

- İnatçısın... Çünkü her şeyin muhalefetin değişimiyle başlayacağını bir türlü anlamıyorsun, anlamak istemiyorsun.

Çağdışısın... Çünkü farklı görüşlere sahip insanları küçümsüyorsun, dışlıyorsun, azarlıyorsun, aşağılıyorsun.

Kibirlisin... Çünkü yanlışını kabul etmiyorsun, ikna gücünün eksikliğiyle yüzleşmiyorsun, yetersizliğinin farkında bile değilsin.

Küstahsın... Çünkü kendini “aydınlanmış birey”, kendin gibi düşünmeyenleri ise “aydınlanmamış birey” olarak görüyorsun. Üstelik gerekçesizsin.

Nobransın... Çünkü sosyal medya linçlerine, Twitter zorbalığına abanıyorsun. Ergen hırçınlığıyla hareket ediyorsun.

Safsın... Çünkü kolay kanıyorsun, anında oyuna geliyorsun, hemen inanıyorsun, hiç sorgulamıyorsun.

Bencilsin... Çünkü sadece kendin gibilerin iyi olduğunu sanıyorsun, sadece kendin gibilerin duygularıyla ilgileniyorsun, sadece kendini düzgün sanıyorsun.

Anlayışsızsın... Çünkü senin gibi olmayanların duygu dünyasını anlamaya zerre kadar tenezzül etmiyorsun.

Seçim kazanmak istiyorsanız şu iki adımı atmak zorundasınız:

BİRİNCİ ADIM: Bu zihniyeti tedavi edeceksiniz.

İKİNCİ ADIM: Tedaviye cevap vermiyorsa, bu zihniyete “Yürü git, uza bizim yanımızdan” diyeceksiniz.

Başka türlü sittin sene kazanmanız hayaldir.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın değerlendirmelerinin bir kısmı böyle. Katılmamak mümkün mü? Bal gibi CHP’yi güzel tahlil etmiş.