Çamur mu? Çamur.

Tencere karası mı? Yağlı Kara

Kirli mi? Kirli

Galvanizli küfürlü mü? Ne soruyorsun kardeşim?

Daha iyisi, kalitelisi!

Krom nikel kaplama!

Sıcak mı? Ekvator kadar!

Soğuk mu? Yanında

Kutup soğukları sam yeli kalır!

Yok olmayacak!

Biz göremeyeceğiz, duyamayacağız.

Şeffaf,

Saydam, tekme, yumruksuz ve küfürsüz siyaseti.

Mahşere kaldı vuslat!

Oylarımızla meclise

Gönderdiğimiz

Marallar, erkek geyikler zamanla,

Bangladeş kaplanına  dönüşüyor!

Kabul etmeseler de

Darwin’in evrim teorisi gerçek!

Melek gibi insanlar

Ankara’nın puslu havasında Kurtlaşıyor!

Boşuna dememişler

“Kurt puslu havayı sever.” Diye.

O nasıl pençe?

O nasıl atılış?

Et Üzerine nasıl ısırmalı, bası?

Ağızdan çıkan sözler,

Çıkarılan gözler,

Çekilen kulaklar, saçlar,

Değiştirilen kalp pilleri!

Aslanlar, kaplanlar gibi dövüşüyorlar Maşallah!

Her biri;

“Biz tombaladan milletvekili olmaktık”

 Vakur ve tavrı içerisinde!

Milletvekili, milletvekili!

Kavgada yediğin yumruk sayılmaz.

Yenilen küfür, edenin amel defterine yazılmaz!

Yediğin darbelerle

Sıralar arasına düşürsen üzülme.

Ayakta isen böbürlenme!

Düşmez kalkmaz bir Allah

Bu gün sen,

Yarın o altta.

Moraran göz, tırmanılan

Yüz!

Tekmelenen beden kahramanlık nisanı!

Lakin dikkat! Güreşçiler, futbolcular

İktidar partisinde.

Makasa, kündeye gelme!

Hangi düğüne gitti de dayak yemedi

Muhalefet vekilleri?

Bay Kemal, Artvin’e giderken

Konvoyu tarandı

Ankara’nın köyünde linç için yumruklandı

Bereket versin içişleri bakanımız

Soylu bir davranış içerisinde!

Verilen Soru önergelerine saygılı ama gaygılı!

Adalet, Diyanet ve aile bakanlığı

6 yasında evlendirilen kız çocuğu için

Demir tıp! Sus pus!

 

Nerede tarikat orada barikat!

Yaşadıklarımız filim, rüya değil “HAKİKAT!”