Milli aradan dönüşte haftanın derbisinde Fenerbahçe Kadıköy’de Beşiktaş’tan 4 gol yedi. Beşiktaş Kadıköy’de 10 kişi ile tarihi bir dönüş yaptı. Fenerbahçe’yi şampiyonluk yolunda bitiren Cenk Tosun ve Redmond oldu. Kadıköy’de güneş açtı. Bu Güneş’in açacağını geçen hafta Taş Fabrikada Fenerbahçeli Talu Çiftliğinin sahibi iş insanı Osman Talu’ya ve bana iftar yemeği veren Beşiktaşlı Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Songüler bildi. Songüler “Beşiktaş 2-1 kazanacak” dedi. Bende “Olmaz. Fenerbahçe Kadıköy’de Galatasaray’dan 3 yedi diye bu maçı Beşiktaş kazanamaz” dedim. Ama Beşiktaş Kadıköy’de bu muhteşem bir galibiyet aldı. Maçı Kadıköy’de izleyen Osman Talu ve Hikmet Oray Yalçın’ın geceleri zehir olduğunu tahmin ediyorum. Bu maçın kısaca özeti şuydu Fenerbahçe Beşiktaş derbisinde kendi sahasında intihar etti. Taraftar ne söylese haklı. Sevinen Beşiktaş taraftarı ve Ahmet Songüler oldu.

KADIKÖY’DE MAÇ FENERBAHÇE GELDİ AMA…

Fenerbahçe Beşiktaş derbisini televizyondan izledim. Yağmur altında oynanan derbinin ilk yarısında futbol adına güzel şeyler yoktu. 45.dakikada 29 faul yapıldığı bir maç Fenerbahçe ilk defa derbide ilk 11’de sahaya çıkan genç Arda’nın mükemmel oyunu ile Fenerbahçe’ye hayat verdiğini seyrettiğimiz anlarda Arda Fenerbahçe’ye bir penaltı kazandırdı. Beşiktaş’ın maçın hakemi Meler’e ısrarla penaltı değil itirazları sonuç vermedi. VAR devreye girmedi. Fenerbahçe penaltıdan Valencia ile 1-0 öne geçti. Fenerbahçe tribünleri sevinçten şov yapıyordu. Oyunun ikinci yarısının başında yine Arda mükemmel bir pasla Fenerbahçe’ye ikinci penaltıyı kazandırdı ve Beşiktaş’ı 10 kişi bıraktı. Ne oldu ise bu anda oldu. Valencia penaltıyı kaçırdı.

BEŞİKTAŞ’IN MUHTEŞEM DÖNÜŞÜ

Beşiktaş 10 kişi ile Fenerbahçe’ye ne yapacak diye düşündüğüm anlarda Kartal’da önce Cenk Tosun sonra Redmond sahneye çıktı. Beş dakikada Beşiktaş tekerlemesini Cenk Tosun attığı iki golle ispatladı. Takımını 1-0 mağlubiyetten 2-1 öne geçirdi. Bu anda iftar yemeğinde Ahmet Songüler’in sözleri aklıma geldi. Maçı şaşkın şaşkın seyrederken Ahmet Songüler aradı. “Bana ne dersen de Osman Talu inanmadı ama işte Beşiktaş bu”dedi. Daha maçın bitimine uzun bir süre var. Fenerbahçe toparlanır diye düşünürken Kadıköy’de Güneş açtıran golleri Redmond atınca Beşiktaş Kadıköy’de 90+’larda 4-1 öne geçti. Sonra Fenerbahçe bir gol attı. İrfan Can ile ama atı alan Üsküdar’ı geçer misali Beşiktaş 10 kişi ile Kadıköy’de tarihi bir dönüşün zaferini kutluyordu. Fenerbahçe taraftarı yönetim istifa diye bağırıyordu. Futbol hata kabul etmeyen bir oyun. Fenerbahçe 1-0 öndeyken ikinci penaltıyı gole çevirse acaba Kadıköy’deki derbide böyle bir sonuçla karşılaşabilir miydik? Gerçi futbolda her şey olur. Olursa 10 kişilik Beşiktaş’ın onur meselesi yapıp ikinci yarıda çok iyi oynayıp koşmak ve mücadele etmek zorunda kalan Beşiktaş muhteşem bir galibiyet aldı. Cenk Tosun ve Redmond ve kaleci Mert Gönül’ün Kartal’ı yükseklere uçuran galibiyette payları büyüktü. Beşiktaş bu galibiyetle maçın hakemi Halil Umut Meler’i de kurtardı diye düşünüyorum. Futbolda olmaz olmaz bir şeyin olmadığını Fenerbahçe Beşiktaş maçında yaşamış olduk.

GALATASARAY GEÇ AÇILDI AMA TAM AÇILDI

Gelelim Galatasaray maçına. Konya’da yenilen Galatasaray milli ara dönüşü zorlu rakibi Adana Demir’i 86.dakikada Midtsjö ve 90+7. dakikada penaltıdan Nicolo Zaniolo attığı gollerle yenince maçı birlikte izlediğim oğlum Gökhan ve torunum Ertuğrul ile havalara uçtuk. Galatasaray’ın divan kurulu üyesi bakanım Sümer Oral abimle telefonda sevincimize ortak oldu. “İyi değildik 1 puana razı hale geldiğimde kazanmamız çok iyi oldu” dedi.

Gerçek şuydu. Bakanım Sümer Oral’ın dediği gibi iyi değildik. 86 dakikada ecel terleri döktük. Nelson’un ikinci yarıda çizgiden çıkardığı Adana Demirspor’un mutlak golü sonrası oğlum Gökhan’a torunum Ertuğrul’a “Bir puana razı olalım. Okan Buruk bu maçı seyrediyor” dedim. Umutlarımızın sona ermek üzere olduğu anda Okan Buruk değişiklik yapmayı akıl etti. Bu değişiklikler Galatasaray’ın hızlı ve atak oynamasını sağladı. Midtsjö öyle bir gol attı ki 86 dakikada Nef Stadındaki tribünlerdeki seyirciler birbirleri ile sarılarak sevinç yumağına dönüştüler. Midtsjö öyle bir gol attı ki Galatasaray’ı psikolojik olarak ayağa kaldırdı. Şampiyonluk hayallerini yeşertti. Bu gol öyle bir goldü ki Okan Buruk’a arkadaşlarına ve Galatasaray yönetimine sırat köprüsünü nasıl geçeceği merak edilen bir maçta gösterdiği Adana Demirspor ile oynadığı maçı kazandıktan sonraki sevinci görülmeye değerdi. Okan Buruk ve tüm futbolcuların sevincini televizyondan uzun süre izledim. Elbette maçı izlediğim oğlum Gökhan ve torunum Ertuğrul ile bizler de kazandık kazandık diye sevindik. Pazar günü haftanın derbisi vardı. Fenerbahçe Beşiktaş. Bu maçı Kadıköy’de tarihi dönüşle Beşiktaş kazanınca Galatasaraylı olarak sevincimiz bir kat daha arttı.