Uzun uğraşlar

Sonunda banttan çıktı.

Yerli otomobil Togg’un renklerine

-Gemlik.

-Oltu.

-Kula.

-Kapadokya ve "Pamukkale" isimlerini verildi

Mavi Gemlik.

Anadolu Kırmızı.

Oltu taşından ötürü Siyah.

Yanık ülke  “ KATAKEKAUMENA”  Kula doğal yapısı,

Kayaçları ve vadileriyle yerkürenin

Milyonlarca yıllık geçmişini bugüne taşıdığı için Gri.

Kapadokya, olağanüstü güzellikteki doğa harikası

Peri bacalarının yansıtacağından ötürü  Kum beji!.

Pamukkale, travertenlerini çağrıştıran beyaz!

Otomobilimiz, buram buram “ TÜRKİYE KOKUYOR”

7 renk, 7 bölge.

Yöresel ve coğrafi renkleri kullanmak

Akıllıca.

Akıl vermek gibi olmasın ama

Tezgahta et fiyatını gören Vatandaşın

Mor rengini!

Markette, Zeytinin rakamlarını görenin

Karasını!

Yoğurt, peynir etiketini görenlerin

Süt beyazı kesiğini!

Pazarda Domat gibi kıpkırmızı olduğumuz

Renkleri de kullanmak daha dahice olurdu!

Renkler insanın ruhunu ve kişiliğini

Aynasıdır.

Otomobil için seçtiniz renk

Nasıl biri olduğunuzun kısmen, algı kartvizitidir.

Patron ya da siyasetçi isen siyah veya laci!

Çiçek ve kahve falları açıp Umutluysan yarınlardan

Mavi!

İyimsersen pembe!

Her fırsatta

Boğa gibi burnundan soluyorsan Kırmızı.

Toprağa bakıyorsan kahverengi!

Herkese uygun renk var da partilere yok mu?

Olma mı?

Partiler renk skalasında,

Tüm renkler aynı hızla kirleniyordu.

Birinciliği AK’ a verdiler.

Kirlenmek çocuklar için güzel olsa da

Partiler için çıkmaz leke…

40 hamam da 40 natır temizlese

Yine de hava!

Sütte leke var!

Diğer partiler kir pasak!

Salt AK partide yok..

Hep Mavi, Hep Kavuniçi!

Birilerin canının içi!

Durmadan açılan beyaz sayfa.

Ayakkabı kutuları,

Kol saati,

Para sayma makinaları

128 milyar,

Borsa,

Zarrab,

Bu beyaz sayfa işini anladıysam

Olayım ARAP!

Rengarenk vaatlerle ve eylemlerle, kekliyorlar milleti!

Ülke ateş kırmızı.

Seçim otobüsünden çay paketleri atılıyor!

Köy yanıyor,

bizim Osman demlik aranıyor!

Togg’a renk bulmak

Kolay milletin bedi benzi attı

Rengi kaçtı.

 

“Ressam günler, haftalar, aylarca,

Resmini yapmak için kuleye kapattığı karısını,

Güneş görmeyen oda da bir çiçek gibi

Solduğunun farkında değildi. Hangi göz olsa

Görebilecekken, o göremiyordu!

 

Tuvale vurduğu her renk fırçasını

Karısının bedeninden aldığının farkında değildi.

Ağzın ve gözün üzerine sürülecek bir renk kalınca,

Kadının ruhu, sönmekte olan bir lambanın alevi gibi, bir an parladı.

Artık

Son renk son fırça sürülmüştü.

 

Ressam eserinin karşısına geçti.

“ işte hayatın ta kendisi “ dedi

Heyhat o çoktan ölmüştü!”

 

Edgar Allan Poe’nun, Beyzi portresindeki

hikaye gibi

Beden, renklerimiz birer birer sararıp solmakta.

Son nefesimizi vermekteyiz!

İşin garibi ölürken dahi,

“ Cennet vaadi verenler”

Renk vermemekte!