Dünya gündemi sıcak. Rusya Ukrayna arasındaki savaşın ülkemize doğrudan ve dolaylı yoldan yansımalarını görüyoruz. Ülke olarak savaşın başında beri sergilediğimiz dengeli tutum tüm dünya kamuoyu tarafında takdir ediliyor. Rahmetli İsmet Paşa 1964 yılında kendisine küstah ifadelerle dolu bir mektup yollayan Başkan Johnson'a cevabında; "Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de bu dünyada yerini bulur" demişti. Aynı o hesap Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Türkiye kilit rol oynamaya devam ediyor. Bu sıcak gündemde bende dostlarımla bir Ankara çıkarması yaptım. Başkent notlarımı önümüzdeki hafta köşemde siz değerli okuyucularımla paylaşacağım. Bizim Ankara gezimiz sırasın Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi Eğitim ve Bilgilendirme toplantısı Manisa’da yapıldı. Ankara seyahatim olduğu için katılmak naip olmadı. Bu önemli toplantı Manisa Valiliği himayelerinde Manisa TSO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz’ı herkes bilir. Manisa’da misafirperverlik konusunda sayılı başkanlardandır. Özellikle bası n mensuplarına her şartta verdiği desteklerden dolayı hep teşekkürlerimi sunmuşumdur. Veren el alan elden üstündür misali Manisa TSO Başkanı Mehmet Yılmaz devlet kuruluşlarına odanın kapılarını her zaman sonuna kadar açtı. Açmaya da devam ediyor. Kendinsin dediği gibi herkes gelip geçici devlet bakidir. Dediğim gibi bu önemli toplantının Manisa’da yapılması önemliydi. Toplantıya katılım yoğundu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın katkılarıyla Manisa Valiliği organizasyonunda gerçekleştirilen CİMER Eğitim ve Bilgilendirme Programı Valimiz Sayın Yaşar Karadeniz’in katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıya, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, kamu kurum kuruluşlarının yetkilileri ve CİMER sorumluları katıldı.

‘İNSAN İLİŞKİLERİNİ İYİ YÖNETMELİYİZ’

Vali Yaşar Karadeniz de yaptığı konuşmada “Hangi kurumda olursak olalım, hangi kamu hizmeti ile ilgili çalışırsak çalışalım aslında yaptığımız işleri 5 ana başlık altında toplayabiliriz. 1’incisi çalıştığımız kurumun görevli olduğu bir hizmet alanı vardır. O hizmet alanı ile ilgili işleri yürütüyoruzdur. 2’ncisi o kurumda çalışan personel ile ilgili yani insan kaynakları yönetimi söz konusudur ve onlar ile ilgili işleri yürütüyoruzdur. 3’üncüsü hizmetleri yürütmemize kaynak olan bütçemizi yönetiyoruzdur. 4’üncüsü Allah’ın bu dünyada herkese eşit olarak dağıttığı tek şeyi yani zamanımızı iyi yönetiyoruzdur ama 5’incisi var ki o bana göre diğer 4’ünün toplamı kadar önemli insan ilişkilerini yönetiyoruzdur. Biz 4’ünde ne kadar başarılı olursak olalım eğer bu 5’incisini iyi yönetemiyorsak onu iyi sürdüremiyorsak o yaptıklarımız boşa gider, gözle görülmez veya bizler yapmak istediğimiz şeyleri gerçek amacına, sonucuna ulaştıramamış olabiliriz. Onun için yaptığımız işlerde insan ilişkilerini hiçbir şekilde bir tarafa atmamamız lazım mutlaka onu da ürettiğimiz veya yürüttüğümüz 5 ana başlık içerisinde mutlaka ele almamız ve değerlendirmemiz gerekiyor. Bu konu ile ilgili zaman zaman hem CİMER’den hem de diğer kurumlardan gelen müracaat ve şikâyetlere baktığımızda % 90'dan fazlasının aslında kamu kurumunun yapması gereken işi yapmış orada çalışan personelimizin yapması gereken işi yapmış ama insan ilişkileri ile ilgili halkla ilişkiler boyutunu es geçmiş özellikle olduğunu görüyoruz. Sorun nedir diye baktığımızda, ilk gelindiğinde bir hoş geldiniz denilmemesi veya ilk karşılaşmada vatandaş geldiğinde o sıcak ilişkinin kurulamamasında. Bu her şeyden önce vatandaş ile hizmet veren kurum arasındaki güven köprüsünün kurulamamasına sebebiyet veriyor. Dolayısıyla orada verilmesi gereken tüm hizmet dört dörtlük verilmesine rağmen hizmet alan acaba benden bir şey gizlediler mi, bir şey atladılar mı, bir şeyi eksik bıraktılar mı kuşkusunu yaratabiliyor ve bu bazen şikâyete kadar dönüşebiliyor” dedi.

Valimiz Sayın Yaşar Karadeniz son derece haklı. İnsan ilişkilerini iyi yönetmek devletin vatandaşı ile bağını güçlendiriyor. CİMER son derece önemli bir kurum. Ama bu kurumu suiistimal edenler var.  Adeta devlet görevlilerini CİMER tehdidi ile iş yapmaz hale getirenler olduğunu duydum. Devletimiz buna da bir çare bulmalı. Ama CİMER gelinen noktada vatandaşın sesi olmuş.  Ülkemizin en ücra köşesinde ki Ahmet amcanın sesi CİMER sayesinde Ankara’da gür bir şekilde duyulur oldu.

ÇANAKKALE ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN

Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...

Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un bu dizelerini sizlere bir kez daha hatırlatmak istedim. Bugün Çanakkale Destanımızın 107’nci yılı. Tüm Türk milletine kutlu olsun. Geçmişimizi unutmamak lazım. O gün tüm emperyalist güçler üzerimize çullanmıştı. Fakat millet olarak tüm zorluğa rağmen vazgeçmedik. Tüfeği boynundan büyük 15 yaşındaki çocuklarımızı gözümüzü kırpmadan cepheye gönderdik.  Düşmanlar 5 ayrı noktadan Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapıldı. Sekiz ay şiddetli çatışmalar oldu. Kumkale, Beşika, Bolayır, Seddülbahir, Arıburnu, Conkbayırı, Kabatepe, Anafartalar’daki kanlı çatışmalarda kazanan hep Türk Ordusu’ydu. 19. Tümen Komutanı Anafartalar Grup Komutanı ve Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atarük, o tarihi, "Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar gelecek" sözünü işte burada söyledi. Çanakkale geçilemedi. Biz yüz yıllar boyudur bu coğrafyada yaşıyoruz. Düşmanlarımız tüm hainliklerine rağmen yine yaşamaya devam edeceğiz. ‘Fıtrat Değişir Sanma Bu Kan Yine O Kandı’ sözü misali egemenliğimizi birlik ve beraberlik içerisinde sürdüreceğiz. Bu önemli günde Çanakkale Zaferini bir açılış ile süsleyeceğiz. Temeli 18 Mart 2017'de atılan ve Lapseki ve Gelibolu ilçeleri arasında yer alan Çanakkale Köprüsü'nün yapımında sona gelindi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılışı yapılacak olan Çanakkale Köprüsü'nün hizmete girmesiyle Asya’dan Avrupa’ya geçiş süresi 6 dakikaya inecek. İstanbul'un, Avrupa ve Anadolu arasında üstlendiği ağır transit trafik yükü hafifletecek olan 1915 Çanakkale Köprüsü Marmara Bölgesi ile Kuzey Ege'yi birbirine bağlayacak. Bu köprü aldığımız destansı zafere bir gerdanlık olacak. Hayırlısı olsun.