Gazetemle Büyükşehir Belediyesi arasında kısa mesafe olduğu için ara sıra Basın Danışmanı Cihad Taysi’nin yanına gidiyorum. Çeşme tatiline verdiğim kısa arada bunu gerçekleştirdim. Cihad Taysi’nin başını kaşıyacak hali yok. “Sen işlerine bak ben gazetelere bakayım” dedim. Ulusal ve yerel gazetelere elimi uzattığımda iki ayrı sayı Büyükşehir Belediyesi’nin aylık çıkan gazeteleri gözüme çarptı. Bu ayki sayısında büyük değişiklikler olduğunu gördüm. Önce birinci sayfaya baktım. Manşeti ile mizampajı göz kamaştırıyordu.Diğer sayfalara da baktım. Müthiş bir emeğin ürünü yansımış. Büyükşehir Belediyesi’nin Temmuz sayısına baktım baktım “Bir gazete böyle hazırlanır” dedim. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün medyaya büyük önem verdiğini biliyorum. Basın Danışmanı Cihad Taysi’ye “Bu sayı çok güzel olmuş” dedim. Bana “Beğendin mi?” dedi. Ben de “Beğenmek ne demek. Büyükşehir’e yakışan bir gazete olmuş” dedim. Ne oldu da da birden bire gazetedeki içerik değişikliğinin gerçekleştiğini öğrenmeye çalıştım. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın basın bürosu mesleklerinde başarılara imza atmış bir ekip var. Canla başla çalıştıklarını biliyorum. Bir eksikleri vardı. Gazetenin mizampajı ile ilgiliydi. Bu devirde bu dalda arzu edilen yetenekte tecrübeli bir gazeteci bulmak da zordu. Bir süredir Cihad Taysi bu konuda arayış içindeydi. Yeni Asır’da, Sabah’ta, Milliyet’te bu görevi yapan Tamer Sanverir’le temas halindeydiler. Kendisini çok iyi tanıdığım için “Gelirse harika olur” demiştim. Oğlum Gökmen’in de gazeteciliğe başladığı yıllarda hocasıydı. Oğlumun yetişmesinde de emeği vardı. Gereken yapılmış. Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün onayı ile usta gazeteci Tamer Sanverir göreve başladığı haberini alınca çok sevinmiştim. Büyükşehir Belediyesi’nin Temmuz ayı sayısını basın bürosunda görevli başarılı ekiple mizampaj ustası Tamer Sanverir birlikte yapmışlar. Basın Danışmanı Cihad Taysi de herşeyi titizlikle takip etmiş. Ortaya güzel bir gazete çıkmış. Sanırım Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün de bu sayıyı beğenmiştir. Derler ya ‘iş bilenin kılıç kuşananındır.’