Herakles sütunları gibi

Beyaz fil binasının da

Dev sütunları vardı.

Şimdi ayaklarına prangalar vurulmuş,

Önü demirden duvar!

Geçmiş yıllarda o sütunlara

Yerel gazete bağlanır

Gelen geçen okurdu...

Okumak; bilgilenmek

Haber alıp çevresinde olup

Bitenlerden

Farkında olmaktı.

Siz farkında mısınız? Bilmem

Epey bir zamandır

 8 sütuna manşet yolsuzluklar, gazetelerde başarı öyküsü

Olarak anlatılıyor!

Herakles sütunları,

Cebelitarık Boğazını her iki yakasında.

Ülkede

Neredeyse tüm gazetelerin sütunları

Çalanın çırpanların hizmetinde!

Ne demiş bilge?

Yemişim, bilgi sütunlarını.

Ast olan,

Sütun gibi beyaz bacaklar ve

Para!

*****

Her doğan günün sabahı,

Gazete bayinin önüne gelir

Gazetelerin baŞ sayfalarını okur,

Kendi kendine sinirlenir, konuşurdu!

Gazete paralı.

Okumak bedavaydı!

Günlerden bir gün dayanamadı gazete bayii;

-Kardeşim ne arıyorsun dikkatli, dikkatli

Gazeteleri okuyorsun ve kendi, kendine konuşuyorsun?

-ölüm haberi arıyorum!

-iyi de ölüm ilanları ile taziyeler iç sayfalarda olur.

Al bi gazete oku!

-Gereği yok!

Benim aradığım, bir gün nasıl olsa

İlk sayfalar da, sür manşet çıkacak!

****

Özledim o günleri

Vapurda,

Trende,

Belediye otobüsünde, parkta, bahçede,

Kahvede,

Banklarda okumak için içine gömüldüğünüz gazeteden

Başınızı kaldırdığınızda

Otlakçıların tepenizde üşüştüğünü,

Gazeteyi sizinle birlikte okuduğunu görürdünüz!

Gazeteyi katlayıp cebinize koymaya kalktığınızda

-Abicim haberin en güzel yerinde

Kalkıyorsun!

-Beyefendi sizin yaptığınızı, sansür heyeti yapmaz!

-Tamam o zaman.

Ben gazeteyi bırakayım, siz kaldığınız yerden okumaya devam edin!

Gazete otlakçı bir kişinin elinde, etrafında üşüşmeler.

-Çevir sayfayı!

-dur çevirme!

-Arka sayfayı açsana

-Gözlerim iyi seçemiyor, okuma gözlüğü olan var mı?

Bitmeyen otlakçı kakafonisi!

******

Her okunan gazete, evde

İş yerinde bir köşeye istiflenir.

Kimi yemeklerde sofra bezi.

Kimi soba, ocak yakmada kullanırdı.

Ev taşırken

Tabak bardak sarıcısı olduğunu unutmamak gerek!

Tuvalet kağıdı icat edilmediğinden

Gazete sayfaları İyi bir kıç ve

Ağız siliciydi!

Tek kusuru kağıdın yemek yağı bulaşmış, tarafından

Sürersen kıçta neyse de,

Dudaklarda, siyah matbaa mürekkebi lekesi bırakmasıydı…

-Abi dudaklarında beni yıka “diye harfler var!

Ben en çok gazete sayfasına sarılmış

Tükürük köftesini severdim.

Tükürüğün tadından mı?

Yoksa, sarılan

Gazetenin mürekkebinden mi?

Tadına doyamazdım!

Nerde şimdi o her derde deva olan gazeteler?

İnsanı hem bilgi

Hem mal sahibi yapıyorlardı!

Kitap, ansiklopedi setleri,

Yemek takımları,

Elektronik ev aletleri

Battaniyeler, 30 kuponaydı.

Şimdilerde gazetecilerin çoğu Trol!

8 sütunlu, gazeteler veriyor Error!