Zamanın nasıl geçtiğini çoğu zaman hissederiz.

Zaman o kadar da somut bir kavram olmasa bile gerçekten hissettirir nasıl geçtiğini. Bir gün çok zor ilerlediğini bir gün çok hızlı aktığını hissederiz veya yorumlarız. Güzel, mutlu, istendik bir gün ise ya da yarın ve ilerleyen günlerde heyecan verici bir durum söz konusu ise çok hızlı geçtiğini söyleyebiliriz. Bir başka açıdan belki beklenen bir gün varsa çok zor da geçebilir. Biraz da bakış açımıza bağlı olarak da şekillenebilmektedir. Bazen öyle keyifsiz öyle zorlu ve öylesine tat vermeyen bir gündür ki hiçbir şekilde ilerlemeyebilir. Düşündüğümüzde zamanın göreceliliği bu anlamda fark edilir.

Peki; baktığımızda zamanın nasıl geçtiği ve ne şekilde geçtiği hissedilirken nereye doğru ilerlediğini hatta bir başka bakış açısıyla belirli bir zaman sonra bizi neyin beklediğinden haberdar mıyız?

Zaman planlanabilir ama planlamalarımızın ne kadar farkındayız?

Zamanın nasıl geçtiğinden bahsederken aslında planlamalardan da biraz bahsettik. Yani nasıl baktığımızla, nereden baktığımızla alakalı olması biraz da planlarımızla da alakalı elbette.

Diyelim ki önümüzde bir sınav, bir düğün, bir terfi durumu var. Yaşanılan süreçte belirli bir zaman diliminde önem gördüğümüz bu olay özelinde planlamalar yaparız. Çünkü önümüze bir varış noktası ya da bir hedef belirlemiş oluyoruz. Bu sürecin gerektirdikleri ve yapılması gerekenler olarak planlamalar yaparız. Sürece yönelik planlamalar bizleri hem rahatlatırken hem de zamanın yönetimi veya nasıl geçtiği ile alakalı belirleyici etkiler sağlamaktadır. Yani hedefler belirlemek, amaçlar oluşturmak, planlamalar yapmak ve bir sonraki adımın ne olacağı da aslında zaman yönetimi ve sürecin nasıl değerlendirileceği konusunda bize fayda sağlamaktadır. Bir başka deyişle doyumu yüksek, istendik ve sağlıklı süreçler geçirmemizi sağlamaktadır.

Bugün sorgulanan ve farkındalığının düzeyi konusunda yapılan sorgulamalar; bizlerin zaman zaman boşlukta hissettiği, sanki zamanın akışında savruluşta oluşunun ve ‘’öylesine’’ geçen günlerin sebeplerini bulma ve farkında olmamızı sağlaması amacıyla farklı bir açıdan bakmamıza yol açması amacıyla oluşturduğum yazı dizisi olacaktır.

Hayatımızın tam olarak neresindeyiz?

Zaman akıp geçiyor, bakıldığında durduramadığımız gerçekten engel olamadığımız bir bir ilerleme bu. Nasıl geçireceğimize karar verebiliyoruz veya yönlendirebiliyoruz zamanı. Her zaman bunu sağlayabiliyor muyuz acaba? Yani her zaman planladığımız şekilde mi ilerleriz mesela? Arada yavaşladığımız veya akışına bıraktığımız zamanlar da olur mu?

Küçükken ip atladığımızı anımsarız. Ya da ip atlamamış olsak bile ip atlayan çocuklara bakmışızdır. Çocuklara baktığınızda ya da kendi deneyimlerimizde ipi iki ucundan tutanların belirlediği seviyede sallarken dışarıdan dahil olduğumuzda öncelikle yaptığımız şey senkronun nasıl olduğunu kavramaktır. Buna göre ipe temas etmeden ip atlamaya dahil olunur. Diğer bir deyişle ‘’yanmamak’’ için. Aslında bu örnek özelinde bile planlı olduğunu düşünebiliriz. ‘’Doğru zamanı beklemek’’ de diyebiliriz.

Yaşamımızda da böyle bir zamanda olabilir miyiz peki? Yani bazı şartlara veya durumlara göre şekillenebiliyor muyuz? Bir şeyler için beklemede miyiz?

Bu sorgulamalar; eğer zamanın akışında(bilinçli/bilinçsiz) olduğumuzun farkında olmadığımız zamanlarda yolunda olmayan etkenlerin rayına oturması adına bizlere yol göstermektedir.

Zaman zaman yapmamız gereken sorgulamalar

Tüm yazılanlar özelinde düşünmemiz/sorgulamamız gereken soruları aşağıya bırakıyorum:

-Önümüzdeki 5 yıl içinde ne olmasını istiyorum?

-Tam şu an istediğim yerde miyim?

-Son 1 yılda hayallerime/hedeflerime yönelik neler yaptım?

-Hayatımın gidişatına göre önümüzdeki 1 ay içerisinde ne yapmayı planlıyorum?

-Şu anki duruma göre ilerleyen süreçlerde beni neler bekliyor?

Tüm bu soruları olabilecek en geniş şekilde ve olabilecek en özel konulara yönelik sorgulayabiliriz. Zamanı yönetebildiğimizi ve yönetebileceğimizi sorgulatan ve farkındalık sağlatan bu soruları zaman zaman hatırlamamız bizlere daha sağlıklı ve daha istendik bir yaşam olarak yansıyacaktır.

Bol farkındalık ve keyifli okumalar diliyorum.