Sivas Kongresi'nin Arka Planı: İstihbarat Savaşları
Mustafa Kemal Paşa tarafından Temsil Kurulu adına yayın yapmak için kurdurulan ilk Millî Mücadele gazetesi olan İrade-i Milliye, 14 Eylül 1919 yılında Sivas Kongresi'nde alınan kararla çıkarılacak ve Devlet-i Osmaniye ile Heyet-i Umumiye arasındaki istihbarat savaşında en önemli unsur haline gelecekti.
Tüm bunların yanı sıra, Sivas Lisesi’nin çalışkan öğrencilerinden biri olarak bilinen yirmi iki yaşındaki Demircizade Selahattin’e kurdurulan İrade-i Milliye, milli mücadele yıllarında Türk halkını örgütlemek, kamuoyu oluşturmak, Türk ve dünya kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacını da üstlenmişti.
Gazetesini ilk sayıda, yayın hayatından 10 gün önce toplanan Sivas Kongresi'nde Mustafa Kemal’in kongreyi açış nutku ile Padişah'a, Sadrazam'a ve İtilaf devletlerine çekilen ariza ve muhtıralara yer verilse de, sonraki sayılar pek çok gizli belgeyi ihtiva edecekti.
Sivas’ta toplanan delegelerin yalnızca bir fikir kulübü gibi hareket etmediği, heyet tarafından Ali Fuat Paşa'nın Garbî Anadolu Umum Kuvâ-yi Milliye kumandanlığına tayin etmesiyle anlaşılacaktı. Kongre çalışmalarını sürdürürken Devlet-i Osmaniye boş durmuyor, Damat Ferit Paşa hükümeti Mustafa Kemal’i engelleyebilmek için elinden geleni yapıyordu.
Elazığ Valisi Ali Galip’i Sivas’a gönderen Damat Ferit, bölgesinden topladığı kuvvetlerle Sivas’a yürümüşse de, bu sorun Mustafa Kemal’in kıvrak zekası ile güç kullanmadan çözülecekti. Zira Damat Ferit ile Ali Galip arasındaki yazışmaları ele geçiren Gazi Paşa, bu yazışmaları hem Kongre ile paylaşacak hem de sonrasında İrade-i Milliye aracılığıyla tüm yurda duyuracaktı.
Bu mahiyetiyle arka planında tam bir istihbarat savaşına sahne olan Sivas Kongresi, Mustafa Kemal’in bu savaştan galip çıkmasıyla tamamlanabilecekti. Ve bu savaş henüz kongre toplanmadan başlamıştı.
Kongre'den önce Mustafa Kemal, Sivas Valisi Reşid’den izin istemiş, ancak Reşid Bey Mustafa Kemal’in Sivas’a gelmesi durumunda kentin işgal edileceği konusunda istihbaratı olduğunu belirtmişti. Mustafa Kemal Reşid Bey'i ikna ederek, aralarındaki telgraflaşmaların ardından 2 Eylül 1919’da Sivas’a ayak basacaktı.
Ancak Vali Reşid Bey'in milli mücadelenin en önemli adımlarından olan Sivas Kongresi'nin toplanması için attığı bu adım Devleti Osmaniye'nin hiç hoşuna gitmeyecek, Reşid Bey derhal görevden alınacaktı. Sivas Vilayeti Müftüsü Abdurrauf, Belediye Reisi Abdullah Beyler ve ulemadan, tüccardan önemli isimler, Devlet-i Osmaniye’ye telgraf çekerek Reşid Bey'in görevden alınmasına tepki göstereceklerdi.
Yine Başmüdür Vekili Tevfik, kongrenin 6. gününde Devlet-i Osmaniye’ye çektiği telgrafta “muhabereye müsaade olunmayacağı” yönünde garanti verse de, Heyet-i Umumiye’nin haberleşmesine engel olamadığı gibi, bu yazışmaların da Mustafa Kemal’in eline geçmesini de engelleyemeyecekti.
Kongre 11 Eylül 1919'da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı .Ancak Mustafa Kemal, Damat Ferit’in Elazığ Valisi Ali Galip’in himayesine 200 kişilik kuvvet ile kongreyi basması yönünde gönderdiği emirleri İrade-i Milliye’ye göndermişti.
Mustafa Kemal’in kongre için toplanmasına izin veren ve bu nedenle görevden alınan Sivas’ın muhreç valisi Reşid Bey'in, Dahiliye Nazırı Adil Bey'e atfen yazdığı yazısında şu ifadeler yer bulacaktı:
“Şahsınız ve Vali Galip Bey arasında karşılıklı gönderilen telgraflar kongre heyetince elde edilmekle beraber aynen vilayet makamına gönderildi. Verdiğiniz emir, Galip Bey'in deruhte ettiği vazife doğrusu şaşırmama neden oldu. Bir taraftan bendenizin görevden alınmasının aslı olmadığını tebliğ ediyor, diğer taraftan da Müslümanları birbirine kırdırmak için cinayet tertibinde bulunuyorsunuz.”
Mustafa Kemal, Reşid Beyi de kongreye dahil ediyor ve Dahiliye Nazırı Adil Beye gönderdiği telgrafı gazeteden yayımlatarak istihbarat savaşlarının altın vuruşunu yapıyordu:
Milleti padişahına ma'rûzâtta bulunmaktan menediyorsunuz. Alçaklar, cânîler, hainler! Düşmanlarla millet aleyhinde tertibat-ı hainânede bulunuyorsunuz. Milletin kudret ve iradesini takdirden âciz olduğunuza şüphe etmiyorum. Fakat vatan ve millete karşı hainâne ve mezbuhâne harekette bulunacağınıza inanmak istemiyordum. Aklınızı başınıza toplayın!..
1922 sonuna kadar çıkmaya devam eden İrade-i Milliye gazetesi, şahsi kavgaların sözcüsü olmaya başladığında gözden düşecek, Ankara’da çıkan Hakimiyet-i Milliye gazetesi aracılığıyla tüm yurtta kurtuluş örgütlenmeye devam edecekti.
Ancak şu bir gerçek ki, Sivas Kongresi'ndeki stratejik hamleler ve istihbarat savaşları ile Damat Ferit hükümetinin düşürülmesine neden olunacaktı. Yeni seçimlere gidilerek "Misak-ı Millî" kararının alınması sağlanacak ve böylelikle Meclis-i Mebusan açılacak, Cumhuriyet tarihinin en önemli adımlarından biri atılacaktı.
Bir lider biliyor, bir halk inanıyor ve İrade-i Milliye gazetesi tüm yurttaşlara şu cümleyle sesleniyordu:
"Bir millet, icraatına tahammül etmiş olduğu bir hükümetin mes'üliyetine iştirak etmiş demektir!"
SİVAS KONGRESİ'NDE ALINAN KARARLAR
1. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz.
2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekûn kendisini savunacak ve direnecektir.
3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
4. Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hâkim kılmak temel esastır.
5. Manda ve himaye kabul edilemez.
6. Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan’ın derhal toplanması mecburidir.
7. Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
Sivas Kongresi Temsil Heyeti'ni, Erzurum Kongresi’nde seçilmiş olanlar, Heyet-i Temsiliye tarafından seçilmiş olanlar ve Sivas Kongresi’nde seçilenler oluşturuyordu. Temsil Heyeti 16 kişiden oluşmaktaydı. Oluşturulan yeni Temsil Heyeti'nin başına Mustafa Kemal getirildi.
SİVAS KONGRESİNİN ÖNEMİ
1.Kongreler dönemi kapandı
2.Misak-ı Milli esasları belirlendi
3.Heyet-i Temsiliye bütün vatanı temsil eder hale geldi
4.Milli birlik ve beraberlik büyük oranda sağlandı
5.Ulusal örgütlenme tüm vatanı kapsadı
6.Gücünü halktan alan yeni bir otorite ortaya çıktı
7.Mustafa Kemal lider olarak benimsendi
8.Erzurum Kongresi kararları ulusallaştı
9.Mondros Mütarekesi reddedildi
10.Sivas Kongresi milleti temsil eden tek kurul oldu
11.Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkeleri temel prensip olarak kabul edildi
12.Mandacılık kesin olarak reddedildi
13.Kuva-yı Milliye cepheleri arasında kumanda birliği sağlandı
Görüldüğü üzere Eylül ulusumuz için önemli bir ay
Kurtuluş mücadelemizin bir mihenk taşı olan Sivas kongresi köşe yazılarına değil kitaplara sığmaz
Özellikle gençlerimize seslenmek isterim ki, okuyun anlayın ve hep çalışın.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm emeği geçenlere borcumuzu ödeyemeyiz. İleriye, ileriye daha ileriye daha gelişmeye
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ