Takke düştü kel göründü… Lastik patladı… Deniz bitti… Ne derseniz deyin. Manisaspor elden gitti. Bir tane yandan çarklı yüzünden. Aylardır yıllardır şehirle alay etti herkes izledi. Zamanında ‘Bununla olmaz’ dendi. ‘Olsun kötü de olsa bizdendi’ dendi. Şimdi ‘Kral’ çırılçıplak işte. Yılanın başını küçükken ezmedin. Dallandı budaklandı... Enkazdan da öte cenaze kıvamında bir tablo yarattı. ‘Bırakıyorum haa başkan adayı var mı?’ diyor. Bunu da derken bir eli koltukta bir eli hesaplarda. Kısacası ‘Verin bakalım bir hava parası’ diyor. Maalesef bu tabloda bize müstahak. Başka şehirde bu yapılanların yarısı yapılsa memleket ayaklanırdı. Ama sahipsizlik böyle bir şey. Teşbihte hata olmaz denir. Köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyor. Hem de davul zurna ile. Makam arabası, şoförü, futbolcuların kamp yapması gereken yere aile binasını dikti. Ve bu vahim tablo uzun süredir böyle. Şimdi kimse ne olacak Manisaspor ’un hali diye yalandan birbirine sormasın. Zaten olanlar oluyor senelerdir. Tüm Manisa büyük bir tiyatro izliyor. Ne zamandır ağlanacak halimizi gülüyorduk. Galiba şimdi canımız acımaya başladı mızıklama sesleri duyulmaya başlandı.  Ama atı alan ne Üsküdar’ı bıraktı ne de Edirne’yi. Manisaspor‘un kırmızıçizgileri çoktan aşıldı. Kulüp prestiji yerle bir oldu. Şimdi biraz dürüst olalım ve bu tabloya şaşırmayalım. Çünkü hepimiz böyle bir son bekliyorduk. Kimse kimseyi kandırmasın. Seni bu hale getirenler utansın diyeceğim ama utanma olsa bu noktaya gelinmezdi.

KAYIKÇI KAVGASI BUNLAR

Dediğim gibi ‘Şimdi ben bırakıyorum’ diyor. Ama hepsi kurgu. ‘Ortaya aday çıkmıyor’ diyor iki hafta önce çıkan adayı beğenmeyip bahane üretiyor. Çene suyu çorba. Yaşanan rezillikler gündem olmasın diye istifa haberi ile gündemi değiştirmek istiyor. Ortaya adaylar atıyor. Bunların hepsi kayıkçı kavgası. En son ateşten gömleği ben giydim diyecek. Tabi ortada ateşten de olsa bir gömlek kalırsa…