Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 1 Ocak 2026’dan itibaren geçerli olacak şekilde net asgari ücreti 28 bin 75 lira 50 kuruş olarak açıklamasının ardından, tepkiler ülke genelinde olduğu gibi Manisa’da da yükseldi.

“AÇIKLANAN RAKAM SÜRPRİZ DEĞİL”

Asgari ücretin 28 bin 75 TL olarak açıklanmasını normal bulan bir İbrahim Pehlivan, “Açıkçası çok yüksek bir rakam değil ama tamamen de düşük diyemem. Bence bu miktar normal. Tabii ki herkes rahat rahat geçinir diyemeyiz, özellikle kirada oturan insanlar için durum zor. Buna rağmen açıklanan ücret, piyasanın gidişatına bakıldığında sürpriz olmadı. İnsanlar zorlanacak ama şu şartlarda açıklanabilecek rakam da aşağı yukarı buydu diye düşünüyorum.” dedi.

“HAYAT PAHALILIĞI BİRAZ DA VİCDAN MESELESİ”

Şehzadeler ilçesinde uzun yıllardır esnaflık yapan Osman Gülçin, “Benim şükürler olsun durumum yerinde ama bu şartlar altında bu rakam normal değil. Vatandaşın tamamı geçim derdinde. Ev kiraları çok pahalı, hayat şartları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Burada sadece devleti ya da maaşları konuşmak eksik kalır. Bu durum biraz da kişiyle alakalı. İşini ahlaklı yapan bir insan, her fırsatta zam üstüne zam yapmaz. Benim evim var, kirada. Kiracım 6 bin liraya oturuyor. İstesem bugün çok daha fazlasını isteyebilirim ama istemiyorum. Çünkü biz toplum olarak burada kaybediyoruz. Herkes sadece kendi menfaatini düşünürse, fahiş fiyatlar da kaçınılmaz olur. Sonra da çıkıp ‘hayat pahalı’ diyoruz.” diye konuştu.

“ASGARİ ÜCRET YETMİYOR, İŞSİZLİKLE DAHA DA ZORLAŞTI”

Vestel’den yakın zamanda çıkarılan bir işçi açıklanan asgari ücretten memnun olmadığını belirterek, “Asgari ücret açıklandı ama açıkçası biz memnun değiliz. Ev kiraları 20 bin liraya dayandı. Ben kısa süre önce işten çıkarıldım, şu an çalışmıyorum. Evliyim, eşim çalışıyor ama onun aldığı maaş da asgari ücret. Tek maaşla geçinmeye çalışıyoruz ve gerçekten çok zorlanıyoruz. Evimiz kendimizin olmasına rağmen yine de zorlanıyoruz. Kira ödemiyoruz ama faturalar, mutfak masrafı, ulaşım derken para yetmiyor. Ev kendimizin olmasına rağmen bu kadar zorlanıyorsak, kirada oturanların halini düşünmek bile istemiyorum.” dedi.

“28 BİN LİRA ÇOK BİLE, ASGARİ ÜCRET GAYET YETERLİ”

Asgari ücretin 28 bin lira olarak açıklanmasını yeterli bulan, hatta ‘çok bile yapıldı’ diyen Mesut Uygur, “Bana göre 28 bin lira asgari ücret çok bile. Yıllardır kendi işimi yapıyorum. Dışarıda konuşulanlar gibi kimse asgari ücretle çalışmıyor. Benim yanımda çalışan elemanlarım bile asgari ücretle çalışmıyor. Asgari ücret gayet makul, her şeye de yetiyor. Biraz kahvelerin önüne çıkın bakın. Herkes oturuyor, keyif içinde. Kimse işe gitmiyor. Sürekli ‘para yetmiyor’ deniyor ama ortada çalışmayan bir kesim var. İnsanlar işe gitse bile çalışmıyor, herkes kolay para peşinde” sözleriyle eleştirilerini dile getirdi.

“AVRUPA’DA BU ŞARTLAR YOK”

Uzun süre Almanya’da yaşadığını belirten Uygur, Türkiye ile Avrupa’yı kıyaslayarak şunları söyledi: “Ben Avrupa’da da yaşadım, Almanya’da kaldım. Türkiye’de insana gösterilen değer hiçbir yerde gösterilmiyor. Servis var, yemek var. Fabrikalarda çalışanlar sabah erkenden kalkmıyor. Avrupa’da insanlar kendi motorlarıyla, bisikletleriyle işe gidiyor. Herkesin arabaya binmesi diye bir şey yok.”

Yeni belirlenen asgari ücretin yetersiz olduğunu savunan Emin Özden, artan hayat pahalılığı ve özellikle kira fiyatları karşısında çalışanların ciddi bir geçim mücadelesi verdiğini dile getirerek, “Kiralar her geçen gün artıyor. Vatandaş bu maaşla hem evini mi geçindirecek hem de kendisine mi bakacak? Gerçekten anlamak zor. Asgari ücretle çalışan insanlar için bu rakam bir hak değil. İnsanlar sabah erkenden işe gidiyor, akşam geç saatlerde eve dönüyor. Az maaşa çok çalışılıyor ama yine de geçinilemiyor. Gün sonunda elde kalan para temel ihtiyaçları bile karşılamaya yetmiyor. Bu şartlar altında insanların motivasyonu da kalmıyor.” dedi.

“BU MAAŞLA GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Yeni açıklanan asgari ücretin yetersiz olduğunu savunan Adem Kırdemir, “Kiralar her geçen gün artıyor. Vatandaş bu parayla hem evini mi geçindirecek hem de kendi ihtiyaçlarını mı karşılayacak? Gerçekten bunu düşünmek bile zor. İnsanlar sabah erkenden işe gidiyor, akşam geç saatlere kadar çalışıyor. Az maaşa çok çalışılıyor ama buna rağmen geçinilemiyor. Asgari ücret, çalışanlar için bir hak değil adeta bir zorunluluk haline gelmiş durumda.” şeklinde konuştu.

“İŞVEREN DE DÜŞÜNÜLMELİ AMA HAYAT ŞARTLARI ÇOK AĞIR”

Asgari ücretle ilgili değerlendirmede bulunan Anılcan Demir, şu ifadeleri kullandı: “İşvereni de düşünmek gerekiyor. Onların da maliyetleri var ama kazanılan maaşla yaşanılan hayat şartları gerçekten çok zor. İnsanlar yarını düşünemeden bugünü nasıl çıkarırım diye bakıyor. Ev kiraları yüksek, faturalar yüksek. Market alışverişi bile artık hesap kitap işi oldu. Ay sonu gelmeden para bitiyor. İki eş çalışsan bile yine çok zor. Bir maaş zaten neredeyse tamamen kiraya gidiyor. Geriye kalanla faturalar, mutfak masrafı, ulaşım derken elde bir şey kalmıyor.”

“BU ÜCRETLE GEÇİNMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Açıklanan asgari ücretten hiç memnun olmadığını dile getiren Saadet Partisi Saruhanlı İlçe Başkanı Sezai Zeytinli mevcut ekonomik koşullarda belirlenen rakamın son derece yetersiz olduğunu söyleyerek, “Hiç memnun değiliz. Çünkü bu yaşam şartlarında bu ücret çok düşük. Bugün en düşük asgari ücretin 40 bin lira olması gerekir ki insanlar geçinebilsin. Biz şu anda açlık sınırının altında yaşıyoruz. İnsanlar gerçekten çok zor geçiniyor. Ay sonunu getirmek büyük bir mücadele haline geldi. Artık ülkemizde lüks diye bir şey kalmadı. Önceden bazı şeyler lükstü ama şu anda neredeyse her şey ihtiyaç haline geldi. İnsanlar temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor.” dedi.

“EMEKLİYİZ AMA ÇALIŞMADAN GEÇİNEMİYORUZ”

Açıklanan asgari ücretten memnun olmadığını dile getiren Yasin Gök, emekli olmasına rağmen çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını belirterek, “25 bin lira emekli maaşı alıyorum ama bunun 20 bin lirası kiraya gidiyor. Emekliyim ama çalışmaya devam ediyorum. Hayat şartları gerçekten çok zor, her şey pahalı. Kaç senedir memurluk yaptım ama aldığım para bu kadar. Bu para neye yetecek? Ev kirası olunca zaten maaşın çoğu gidiyor. Geriye kalanla faturaları mı ödeyeceksin, mutfağı mı dolduracaksın, başka ihtiyaçları mı karşılayacaksın? Biz emek verdik, çalıştık. Milletvekilleri hiç mi konuşmuyorlar bilmiyorum ama vatandaşın sesini duyurmaları lazım. İnsanlar geçinemiyor.” dedi.

“BENİM PARAMI KİM ÇALDI?”

En düşük emekli maaşı ile geçinmenin mümkün olmadığını dile getiren emekli vatandaş, “En düşük emekli maaşı 16 bin lira ama ev kiraları 20 bin liraya dayandı. Bu insanlar nasıl geçinecek? Maaş kirayı bile karşılamıyor. Ben ilk emekli olduğumda maaşımla 15 tane çeyrek altın alabiliyordum. Şimdi 2 tane çeyrek altını zor alıyorum. Aradaki fark ortada. Benim paramı kim çaldı? Emekli insanlar artık çalışma gücünü yitirmiş insanlar. Biz bu yaştan sonra nasıl çalışacağız? Ne yapalım, ölelim mi? Bu yaştan sonra dilencilik mi yapalım? İnsanlar geçinemiyor ama kimse bunu görmek istemiyor.” diye konuştu.

“AY SONUNU GETİREMİYORUZ”

Asgari ücretten memnun olmadığını dile getiren Turabi Güler, artan yaşam maliyetleri karşısında geçinmenin her geçen gün daha da zorlaştığını söyleyerek, Yemek yiyeceğiz, yiyemiyoruz. Ekmek alacağız, alamıyoruz. Hayat gerçekten çok pahalı. “Evim kira. Maaşı alıyorum, kirayı ödüyorum. Ay sonu bana neredeyse hiç para kalmıyor. Faturalar, mutfak masrafı derken zaten para bitmiş oluyor. Bekarım, tek başıma yaşıyorum ama yine de geçinemiyorum. İnsan ister istemez geleceği düşünüyor. İleride evlenirsem nasıl geçineceğim, onu gerçekten bilmiyorum.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Didem ALTINAY- Cansu MERİÇ