Müthiş bir karşılaşmaya sahne olan bir maç izledim. Fenerbahçe Trabzon’da fırtınaya aldırış etmeden tek seçenekleri üç puanı Pelkas’ın attığı golle aldı. Erol Bulut risk alarak hiç kimsenin beklemediği bir Fenerbahçe on birini sahaya sürdü. Kendini ve Fenerbahçe’yi kaostan çıkaran galibiyeti bileğinin hakkı ile elde etti. Fenerbahçe’nin şampiyonluk yoluna devamını sağladı. Denizler dalgalanmadan durulmaz derler. Yılın derbisini kazanan Fenerbahçe’de şimdilik sular duruldu. İki kaleci Altay ve Uğurcan arasındaki mücadelede Uğurcan gole kadar Trabzon kalesini Fenerbahçe’ye kapattı. Öyle inanılmaz kurtarışlar yaptı ki takımını ilk 35 dakika ayakta tutan isimdi Uğurcan. O Uğurcan ikinci yarıda çiseleyen yağmurun azizliğine uğradı. Pelkas’ın 20 metre sürüp 25 metreden vurduğu meşin yuvarlağın kendisine gelmeden bir metre önce çimlere çarparak hız alması nedeni ile Fenerbahçe’nin golüne engel olamadı. Trabzon için de Fenerbahçe için de kader maçıydı. Avcı usta, Bulut çırak olarak çıktığı maçı çırak Bulut kazandı. Zirveye heyecan kattı. Yarışta Trabzon’u zora soktu.

FENERBAHÇE KAZANACAK DEDİM

Yılın derbisi Trabzon Fenerbahçe maçını Kanarya’nın kazanacağını bana maçın skorunu soranlara söyledim. Dün Erdoğan Esentaş Fenerli olarak “Dediğin oldu” dedi. Kahin miyim? Hayır. Fenerbahçe’nin kazanması gerekiyordu. Kazanacağını gördüm o kadar. Müneccim miyim? Ne alaka derim. Göztepe yenilgisi Fenerbahçe’yi elbette şok etmişti. Kolay hazmedilecek bir mağlubiyet değildi. Üstüne üstelik Trabzon deplasmanına gitmek üzere iken Trabzon’un 48, Fenerbahçe’nin 51 puanda kalması camianın içini kaynayan kazana çevirmesi kadar doğal ne olabilir? Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Emre Belözoğlu kötü günde takımın yanında olmuş. Erol Bulut’a sahip çıkarak Trabzon maçına hazırlanmış. Fenerbahçe takımın kadrosu kaliteli yıldızlardan oluştuğu bir gerçek. Yıldızların çok olduğu yerde teknik direktör olmak çok zor. Erol Bulut bunu yaşadı. Trabzon maçı öncesine kadar hep hoşgörü ile hareket etti. Göztepe maçında Caner’i alana kadar. Caner’in sahadan çıkarken yaptığını ben televizyondan izledim. Erol hoca da kulübeden görmüştür. Gördüğü bir gerçek ki Trabzon maçına öyle bir kadro belirledi ki herkesi hayretler içinde bıraktı. Maç öncesi bütün yorumcular on bir belli olunca şaşkınlıklarını gizleyemediler. Ben Erol Bulut’un Trabzon karşısına çıkaracağı kadronun niteliğini bilmediğim halde hafta sonu bana Trabzon-Fenerbahçe skorunu soranlara başta Gökoğlu Marketin sahibi Erdoğan Esentaş ve diğer Fenerbahçeli dostlarıma bir Galatasaraylı olarak değil 52 yıllık mesleğimin tecrübesini konuşturarak “Fenerbahçe kazanacak buna mecbur” dedim.

KAZANACAK DEDİM KAZANDI

Galatasaraylı olarak Trabzon’da Fenerbahçe’nin berabere kalmasını Sümer Oral bakanım gibi ben de istemez miyim? Görünen köy kılavuz istemez derler. Fenerbahçe Trabzon maçı öncesi bütün kredilerini kullanmış dara düşmüş bir takım hüviyetindeydi. Kazanması gerekiyordu. Kazanırken de Fenerbahçe kendine yakışan bir oyun ve mücadele örneği verdi. Mesut’un lider olmasının takımın çehresini de değiştirdiğini gördük. Erol Bulut bundan sonra daha başarılı olacaktır. Çünkü radikal kararları alıp çıkmıştı Trabzon karşısına. Bunun meyvesini topladı. Trabzon cephesinde Başkan Ahmet Ağaoğlu maçın hakemi Yaşar Kemal Uğurlu’nun Fenerbahçe’yi uğurlu geldiğini söyledi. Peki yerlerde sürünen Trabzon Abdullah Avcı ile maçlarını 1-0, 1-0 kazanarak bugünlere gelen 48 puana ulaşırken arkasından hakem desteğinin olduğunu unutmasın Trabzon başkanı… Fenerbahçe özlenen futbolunu oynadı kazandı.

ALİ KOÇ “KAYBETSEM DE ÜZÜLMEZDİM”

Trabzon’da kendine gelen Fenerbahçe Kulübü’nün Başkanı Ali Koç maç sonrası Teknik Direktör Erol Bulut’u tebrik etti. Trabzon’daki oyunu beğendiğini söyleyen Başkan Koç “Hocamızı ve takımı tebrik ediyorum. Bir ve bütün oldular ellerinden geleni yaptılar. Bu futbolla puan kaybetsek bile buradan memnun ayrılırdım. Fenerbahçe’de başkan, hoca, sportif direktör, futbolcu olmak çok zor. İki günde yerden yere vurulabiliyorsunuz. İki günde göklere çıkarılabiliyorsunuz. Trabzon’da elde ettiğimiz galibiyetle önemli bir adım attık” dedi.

Yüksek gerilimli maçın sonunda kanarya ötmeye başlayınca Fenerbahçe bulutların üzerinde uçuyordu. Hala Trabzon Başkanı Ahmet Ağaoğlu kendine göre son dakikada verilmeyen penaltıya kafasını takmış pozisyon için “Uzayda bile penaltı” diye tutturup gidiyordu. Ağaoğlu Başkan sen Avrupa’nın en iyi iki hakeminden biri olan VAR’daki Cüneyt Çakır’dan daha iyi mi bileceksin? Atı alan Üsküdar’ı geçti be başkan Ahmet Ağaoğlu. Zirvede üç büyükler yarışa devam edecek. Bu ligde her türlü sonuç meydana gelebilir. Trabzon da yarışta olur. Üzülme. Bugün derbinin kralı Trabzon-Fenerbahçe maçının yorumlarını yapan Erman Toroğlu ve Mustafa Denizli’nin yazılarına köşeme aktarıyorum.

FENERBAHÇE YARIŞTAN KOPMAM DEDİ – MUSTAFA DENİZLİ

Kaybeden takım özellikle de Trabzon tamamen yarışın dışına çıkacaktı. Fenerbahçe ise çok büyük bir avantajı kaybedecekti...Bu kadrosuyla Trabzon’un son 10 maçta aldığı sonuçlar bir mucize ötesiydi. Abdullah Avcı başarısıydı. Karşısında biraz güçlü ve kaliteli takım olunca eksikleri daha ön plana çıktı.

1- Maç başlarken görünüm 2 takım için nasıldı?

2- Erol Bulut ve Abdullah Avcı’nın tercihleri nasıldı?

3- Öne çıkan ve fark yaratan ne vardı karşılaşmada?

4- Seyircili bir maç olsaydı bu hangi takım için avantaj olurdu?

5- Forma tercihleri bir fark yaratır mı takımlar üzerinde?

6- Kulübede duruş ve oyuna müdahalede kim daha başarılıydı?

7- ‘Şu oyuncu oynasa fark yaratırdı’ dediğiniz isim var mı?

TRABZON BEKLENTİLERİMİN DIŞINDAYDI

1- Hangi takım kaybetse büyük ihtimalle yarışın dışına düşeceği bir karşılaşma izledik. Bir tarafta sürekli kazanan Beşiktaş ve G.Saray, diğer tarafta da F.Bahçe ve Trabzon. Bu tür maçlarda iki teknik adamın da 11 tercihleri sorgulanır. Önce şunun altını çizelim. İki takım arasında bir karşılaştırma yaptığımızda F.Bahçe’nin daha kaliteli ayaklara sahip olduğunu görüyoruz. Bu bakımdan 11 tercihlerinin önemi ile birlikte, kulübedeki güçleri de belirleyici oluyor. Bu açıdan da F.Bahçe rakibine göre daha avantajlıydı. Mutlaka iki teknik adam da maça başlarken, hangi bölgede, hangi oyuncuyu kullanmalıyım, kiminle başlamalı, kiminle devam etmeliyim gibi sorulara yanıt aramışlar ve belirli bir stratejiye göre sahaya 11’i sürmüşlerdi. Ama bu tür stresi yüksek maçlarda sadece oyuncu tercihleri değil, ligdeki puan durumları dahil, pek çok faktör belirleyici rol oynuyor.

F.BAHÇE DAHA BİLİNÇLİ VE KONTROLLÜYDÜ

2- Erol Bulut ilk defa stoper mevkiine aldığı Szalai’yi bu maçta sol tarafta kullandı. Mesela bir maçta Erol Bulut, Sadık’ı sol tarafta denemiş maçtan sonra övgüler yağdırmıştı. Bu kez o tercihi neden kullanmadı. Sadık kötü bir tercih miydi, hayır. Abdullah Avcı ise elinde Yusuf gibi çabuk, etkili ve top taşıyabilecek bir oyuncuyu kullanıp, Ekuban’ı ortaya çeker ve farklı bir uygulama yapabilirdi. Yapmadı. Orta sahada F.Bahçe’nin daha iyi, hatta ilk yarının büyük bir bölümünde daha bilinçli ve daha kontrollü ataklar yaptı. Trabzonspor’un etkili olduğu pozisyon yok denecek kadar azdı. Önde görev verdiği üç oyuncunun topla oynama tercihleri, hem top kayıplarını artırdı, hem de takıma destek vermelerine mani oldu. Maç bir ara Trabzonspor kalecisi ile Fenerbahçe arasında geçen bir bölüme döndü. Her iki takımda Türkiye’nin en formda kalecilerine sahip. Altay’a fazla iş düşmedi. Uğurcan ise ilk 45 dakikaya damgasını vurdu.

TRABZONSPOR BİR AVCI BAŞARISIDIR

3- Öne çıkan ve farkı yaratan orta sahalardı. Ve Trabzonspor kalecisi Uğurcan. Bu maçta Trabzonspor’un eleştirecek tarafları mutlaka var ancak son 10 maçta alınan sonuçlar gerçek manada bir Abdullah Avcı imzasıdır. Orta saha ne ofansif, ne de defansif isimlerden oluşuyor. F.Bahçe’de orta sahaya kim girdiyse, çok rahat topla buluştu. Ve farkı da orta sahadaki bu oyuncular yarattı. Trabzon’un önde top kaybı çok. Orta sahada etkili top kullanamıyor. Defansif aksiyonları son derece yetersiz. Bu kadrosuyla Trabzon’un son 10 maçta aldığı sonuçlar Abdullah Avcı başarısıydı. Karşısında biraz güçlü ve kaliteli takım olunca bu eksikleri Trabzon’un daha ön plana çıktı. Kaldı ki daha evvel ki kazanılan maçlara da bakacak olursak Trabzon’da değişmeyen bir tek şey var o da kalecinin üst düzey başarısı.

SEYİRCİ OLSA SONUÇ DEĞİŞİR MİYDİ?

4- Yaklaşık 1 yıldan bu yana seyircisiz karşılaşmalar oynuyoruz. Seyirci olsa farklı bir maç izler miydik gibi bir soru akıllara takılabilir. Gayet tabi bu tip maçlarda her takımın müthiş bir seyirci desteği ve avantajı var. Burada Trabzonspor için taraftar önemli bir faktör olurdu. Ama takımlar bu desteklerini hiçbir yerde bulamıyorlar. Sadece Trabzonspor değil hiçbir takım bulamıyor.

F.BAHÇE’DE 11 DE KALiTELi KULÜBEDE DE

5- F.Bahçe kazandı. Bu Abdullah Avcı kaybetti anlamına gelmez. Burada hocalardan ziyade kulübede kimler var onlara bakmalı. Avcı’nın elindeki alternatifler “Yok” denebilecek kadar az. F. Bahçe’de ise daha fazla ve kaliteli. Dolayısıyla hocaların değerlendirilmesi eşit şartlarda olmaz. Avcı da değişikliklerini kullandı ama değişiklikler oyuna tesir etti mi derseniz, yanıtım “Hayır” olur. F.Bahçe ilk yarının üstün tarafıydı, sonradan oyuna giren futbolcular da bir fark yaratamadılar. Mesut beklentilerin çok büyük olduğu bir oyuncu. Belki bu durum Mesut’un üzerinde olumsuz etki yaratıyor olabilir. Mesut farkını ortaya koyamadı. Trabzon’un hatasını iyi değerlendiren Ferdi oldu ve topu da iyi kullandı. Pelkas da harika bir vuruş yaptı. Uğurcan’ın vuruşa yapabilecek bir şeyi yoktu açıkçası.

SADECE BAKESETAS VARDI

6- Fark yaratabilecek oyuncular demişken devam edelim. O oyuncular aslında 11’de oyuna başlayanlardı. Yusuf’tan bahsetmiştim, eğer bu oyuncu ilk 11 başlasaydı daha etkili olabilirdi. kamil Ahmet, orta sahaya daha aktif bir görüntü kazandırabilirdi. Sosa grafiğini yukarıya çevirdi. Bu Fenerbahçe için çok büyük bir avantaj. Fark yaratabilir diye tanımladığımız oyunculara Fenerbahçe daha fazla sahip. Başlayanı kaliteli, gireni kaliteli. Trabzonspor’un ise öyle bir şansı yok. Bakasetas’tan başka top kullanan oyuncu yok dersek, desek yeridir. Söyleyebileceğimiz oyuncuların hepsi sahada görev yaptı.

FORMA DEĞİL FUTBOLCULAR OYNAR

7-  Bir takımın forması rakibin üzerinde değil, taraftar üzerinde daha farklı bir algı yaratır. Dolayısıyla bunlar çok fazla üzerinde durulacak konu değil. Tabii burada bir tartışılacak bir pozisyon var. Bakasetas’ın son dakikalarda aldığı darbe. Hakemin o kararı oldukça kritikti. Sonuç olarak, F.Bahçe sağlam bir duruş gösterdi. Trabzonspor ise gergindi ve rahat değildi.

HAKEMLERİN UTANMASI GEREK – ERMAN TOROĞLU

Trabzonspor, Abdullah Avcı ile iyi bir çıkış yakaladı. Ama dün akşam gücü yetmedi. Genele baktığımızda maç sarı-lacivertlilerin hakkıydı. Trabzonspor'a göre daha iyi mücadele ettiler. Son dakikalarda maç berabere bile bitebilirdi. Ama Trabzonspor, maçı çevirecek vitaminde değildi. Sarı-lacivertli oyuncularda herkes birbirine yardım etti, herkes koştu. Buradaki olay bence Mesut'un oyundan alınmasıydı. Mesut iyi top kullanan bir oyuncu ama fizik olarak hazır değil. Top geldiği zaman arkadaşlarına iyi top atıyor, ama iş defansa geldiği zaman Mesut eksik. Erol Bulut, Mesut'u aldığı zaman maç 11'e 11 oynanmaya başladı. 60-65'ten sonra Trabzonspor daha diri gözüküyordu. Ama Erol'un yaptığı değişiklikler Trabzon'un fizik üstünlüğünü engelledi. Nitekim Trabzon, defanstan çıkarken yaptığı büyük hatayla golü kalesinde gördü. Maç berabere bitseydi iki tarafa da yaramazdı. Şimdi Trabzonspor'a yaramadı. 5-6 maçlık bir hamle daha yapmaları gerekir yukarıyı yakalamaları için. Fenerbahçe'de bu hafta bayağı çalkantı oldu. Bu, bu maçta faydasını gösterdi. Önümüzdeki maçlarda kalıcı olur mu? Onu göreceğiz. Çok önemli bir virajı kazasız atlattı sarı-lacivertliler ama bu mücadelenin üzerine koyarak devam mı ederler, yoksa bu galibiyet aldatır mı? Onu da göreceğiz...

CÜNEYT ÇAKIR İLERİYE YATIRIM YAPIYOR!

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, can alıcı pozisyonlarda 'başıma iş almayayım' diye faul düdüklerini çalıp oyunu döndürdü. İki takıma da bu tarz pozisyonlar vardı. Hakem cesaretsiz. Korkuyorsan hakemlik yapma. Fenerbahçe hücumda, Trabzon 2 top kaybetti, faul çaldı. Bence faul değil. Sonra Nwakaeme, Serdar'dan topu çaldı. Nwakaeme kalçasını dayayıp topu aldı. Hakem 'faul' dedi. Buna faul çalınırsa 'Yürü git ya' derim. Böyle faul mü olur? Maçın son anlarında ceza alanında Valencia'nın Bakasetas'ın yüzüne kolu ile vurması ise net penaltı. Pozisyon gri filan değil, çok net. VAR'daki Cüneyt Çakır'ın hakemlik ömrü kısaldı. Çakır bu pozisyonda çağırmayarak ileriye yatırım yapıyor. 3 büyük kulüple iyi geçinmezsen komisyonlara almazlar seni. Hem Cüneyt Çakır'ın hem de Yaşar Kemal Uğurlu'nun utanması gerekir. Bu net penaltıyı nasıl vermezler, inanılır gibi değil. Hakemlerin kararları ile bir taraf bayram sevinci yaşıyor, bir taraf üzüntü. Böyle şey mi olur...