Aydın’ın saklı cenneti Çine Vadisi, tarih, doğa ve macerayı bir arada arayan gezginleri kendine çekiyor. Karia uygarlığından günümüze uzanan tarihi izler, Büyük Menderes Nehri’nin hayat verdiği bereketli ovalar ve makilerle kaplı dağ yolları, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Kartpostallık kareler oluşturuyor!
Vadide yürüyüşe çıkanlar, kayalık patikalardan yükselirken hem bölgenin zengin bitki örtüsünü keşfediyor hem de mitolojik hikâyelerin izini sürüyor. Manzaralı tepelerden bakıldığında, Menderes Ovası’nın yemyeşil görüntüsü ile tarihi kalıntılar iç içe geçerek kartpostallık kareler oluşturuyor.
Mitolojik efsaneye sahip!
Bu vadi ayrıca mitolojik bir efsaneye ev sahipliği yapıyor. Efsaneye göre, Tanrıça Athena Çine Çayı kenarında dolaşırken kendi yansımasını suda görür. Yanaklarının suda şişkin olduğunu fark edince, elindeki kavalı suya bırakır. Daha sonra Marsyas bu kavalı bulur ve o kadar güzel çalar ki, Apollon’u kıskandıracak hale gelir. Bunun üzerine Apollon, Marsyas’a bir müzik yarışması teklif eder.
Yarışmanın hakemliğini Kral Midas yapar. Marsyas harika çalsa da yarışmayı kaybeder; Apollon ise kıskançlıkla Marsyas’ın derisini yüzdürür. Kral Midas’ın kulakları ise eşek kulağına dönüşür. Apollon, verdiği cezadan pişman olur ve Marsyas’ın bedenini ırmağa dönüştürür.
Adrenalin tavan yapacak!
Aydın Valiliği’nin Visit Aydın projesi birimi, vadinin yürüyüşçüler için sunduğu deneyimi şöyle özetledi: “Karia uygarlığının derin izlerini saklayan Çine Vadisi, yükseklere tırmanmayı seven yürüyüş tutkunlarına manzaralı tepeler sunmanın yanı sıra, mitolojik efsaneler fısıldıyor. Büyük Menderes Nehri’nin hayat verdiği bereketli ovalara bakan bu dağlık coğrafyada, makilerle örtülü kayalıklar arasında yol alırken adrenalinin tavan yapacak.”