Ülkemiz zorlu bir sınavdan geçiyor. FETÖ ile yatıyoruz, FETÖ ile kaklıyoruz. Bir de sistem değişikliğini parlamentoda gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Başkent toz duman. Parlamentoda MHP-AK Parti işbirliği ile anayasa değişikliği görüşmelerinde CHP'nin durumu ortada. Fikir mücadelesini kavga döğüşe tercih eden bir CHP. Anayasa değişiklik teklifinin oylamalarında yaptıkları engellemelerle gülünç duruma düşüyorlar. 45 dakika sürecek oylamanın gecikmesi için oy kabinlerinde vakit geçirerek iki saatlik zamanı heba ediyorlar. Bu tavır ve taktiklerinin millet karşısında karşılık bulamayacağını görmüyorlar mı? Şimdi de meclise erken seçim önergesi vermeye hazırlanıyorlarmış. Birinci tur bitti. İkinci tur bu hafta başlayacak. Sayısal rakamlar ortada. 340'ın üzerinde milletvekilinin oyları ile bu anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini referanduma götürecek görünüyor. Bu hafta sonunda bu sonuç ortaya çıkacak. Böyle ortamda yaşamaktan sıkıldım. Dört gözle Türkiye liglerinin başlamasını sabırsızlıkla bekledim. Galatasaray'ın şansı ile geçtiği Konya deplasmanından sonra Fenerbahçe-Adanaspor maçına kendimi odakladım. Pazar günü akşamı maçın ilk yarısını gazetemde, ikinci yarısını evde seyrettim. Maç öncesi herkes Fenerbahçe kazanıyor diye düşünüyordu. Ben de öyle. Fenerbahçe'nin galibiyetine yazacağım, maçın başlığını bulmaya çalışıyorum. "Fenerbahçe'ye kar bile dayanmaz' diyecektim. Ama Fenerbahçe kazanamadı. Fenerbahçe maça tempolu ve hırslı başladı. Oyunun hakimiyetini yakaladı. Adana'nın üstüne sağlı sollu ataklarla gitmeye başladı. Hırslı ve kazanmak azmi ile oynuyordu. İlk golü Adana attı. Defansta acemice verilen bir pozisyonda daha önce Adana bir pozisyon daha yakalamıştı. Kaleci Volkan golü önlemişti. Adana'nın 2.hücumundan biri Kadıköy'de gol oldu. Fenerbahçe beklemediği golü kalesinde görünce Adanaspor'un üstüne daha çok gitmeye başladı. Tabiri caizse Adana sahasını abluka altına aldı. Bu sefer Adana defansı ve kalecinin müthiş mücadelesi ile karşı karşıya kaldı. Ne yaparsa yapsın top Adana defansını ve kalecisini geçmiyordu. Buna rağmen Mehmet Topal'la beraberliği sağladı. İlk yarı Fenerbahçe'nin gollerinin arkasının geleceğini beklerken 45 dakikada Adanaspor'un ikinci golü geldi. Bu arada artist gibi maç yöneten Serkan Çınar, Fenerbahçe'nin bir penaltısını göremedi. İkinci yarıda ne mi oldu. Fenerbahçe yüklendikçe yüklendi. Adana akıllı, direncini ve kalecinin mükemmel kurtarışları ile oyunu kurtarmaya çalışırken Fenerbahçe'nin penaltıdan kazandığı durumu 2-2'ye getiren golü geldi. Sonra Türk futbolunun hastalığı nüksetti. Adanalı futbolcular her girdiği ikili mücadele sonrası dakikalarca sahada yatmayı tercih etti. Hakan Serkan Çınar seyretti. Fenerbahçe şampiyonluk yarışında telafisi zor iki puan kaybetti. Fenerbahçe bana göre kötü oynamadı. Adana kalecisine takıldı. Futbolda bu olur. Ancak maçtan sonra yorumcuların büyük bir kısmı skora göre konuştukları için Fenerbahçe'nin iyi oynamadığını savundular. Maçtan sonra aynı şeyleri Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın beklenmeyen uzun açıklamasında da dinleyince acaba ben başka bir Fenerbahçe mi seyrettim diye kendimi sorgulamak zorunda kaldım. Fenerbahçe iyi oynadı. Şansı ve hakemi yenemedi. Konya'da Galatasaray kadar Kadıköy'de şansı yardım etmedi. Bu hafta ne mi konuşulacak? Başkan Aziz Yıldırım'ın Türk futbolu ile federasyon başta olmak üzere söyledikleri konuşulacak. Aziz Yıldırım her başarısızlıktan sonar gündem değiştirmeyi sever. Başkan Aziz Yıldırım'ın futbol dünyası ile ilgili söylediklerinin büyük bölümüne katılıyorum. 18 yıldır başkanlık yapıyorsun şimdi mi gördün demezler mi? Yabancı futbolcu konusuna yüzde yüz katılıyorum. Yasak gelmesinden yanayım. Dolar ve eurolara yazık.