Bodrum, Bodrum… Gençlik yıllarımın Türkiyesi'nin turizme açılan penceresi. Halikarnas Balıkçısı'nın yaşadığı, İstanbul sosyetesinin eğlence merkezi. Rahmetli Süleyman Demirel'in Başbakanlığı döneminde Tercüman Gazetesi'nin efsane yıllarında sevgili hocam Hıncal Uluç'un, Ege'de Demirel'in Muğla gezisinde görev vermesi ile tanıştığım Bodrum. Sonra Manisalı iş adamı, Anemon Oteller Zinciri'nin Onursal Başkanı İsmail Akçura'nın Turgut Reis Akyarlar'da Rüya Kent Projesi'ni hayata geçirme yıllarında sık sık gittiğim Bodrum. Türk Sanat Müziği'nin devi, Sanat Güneşi rahmetli Zeki Müren'le eğlence merkezi Halikarnas'ta yaptığım röportaj. Geçmişte hatıralarımda kalan Bodrum. Gündüz deniz ve güneşin tadını çıkarıp, akşamları deniz ürünlerinin yendiği yer Bodrum. Devletimize büyük hizmetleri olan, maliye bakanlığı görevinde de bulunan, siyaset dünyamızın pırıl pırıl ismi Sümer Oral abimin her yaz tatil yaptığı Bodrum.
Ömrümüm 40 yılında beraber olduğum, bürokrasi ve siyaset alanında Manisa'nın yetiştirdiği mümtaz insan Sümer Oral'ın, "Haydi, yaz bitiyor, ne zaman geleceksin?" ısrarları ile Cumartesi günü benim sosyete dürümcüm Mehmet ile bir günlüğüne Bodrum'a gittim. Hem de bir taşla iki kuş vurarak… Mesleğimde ilkelerini kendime rehber ettiğim Sabah Gazetesi'nin usta kalemi, köşe yazarı, üstad Yavuz Donat'ın da Bodrum Gündoğan'da olması, dallarında iki ünlü isim ile buluşmamı sağladı. Beraberce tadına doyum olmayan bir sohbeti ufuk turunda gerçekleştirdim.
İLK YAVUZ DONAT'A UĞRADIM
Cumartesi günü Bıyık'ta Mehmet ile kahvaltı yaparken Hayrullah Solmaz'dan rica ettiğim iki kerter Sultaniye Üzümü'nü arabamın arkasına koyarak direksiyona geçen Mehmet ile "Ver elini Bodrum" dedim. Yola çıkarken hem Sümer Oral, hem de Yavuz Donat üstatlarımız aradım. Donat'a, "Olmazsa olmaz Hayrullah Solmaz'ın bağından üzüm getiriyor" dedim. İlk durak Bodrum Gündoğan'da Yavuz Donat'ın tatil beldesi oldu. Donat üstadımla Bodrum'da ilk buluşmam. Sevgili dostum bizi Tercüman Evleri'nin önünde karşıladı. Beraberce yazlığa gittik. Değerli eşi Canan hanımla denize karşı bahçede oturduk. Yavuz abi bir kerter üzümü görünce şöyle bir baktı, şaka ile karışık, "Hayrullah'ın üzümünü pazarda satalım" dedi. Hayrullah Solmaz da o anda aradı. Donat'la dostlukları vardır, birbirleri ile telefonda görüştüler. Yavuz abi, "Karnın açtır" diyerek masayı donattı. Bir midye getirdi, Mehmet ile yemeğe doyamadık. "Öcal Uluç'dan selam getirdim" dedim, "Nasıl, iyi mi?" dedi, ben de, "Cuma akşamı Erdinç Yumrukaya'nın küçük oğlu Batuhan'ın Saruhan Otel'deki düğününde beraberdik" deyince, Öcal abi ile Başkent'teki gazetecilik anılarını dinledim. Giderken, gazetem Olay'ın da bir iki günlük sayısını götürdüm, kendisi ile ilgili köşemi okudu, gündemi değerlendirdik. Zaman su gibi akıp gidiyordu. Sümer Oral abim de bekliyordu. Vedalaştık. Her zaman olduğu gibi mütevazi tavrıyla bizi uğurladı. Sosyete dürümcüsü Mehmet, "Başkan" dedi, "Yavuz bey ne muhteşem insan".
SONRA SÜMER ORAL İLE BULUŞTUM
Gündoğan'dan Bodrum'un diğer ucu Akyarlar'a Bağla arasından gidiyoruz. Sümer abi aradı, "Yoldayız, geliyorum" dedim. Sümer abi de bizi yazlığının kapısında karşıladı. Bahçede oturduk. Eşi Türkan ablam denizden gelince kahveleri yaptı. Sonra Akyarlar'daki Fener Restoran'a geçtik. Karşımızda Yunanistan'ın Kos Adası görünüyor. Oturduğumuz yerden yerleşim birimleri bile seçilebiliyor. Ülke meselelerini görüşürken telefon çaldı, eliyle susmamızı işaret etti, bir süre telefonla konuştu, dedim ki, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu aradı, değil mi?". "Evet, senin yanından ‘Geçmiş olsun' diye aramış, not bırakmıştım" dedi. Sümer Oral Devlet adamıdır, tatilde de olsa ülkede olup bitenleri yakından takip ediyor. Sonra CHP Genel Başkanı ile dostluğunun nerede başladığını anlattı. Bir de durum değerlendirmesi yaptı. O sırada maçları anlatımı ile bizleri heyecanlandıran 91 yaşındaki Halit Kıvanç geldi. Kıvanç, İsmail Akçura'nın yaptığı Rüya Kent Sitesi'nde oturuyor. Benim de 30 yılı aşkın dostum. Halit abimi sağlıklı görmek beni mutlu etti.
DARBE GİRİŞİMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Kos adasına karşı güneşin batışını izlerken Sümer Oral ile 15 Temmuz darbe teşebbüsünü değerlendiriyoruz. Devlet tecrübesi ile Sümer Oral'ın değerlendirmesini sunuyorum:
"12 Eylül 1980'den buyana 36 yıl sonra Türkiye'nin sonuçsuz kalmış olsa da bir darbe girişimini yaşamış olması ve bununla gündeme gelmesi fevkalade üzücü. Uygar dünyanın bir üyesinde bu olmamalıydı. Yakışmamıştır. 15 Temmuz gecesi halkımız demokrasiye olan inancını ve onu canı pahasına savunma azmini ortaya koydu. Millet olarak gurur duyduk. Büyük bir felaketi çok şükür ki atlattık. 15 Temmuz sonrası ülkedeki birlik, beraberlik, özellikle siyasi partiler arasında diyalog sürecinin açılışı umut verici ve sevindirici bir gelişme. İnşallah geçici değil, kalıcı olur. Bu tablonun, ortamın devamında önemli rol, Devleti yönetenlere düşer. Bakalım, göreceğiz. Bugün, bütün bu olup bitenlerden sonra, başta iktidar partisi olmak üzere, tüm siyasi partiler kendilerini gözden geçirmelidir. Halkımızın beklentisi, çağdaş, standardı yüksek, sağlıklı bir demokrasi. Ülkemize yakışan da budur".
Fener'de deniz ürünlerini Sümer abi ve Mehmet ile yedikten sonra, Sayın Bakanımı tatil beldesindeki sitede bıraktım. O sırada Akhisar-Galatasaray maçı oynanıyordu. Sümer abi ile Yavuz Donat da, oğlum Gökhan gibi koyu Galatasaraylı. Biz Mehmet ile Manisa'ya dönüşe geçtiğimizde maçı izleyen Sümer Oral, Galatasaray gol attıkça beni aradı. Akhisar'ın şansı yine Aslan'a tutmamıştı. Kötü başlangıç yapan sarı kırmızılı ekip Manisa'da Akhisar'ı 3-1 yenmişti.
Bir günlük Bodrum macerası sona ermiş, gece Manisa'ya varmıştık