Cuma günü Ildır'dan Çeşme Boyalık'a Rooms Hotel'e gitmek için yola çıktım. İşte o zaman bayram kalabalığı ile karşılaştım. Televizyonlarda bol bol seyrettiğimiz yerli dizilerden birinin çekimi ile karşılaştım. Daracık yolda bırakın araba kullanmayı, yürümek bile zordu, sabırla Ildır'dan çıkabildim. Ilıca Plajı'na gelince trafik tamamen durdu. Yan taraftaki ormanın piknik alanı tamamen dolu, kilimler serilmiş, mangallar yakılmıştı. Günübirlikçiler de bayramı burada geçiriyordu, hava rüzgarlıydı. Boyalık'a bir saatte vardım. Levent Gönül ve Mert Gönül işlerinin başındaydı, bayramlaştık, baktım Levent'in keyfi pek yok. Otelleri dolu, plaj ise istenilen seviyeye gelmemişti, tabi Levent'in yorumu bu. Bayramlaştıktan sonra plaj kısmına geçtim. Bana göre iyi.
ÇOKÇA SOHBET ETTİM
Uğur Şahbaz'la karşılaştım, Anemon Otel Zinciri Genel Koordinatörü. Kendisine takıldım, "Çalışmaktan tatil yapmaya nasıl fırsat buldun?" diye, gülüştük. Annemin vefatı nedeniyle başsağlığı diledi. Denizde dalgalar insan boyu, sahilde oturdum, ayaklarım deniz suyu görsün diye kıyısında biraz yürüdüm. Taner Aksoy, oğlundan geldiğimi öğrenince yanıma gelmiş, barın kenarında oturduk, uzun uzun sohbet ettik. Taner Aksoy gençliğinde Manisaspor formasını giymiş iyi topçuydu.
ROOMS BÜYÜYOR
Mert Gönül, "Yeni yapılanları gördün mü?" dedi. Beni aldı gezdirdi. Bu yıl da bir hayli yatırım yapılmış. Bir defa otopark sorunu yok. Plaj kısmı genişlemiş, restoranvari bir yer yapmışlar. Çok beğendim. Denize karşı yeme içme etkinliğinizi rahatça yapabilirsiniz. Güneşlenme alanları çoğalmış. Çimlerin üzerinde güneş ışınlarından fazlasıyla yararlanılabilir. 3 yıl öncesini de bildiğim için Levent ve Mert Gönül'ün Rooms Hotel'in çehresini değiştirdiğini ve olumlu yönde geliştirdiğini rahatlıkla görebiliyorum. Huzur içinde tatil yapılabilecek bir hale gelmiş. Mert Gönül, "Akşam ayrılma, Alaçatı Rooms'da bir etkinlik düzenledim. Mutlaka gör" dedi. Öyle deyince akşama da Alaçatı Rooms'a gittim. Yönetici Enver'le karşılaştım. Gecenin hazırlığını yapıyorlardı. Ben de havuz başına oturdum. Hotelde 1980 veya 90 doğumlu yüz kadar genç bir araya gelmiş, grup halinde müzik eşliğinde eğleniyor. İlerleyen saatlerde Levent Gönül de eşi Süheyla hanımla geldi. Oğlum Gökhan'ı da çağırıp bir süre eğlenenleri seyrettim.
ALAÇATI SOKAKLARINI GEZDİM
Sonra Alaçatı sokaklarına daldım. Gençlik yıllarımın Bodrum Barlar Sokağı'ndaki manzaralarının aynısı bugün Alaçatı sokaklarında yaşanıyor. Soylu Optik yerinde duruyor mu diye baktım, patron Halit işin başında. Bir şube daha açmış. Halit gezmeyi, yaşamayı sever. O'nunla bir Mardin seyahatim olmuştu Manisaspor'la. ‘Papağan' diye bir eğlence yerine gitmiştik. Çok güzel de bir gece geçirmiştik. Halit'e, "Papağanın dili olsa da söylese" dedim, "Başkan, papağanın yeri başka" dedi. Oğlum Gökhan'la sonra bir yere oturduk, nargile ve çaylarımızı içtik, gecenin ilerleyen saatlerinde de döndük.
MANİSA SICAĞIYLA KARŞILADI
Tatile gelenler Çeşme ve Alaçatı'nın pahalı olduğundan söz ediyor, "Eskiden böyle değildi" diyorlar. Onlara, "İstanbul sermayesini kazananların geldiği yerde fiyatlar uçar. Bodrum'da da, Göçek'te de öyle. Kendiniz pişirip, kendiniz yiyeceksiniz" dedim ve döndük Manisa'ya, sıcaklarla boğuşmaya