Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Manisa’da basın mensupları ile bir araya gelerek, KKTC seçimlerinden Türkiye’deki organize suç çetelerine, ekonomik krizden sığınmacı sorununa kadar birçok başlıkta dikkat çeken değerlendirmeler yapan Özdağ, “Cumhur İttifakı bu durumu sadece seyrediyor” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Manisa ziyareti kapsamında bir basın toplantısı düzenleyerek ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özdağ, gündemin birinci maddesi olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gerçekleştirilen seçimlere değindi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Manisa’da gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan seçimlerle başladı. Özdağ şu ifadeleri kullandı: “Bugün Türkiye’nin gündeminin birinci maddesi KKTC’de gerçekleşen seçimin sonuçlarının hem Türk hem KKTC halkına hayırlı olmasını diliyorum. Demokratik bir seçim oldu. Ancak seçimlere katılım oranı olağanüstü düşük şekilde gerçekleşti. Küçük bir adada, adeta evinizin önüne konulan sandıklara oy atmıyorsanız bu, demokrasi açısından kötüdür. Seçimlerin sonuçlarını tartışmaya gerek yok, seçimler demokratik şekilde sonuçlandı.” ifadelerini kullandı.

“AK Parti, Ersin Tatar’ı Destekliyor Gibi Görünüp Aslında Desteklemedi”

KKTC seçimlerine ilişkin değerlendirmesini sürdüren Özdağ, AK Parti’nin seçim sürecindeki tutumuna dikkat çekerek, “Hem divanda hem de dost meclisinde yapmış olduğumuz tespit şuydu: AK Parti hükümeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı destekliyor gibi görünüp aslında desteklemiyordu. Bu görüşümüzü daha önce kamuoyu ile paylaşmayı düşündük ancak seçim sonuçları etkilenmesin düşüncesiyle paylaşmadık. AK Parti bu süreçte Ersin Tatar’ı gerçek anlamda desteklememiştir. Bu sadece benim ve partimin görüşü değildir. Görüşme yaptığımız KKTC’deki diğer siyasetçiler de bu durumun farkındadır. Bunun anlamının ne olduğunu, AK Parti’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’la ilgili politikalarında nasıl bir süreç yaşayacağını daha net şekilde anlayacağız.” dedi.

“Türkiye Organize Suç, Uyuşturucu ve Sanal Kumarın Saldırısı Altında”

Ümit Özdağ konuşmasının devamında, Türkiye’de organize suç örgütlerinin giderek güçlendiğini belirterek, “Üzerinde duracağım ikinci husus hem Türkiye’nin hem de Manisa’nın gündeminde olan diğer önemli mesele ülkemiz organize suç, uyuşturucu ve sanal kumarın saldırısı altındadır. Şehirlerimizde çeteler artık makineli tüfek kullanma durumuna gelmiştir. Suç örgütleri İstanbul’da 10 çeteden oluşuyor ve 1000’in üzerinde 12-25 yaş aralığında silahlı eşkıyalara sahipler. Muhtemelen sayı daha da fazla bunlardan bir tanesi geçtiğimiz günlerde şehrin ortasında bir avukatı otomatik tüfeklerle katletti. Organize çetelerin başında uyuşturucu ve sanal kumar geliyor. Uyuşturucu, Afganistan’dan gelen göçle daha da zirveye çıktı. Uyuşturucu kullanım yaşı düştü, sokaklarda gençlerin uyuşturucu komasına girdiğini görüyoruz.” dedi.

“Manisa’da Sanal Kumar Bağımlılığı Artıyor”

Özdağ, ziyaret ettikleri illerdeki gözlemlerini aktararak Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki tabloya değinerek, “Denizli’den geldik. Heyet olarak oradaydık. Denizli, eroinin en fazla kullanıldığı şehir olarak listelerde bulunuyor. Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde ise en az uyuşturucudan tedavi gören hastalar kadar sanal kumar bağımlılarının da tedavi olmaya çalıştığını ifade ediyorlar. Herkes kumarhaneyi ceplerinde taşıyor, cep telefonlarında. Cumhur İttifakı bunu seyrediyor. Akhisar’da geçtiğimiz günlerde bir kahveci genç intihar etti. Ailesine 10 milyon lira borç bıraktı. Tefeciler tehdit etti, o da kendisini öldürdü. Bu bir istisna değil, sayı her geçen gün artıyor.” dedi.

“Tertemiz Türkiye Projesi’yle Mücadele Başlatıyoruz”

Zafer Partisi olarak uyuşturucu, sanal kumar ve organize suçla mücadele edecek kapsamlı bir plan hazırladıklarını belirten Özdağ, “Zafer Partisi olarak ‘Tertemiz Türkiye Projesi’ kapsamında uyuşturucu, sanal kumar ve organize suçla büyük bir mücadele süreci başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Gerekli çalışma grubunu oluşturduk. Emekli emniyet müdürlerimizle birlikte, eski Ankara İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan ve Gazi Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz’ın da içinde olduğu bir ekip, uyuşturucu ve organize suçlarla mücadele etmenin programını hazırlıyor. 1-2 ay içerisinde bu projemizi Türk halkı ile paylaşacağız.” diye belirtti.

“Ekonomik Buhran Her Geçen Gün Artıyor”

Ekonomik tabloya değinen Özdağ, “8 yıldan bu yana dar gelirlilerin milli gelirden aldığı pay azaldı, yoksul yoksullaşıyor, zengin ölçüsüz şekilde zenginleşiyor. İmalat sektöründe çöküşü görüyoruz. Tekstil sektöründe iflaslar çoğaldı. 5 milyar dolarlık üretim Mısır’a gitmiş durumda. Abdullah Kiğili, bu sektörün 6 ay içerisinde ağır bir çöküş yaşayacağını açıkladı. Bu açıklamaya iktidardan herhangi bir cevap gelmediğini üzülerek görüyoruz. İktidar, enflasyonun düşeceğini söylüyor fakat enflasyon düşmüyor. Enflasyon hedeflerinin yukarıya revize edildiğini görüyoruz. İktidar çevreleri de bir çöküş olduğunu görüyor. Ne ekonomi politikaları Türkiye için çözüm, ne de sonsuz bir israfa dayanan politikalar ülke için faydalı. Türkiye’nin adil bir vergi sistemine geçmesi gerekiyor. Çözüm; fabrikalar ve atölyeler kurmaktır, ihracatçının önünü açmaktır. Ancak iktidar bunu düşünmüyor, sadece seçim kazanmaya çalışıyor.” dedi.

“Abdullah Öcalan’la Pazarlık İddiaları Kabul Edilemez”

Ümit Özdağ, Abdullah Öcalan’la yürütüldüğü iddia edilen pazarlıklara sert tepki göstererek, “Tüm bunlarla mücadele ederken Abdullah Öcalan denen teröristin pazarlıklarının devam ettiğini görüyoruz. Daha iki gün önce Diyarbakır’da pazarlık yapılan zihniyetin Türk milletine nasıl baktığını gördük. Türk polisine ‘düşman’ diye hitap eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Öcalan Komisyonu, bu zihniyetin taleplerini karşılamak üzere kuruldu. Öcalan ne istiyor? Diyor ki; ‘Cumhuriyet yanlış kuruldu, iki milletli olarak kurulacak.’ Ne diyorsunuz? Bu adamı kurucu lider ilan ediyorsunuz bizim bildiğimiz tek kurucu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Terör örgütü elebaşısı ‘kurucu önder’ diye anılamaz. Bu tartışmaya kapalıdır. Bebek katilinden kurucu önder çıkmaz. Türkiye’nin 22 vilayetinde özerk bölge istiyor, Türk milleti tanımı son bulsun istiyor. Anayasanın sağladığı bireysel eşitliği istemiyor, kolektif eşitlik istiyor. Belediye başkanı ve vali aynı kişi olsun diyor. Bunları Türk milletine söylemeyip, ‘Öcalan meclise mi gelsin, Öcalan heyeti mi İmralı’ya gitsin?’ tartışmasını görüyoruz. Bu talepler kabul edilemez.” diye ifade etti.

“Sığınmacı ve Kaçak Sorunu Türkiye’nin Cehennemi Haline Geldi”

“Sığınmacı ve kaçak sorunu Türkiye için büyük bir sorun olmaya devam ettiğini belirten Özdağ, Avrupa’ya geçmek isteyen sığınmacılar Türkiye’ye geliyor ama burada kalıyorlar. Sayı her geçen gün artıyor. Erdoğan açıkladı; TOKİ ev yapıp kiraya verecek. Eğer ülkenize 13 milyon fazladan insan doldurursanız kiralar katlanır. Eskiden devlet, vatandaş ev satın alsın diye uğraşırdı; şimdi kiralasın diye uğraşıyor çünkü kimsenin satın alacak gücü kalmadı. Bu doğrudan yanlış sığınmacı politikasının bir sonucudur. Yılda 11 milyar dolar para harcıyoruz, 6 milyar dolar da insani yardım için harcıyoruz. Toplam 17 milyar dolar. Türk halkı bunu hak etmiyor. Bu sorunun tek bir çözümü vardır. Biz Türk halkının cehennem yaşamasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“CHP’li belediyelere operasyonlar hukuken adil değil”

Basın mensuplarının “CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Özdağ şu yanıtı verdi: “Türkiye’de eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek var; yargı önünde hesap vermeden hiçbir belediye başkanının yargılanması ya da tutuklanmasının kamu vicdanında karşılığı yoktur.” dedi.

Muhabir: Özkan ÇELİK