22 bin 400 TL’lik asgari ücretle çalışan genç bir bireyin, Türkiye'de ilk arabasını alması artık neredeyse “kaderin cilvesine” dönüşmüş durumda…
En düşük sıfır otomobilin fiyatı 1 milyon TL’yi geçti. Aile desteği ya da toplu para girişi olmadan, bir gencin tek başına bir araç alabilmesi için ya yıllar süren birikim ya da büyük bir şans gerekiyor. Kredi? Faiz oranları mevcut şartlarda zaten bu ihtimali neredeyse ortadan kaldırıyor.
Ay Ay Hesaplama: Araba Almak Kaç Ay Sürer?
Bugün Türkiye’de düzgün kondisyonda 2010 sonrası bir otomobil almak istiyorsanız en az 500 bin TL bütçeyi gözden çıkarmanız gerek. Bu, bir asgari ücretlinin neredeyse 22 aylık maaşı demek. Hiç harcamadan, kuruşuna dokunmadan biriktirse bile yaklaşık 2 yıl gerekiyor. Kredi çekmek istese; düşük gelirli olduğu için kredi limiti yeterli değil. Ayrıca aylık taksitler ve faiz, maaşının önemli bir kısmını götürüyor.
Avrupa’da İlana Bile Konulmayan Araçlar, Türkiye’de Hâlâ El Üstünde
Dahası da var. Türkiye’de 2010 model bir araç hâlâ “temiz ikinci el” sayılırken, Avrupa’da bu araçlar çoğu zaman ilan sitelerine bile koyulmuyor.
Ancak çelişki şurada başlıyor: Avrupa’da artık ilanlara bile konulmayan, yaşlandığı için değerini yitirmiş araçlar Türkiye'de neredeyse “klasik” muamelesi görüyor. 2010 model, yani 15 yaşındaki bir otomobil bile Türkiye’de hâlâ 400-600 bin TL bandında alıcı bulabiliyor. Motoru yorgun, kaportası yıpranmış, kimi zaman boya tutmayan bu araçlar bile, gençler için bir "hayale" dönüşmüş durumda.
İlk Araba Sahibi Olmak Neden Bu Kadar Zor?
Türkiye’de otomobil fiyatlarının bu kadar yüksek olmasının başlıca nedeni, vergi sistemi. Araç fiyatlarının üzerine ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve KDV bindiğinde, otomobil neredeyse bir lüks tüketim malı hâline geliyor. Yani gençlerin ilk arabasına ulaşması, bir tüketim değil neredeyse bir sosyal statü projesi hâline geliyor.
Bir diğer neden de arz-talep dengesizliği. Düşük kilometreli, uygun fiyatlı araç bulmak artık piyango gibi. İkinci el piyasası ise her ay daha da yukarı tırmanıyor.
